MERSİN Lojistik Köyü hakkında sektör mensupları ve basına bilgi vermek amacıyla 21 Ekim 2009 tarihinde Maslak Shereton Otel’de Council of Supply Chain Management Professionals tarafından bir toplantı gerçekleştirildi.
Council of Supply Chain Management Professionals (CSCMP) Türkiye Başkanı Atilla Yıldıztekin, gerçekleştirdikleri ilk toplantıdaki konuşmasına Mersin’de lojistiktik sektörünün gelişmesi için oluşturulan platformu ve faaliyetlerini anlatarak başladı. Bu platformla birlikte 9 ay süren ortak bir çalışma yaparak bir master plan ortaya çıkardıklarını ve sonucunda planın temel konusu olarak Mersin’e bir lojistik köyünün kurulmasına karar verdiklerinin altını çizdi. Kendisinden master planını uygulama aşamasını koordine etmesi için görev alması istendiğini ve sonuç olarak bu teklifi kabul ederek projede yer aldığını kaydeden Yıldıztekin, “Her şey bu lojistik köyün etrafında yapılanmış durumda ve biz de Mersin’de bunun altyapısını kurduk ve öncelikle Mersin’de yerleşik lojistik firmalarına bunun duyurusunu yaptık” dedi. Mersin firmalarından konuyla ilgili gelen talepleri karşıladıktan sonra çevre illerde çalışma başlattıklarını ifade eden Atilla Yıldıztekin, bu toplantı sayesinde İstanbul’daki sektör temsilcilerine projeyi detaylı olarak anlatma ve İstanbul merkezli lojistik firmalarının Mersin Lojistik Köyü’nde yer alıp almama konusundaki düşüncelerini öğrenme fırsatı bulacaklarını söyledi.
Lojistik köyleri şehirlerin dışına kurmayı istediklerini ifade eden Yıldıztekin, bu sayede şehir içi trafiğinde rahatlama sağlanacağı gibi kurulacak daha yeni ve verimli tesislerle uluslararası rekabet gücünü artırmayı düşündüklerini belirtti.
Tüm dünyada popüler olan intermodal taşımacılık sisteminden de söz eden Yıldıztekin, Türkiye’nin bu konuda geri kalmış bir ülke olmasına rağmen hızlı yol aldığını ve ilerlediğini sözlerine ekledi.
Lojistik köy yasası yok
Lojistik köylerin organizasyonlarının ülkelere göre farklılıklar gösterdiğini belirten Yıldıztekin, “Bazı ülkelerde yatırımı devlet, bazılarında özel sektör, bir kısmında da devlet ve özel sektör ortaklaşa yapıyor” dedi.
Atilla Yıldıztekin, dünyadaki lojistik köylere bakıldığı zaman İtalya’da 22 adet lojistik köy görüldüğünü ve bunların bir kısmının liman bağlantılı, bir kısmının da demiryolu bağlantılı olduğunu söyledi. İspanya’da da çok sayıda lojistik köy bulunduğunu belirten Yıldıztekin, bunlar hakkında detaylı bilgiler sundu.
Mersin lojistik merkez olacak
Mersin için hazırladıkları master planda kendilerine çeşitli hedefler koyduklarını söyleyen Yıldıztekin, bunları, “Mersin’i Türkiye’nin doğusu ve batısı, kuzeyi ve güneyi arasında bir lojistik merkez haline getirmek; Doğu Akdeniz bölgesinin ticaretine destek olup, Mersin’deki sanayici ve üreticilere katma değer katacak bir oluşumu hayata geçirmek; Anadolu’ya yurt dışından gelecek ve Anadolu’dan yurt dışına gidecek ürünler için Mersin’i bir lojistik merkez haline getirmek” şeklinde sıraladı.
Atilla Yıldıztekin, amaçlarının Mersin Lojistik Köyü’nün açılmasının ardından yapılacak uygulamalarla Mersin Limanı’na daha fazla geminin yanaşmasını sağlamak olduğunu ve bunun faydasının da sadece Mersin halkına değil, Mersin hinterlandında yaşayan tüm bölge halkına olacağını ifade etti.
Master planda neler var?
Atilla Yıldıztekin, orta ve kısa vadede liman nasıl geliştirilir sorusunun cevabını aradıklarını ayrıca Mersin’deki lojistik şirketlerin uluslararası şirketlerle rekabet edebilmeleri için neler yapılması gerektiğini vurgulamaya çalıştıklarını ve bu nedenle Mersin’de örnek bir şirketi ele aldıklarını açıkladı. Master planda lojistik eğitimine de önem verdiklerini belirten Yıldıztekin, master plan çerçevesinde yurtiçi ve yurtdışında uzman eğitimciler vasıtasıyla çeşitli eğitim programlarını uygulamaya aldıklarını vurguladı.
Yine master planı içerisinde Mersin’de bir lojistik konseyi kurulmasını öngördüklerini belirten Yıldıztekin, konseyde lojistikle ilgili bütün derneklerden Mersin’de yerleşik bulunan birer üyenin yer alacağını ve bu üyelerin de konseyde alınacak ortak kararları dernek merkezlerine iletmekle görevli olacaklarını; böylece derneklerinin zaman zaman konulara farklı yaklaşımlarla bakmalarının Mersin özelinde asgari düzeye indirilmesinin planlandığını ifade etti.
Lojistik köy, organize sanayi bölgesinin içinden doğacak
Mersin Lojistik Köyü için 8 farklı lokasyon üzerinde durduklarını ve bunları çeşitli açılardan ele alıp inceledikten sonra alan 3, alan 4 ve alan 8 olarak adlandırdıkları 3 alanda karar kıldıklarını ve projeye alan 4 olarak tabir ettikleri bölgede başladıklarını ancak diğer iki alanın da ileriye dönük olarak lojistik köyün büyümesinde kullanılacağını ifade eden Atilla Yıldıztekin, “Burası yeni bir alan değil, organize sanayi bölgesinin içinden doğuyoruz. Başladığımız bölüm, bin 800 dönüm ancak 3 bin dönüme kadar büyüme şansımız var. Amacımız depolarda arkadan demiryolu, önden ise TIR’lar için karayolu bağlantısının olması. Alanı 20’şer bin metrekarelik parsellere bölüyoruz ve buraları alanlardan minimum 5 bin maksimum 10 bin metrekareye uygun depolar yapmalarını isteyeceğiz. Ayrıca tesisin içinde araç parkları, lojistik şirket ofisleri, banka şubeleri, sağlık tesisleri, konaklama tesisleri, akaryakıt tesisleri ve jandarma gibi birimlerinde yer alacağı yani birçok ihtiyacın lojistik köy dışına çıkmadan rahatlıkla karşılanabileceği oluşumlar yer alacak” dedi.
Arazi satışlarına başladıklarını belirten Yıldıztekin, satışların ön talep toplama işlemi ile gerçekleştiğini ve satışlara metrekaresi 35 TL’den başladıklarını açıkladı.
Projenin Türkiye için bir ilk olduğunun altını çizen Atilla Yıldıztekin, diğer bölgelerde de benzer çalışmaların başladığını ifade etti.