Takvimimizdeki ilk etkinlik olan Çin’deki fuarımız iptal edildi. Ondan bu yana farklı aşamalarda kimsenin tahmin bile edemeyeceği, son derece değişken, belirsiz ve karmaşık hale gelen öngörülemez gelişmelere tanık olduk. Bence bu son yılların siyah kuğu olayıdır ve hiç şüphesiz fuarcılık endüstrisini değiştirecek ve çoğu etkinlik için bunun etkilerinden kurtulmak yıllar alacaktır.
Krizden öğreneceğimiz şeyler de olacaktır. Şirketimiz adına aklıma gelen ilk üç şey; fonksiyonuna, raporlama hiyerarşisine bakmaksızın herkesin sadece gerçeklere odaklanarak birlikte daha yakın çalışması, ‘uzaktan çalışma’ da dahil olmak üzere pek çok konuda dik bir öğrenme eğrisi oluşması ve herkesin fuarların değerini hatırlayacak olmasıdır.
Kişisel temas ve bir olayın duygusu dijitalleştirilemez. Fuarlar pazarlama platformları değil, ağ oluşturma ve en önemlisi iş platformlarıdır. Fuar ertelendiği veya iptal olduğu için önemli ölçüde iş kaybedeceğini söyleyen pek çok katılımcımız oldu. Bu, bizim endüstri olarak anlamamız ve her yerde vurgulamamız gereken bir şeydir. Onları işlerini yapma konusunda desteklemeliyiz.
Fuarların bölgesel ekonomik etkileri artık sadece rakamlardan ibaret değil. Bu durum artık bizimle çalışan ve fuarları iptal olduğu veya ertelendiği için yaşam mücadelesi vermekte olan küçük ve orta ölçekli şirketlerle birlikte insan yüzüne bürünmüştür. Ekosistem olarak onlara ihtiyacımız olduğu için bu olağanüstü durum sona erdiğinde ve fuarlar yeniden başladığında kendilerine yardım etmek zorundayız. Avrupa’da, Almanya’da ve Bavyera’da şirketlerini tehdit eden bu durumla mücadele edebilmesi için destek olan teşvikler mevcut. Bizler fuar endüstrisinin çalışanlarıyız. Hızlı çözüm üretmeye, adapte olmaya ve esnekliğe alışığız. Bu bizim DNA’mızda var. Kendimize güveneceğiz ve bunun içinden adım adım çıkacağız.”