Lojistik sektörünün gündemine oturan ‘navlunlarda ani düşüş’ konusunu UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Denizyolu Çalışma Grubu Başkanı Cihan Özkal ve UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel Kahraman değerlendirdi.
UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Denizyolu Çalışma Grubu Başkanı Cihan Özkal konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Eylül sonu itibarıyla Asya'dan Avrupa'ya gönderilen 40ft konteyner navlunları USD 4.000 seviyelerine kadar geriledi. Yüksek enflasyonun yol açtığı potansiyel bir küresel resesyon zemini navlun fiyatlarını aşağı çekti. Tüketim ürünlerine Covid-19 sonrası talep artışının yavaşlaması, perakendeciler ve üreticilerin de mallarını normalden daha erken tedarik etmesinin de bu düşüşe katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz.
Global konteyner hatlarının haricinde, yeni oyuncuların (charter seferler) pazara girmeye çalışması da ayrıca navlun seviyelerinin düşmesine az da olsa katkıda bulundu. Çin'in sıfır Covid-19 politikası nedeniyle Çin'deki aksama küresel tedarik zincirini de olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.
Amerika ve Avrupa’daki büyük perakendecilerin ürünlerini daha erken tedarik etmeleri ve müteakip talebin düşmesi ve küresel ekonomide olası resesyonun etkisiyle navlun seviyelerinin yılın geri kalanında düşmeye devam edeceğini öngörüyoruz. Bazı önemli limanlarda gemi sıkışıklığı ve blanksailing (sefer iptalleri) devam ediyor.
Bununla beraber, yüksek yakıt masraflarının devam etmesinin Covid-19 öncesi seviyelere dönüşü engellediğini de görmekteyiz. Ayrıca karbon emisyonunu azaltacak, yeni nesil dünya denizyolu konteyner gemi yatırımları da maliyetlerin yüksek seviyelere çıkmasına neden oluyor.
Devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, artan enflasyonist baskılar ve gelişmiş ekonomilerde beklenen para politikası sıkılaşması nedeniyle küresel ekonomik büyüme hedefleriyle ilgili belirsizlik artıyor. Enflasyon ve kısıtlayıcı para politikalarının dünya ekonomisinin büyüme hızını düşüreceği öngörülürken, Covid-19 salgını ve Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş da küresel ekonomiye ilişkin belirsizliğin sürmesine neden oluyor.
Salgının yayılmasını önlemek için ekonomik faaliyetlerde katı kısıtlamalara gidilmesi perakende satışlarda büyük bir düşüşe yol açarken, kısıtlamaların hafifletilmesiyle ve ülkelerin yeniden dışa açılmaya başlamasıyla keskin bir ekonomik toparlanma görülmüştü. 2023-2024 arasında hem konteyner üretim kapasitesi hem de hizmete girecek yeni nesil konteyner gemileri kapasitesi nedeniyle navlun seviyelerinin normalleşeceğini değerlendiriyoruz.”
UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel Kahraman ise mevcut durumu şöyle yorumladı:
“Pandeminin etkilerini tamamen geride bıraktığımız bugünlerde tedarik zincirindeki aksamaların düzelmesi navlunların düşmesinde önemli etkenlerden biri. Diğer önemli bir faktör de küresel dolaşımda olan yük hacminin düşmesi, resesyon beklentilerinin gölgesinde dünya ticaret hacminin yavaşlama eğilimine girmesi.
Global Konteyner Indeks verisi yayınlayan Freightos’a göre geçen yılın Eylül ayında USD 11.000 seviyesine çıkan Global Konteyner Endeksi bu yılın aynı döneminde USD 4.000 seviyesine kadar geriledi. Pandemi öncesinde Eylül 2019'da endeksin USD 1.300 seviyelerinde olduğunu göz önünde bulundursak, armatörlerin black-sailing dediğimiz sefer iptallerine rağmen aşağı yönlü salınımın devam etmesi muhtemel görünüyor.
Ülkemizin yoğun ticaret rotalarına bakarsak; Uzakdoğu ithalat, Akdeniz ve Ortadoğu ihracat navlunlarında global konteyner endeksine paralel bir düşüş yaşandığını da yakından takip ediyoruz.
Avrupa ihracat rotasında; Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında enerji maliyetlerinin artması, bölgesel grevler ve iş akışlarında yaşanan sıkıntılar sebebiyle son taşıma maliyetleri halen yüksel seviyelerde seyrediyor. Ekipman ve yer sorunlarının bitmesi ve yüke olan ihtiyaç sonrası doğacak rekabetin sonucu olarak bu bölgede de navlunların ilerleyen haftalarda düşmesini bekliyoruz. ABD ihracat rotasında navlunların diğer bölgelerle kıyaslandığında nispeten daha yavaş bir düşüş eğiliminde olduğu görünüyor. ABD-Çin geriliminin bizim için pozitif etkisinden söz edilebilir.
Arzın talebi karşılayamadığı, yüksek navlunlu piyasaların doğal sonucu olarak son dönemde short/sea ve overseas rotalarda küçük hacimli birçok armatör yeni servisler açtı, rekabeti tetikleyen unsurlardan biri de bu yeni oyuncular olacak.
Global ticarette bitmiş ürünlerin yüzde 90'ı konteyner gemileri ile taşınıyor. Dolayısıyla konteyner navlunları, global ekonomi için öncü göstergelerden biri olarak kabul edilebilir. Dolaşımdaki yükün azalması, navlunların sert bir şekilde düşmesi ve bunun bir süreklilik arz etmesi küresel bir daralmanın habercisi olarak nitelendirilebilir.”