Hollanda Nijmegen’de bulunan tanınmış dağıtım ve taşımacılık firmalarından birini bünyesine katmayı planlıyor. Ayrıca, önümüzdeki yıl içinde Asya ve Amerika’da yeni ofisler açacak olan firma, Orta Doğu ve Kafkaslar’daki projeler için gerekli olan araç yatırımlarını da sürdürüyor.
Netlog Lojistik Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Gökalp Çak, önümüzdeki beş yıllık süreçteki hedeflerini ve yatırımlarını açıklarken Türkiye’nin 2023 yılı hedefine lojistik sektörünün ne kadar hazır olduğu ile ilgili görüşlerini de paylaştı.
Öncelikle Netlog Lojistik Grubu bünyesindeki firmaların yılın ilk yarısındaki performansını değerlendiren ve 8 firma, 14 markayı bünyesinde bulunduran grubun yüzde 35 büyüme gösterdiğini kaydeden Çak, soğuk zincir lojistik markası Polar Ekspres’in (PolarXP) cirosunu yüzde 120 büyüterek en süratli büyüyen firma olduğunu belirtiyor. “Uluslararası nakliye firmamız, Intercombi (ICL), Türkiye’de ki ithalat ve ihracat arasındaki açığa rağmen, diğer projeleri sayesinde yüzde 30 büyüme kaydetti. Grubun yurtiçi lojistik sistemlerini yöneten firması Netlog Lojistik, 2011 senesinde Pepsi, Kraft, Danone ve Hayat Kimya gibi Türkiye’nin önde gelen firmalarına hizmet vermeye başlamasıyla yüzde 15’lik bir büyüme kaydetti” diyen Gökalp Çak, Netlog Lojistik Grubu olarak, piyasalarda olumsuz bir durum olmadığı takdirde 2011 senesi için toplam 600 milyon TL üzerinde bir ciro hedefinden söz ediyor.
Netlog Hollandalı taşımacılık firmasını şirket bünyesine katıyor
Yıl içerisinde imzalanacak 2 ya da 3 tane mega proje yanında birçok orta büyüklükte projenin de varlığından söz eden Çak, bu projelerle bağlantılı yatırım planlarından bahsediyor. Çak, ayrıca firma olarak önümüzdeki süreçte yapılacak yatırımlar ve miktarları ile ilgili de bil aktarıyor.
2013 senesi sonuna kadar 150-200 milyon Avro arasında yatırım öngörüsünde bulunduklarını ifade eden Çak, bu yatırımların Türkiye içerisinde yapmayı planladıkları operasyonların alt yapıları için öngörülen tutar olduğunu söylüyor.
Bunların yanında yurtdışı projelerinden de söz eden Çak, şu açıklamalarda bulunuyor: “Orta Doğu ve Kafkaslarda son aşamasına geldiğimiz, 2012 de başlayacak iki dev taşıma projemiz var. Bu projeler için yapılması gereken 200 milyon dolarlık yatırımlar için Kuveyt, Birleşik Emirlikler ve Türkiye’den 3 firma olarak bir konsorsiyum oluşturduk ve projeyi yatırım başlangıç noktasına getirdik.
Bunların yanında Intercombi uluslararası nakliye firmamıza, senenin ilk çeyreğinde 100 adet Mercedes ve Volvo marka 100 çekiciye ek olarak 2012 yılının yarısına kadar teslim edilmek üzere Renault marka 300 yeni çekici alımı da gerçekleştirdik.”
Yurtdışı yatırımlarına da değinen Çak, “Merkezi Hollanda Nijmegen’de bulunan tanınmış dağıtım ve taşımacılık firmalarından birini bünyemize katmak üzereyiz. 2011 senesinde Romanya da bulunan ICL Danube Srl. firmamızın araç sayısını 10’dan 50’ye çıkartacağız.
Grubumuzun ‘Eurasia ICL Services’ firması Afganistan’ın en büyük taşıma firmalarından biri oldu. Afganistan’da Kabul, Kandahar, Herat, Towrughundi ve Hairaton’da bulunan ofislerimizde 40 kişi çalışıyor. Bu sene Afganistan’da 20 araçla ilk deneme yatırımımızı yaptık. Sene sonuna kadar Afganistan içerisinde çalışan araç sayımızı 100’e çıkartacağız” diyor.
ICL olarak 2011 senesinde hava ve deniz operasyonlarını başlattıklarını da hatırlatan Gökalp Çak, “Uluslararası taşıma hizmetlerimizi kara nakliyenin bir üstüne çıkarttık ve tüm dünyaya hizmet üretmeye başladık. Mayıs ayında IATA belgemizi alarak kendi konşimentomuzu basma hakkı kazandık. Hava ve deniz taşımacılığı için Türkiye’de hissedar ortak olabileceğimiz büyük ölçekli firmalar arıyoruz” diyor ve ayrıca, ICL olarak 2012 senesinde Asya ve Amerika’da 8 ofis açma planlarının da olduğunu açıklıyor.
“Sektörü koruyacak kanunların işlemesi gerekiyor”
Türkiye’nin en büyük lojistik oyuncularından biri olarak sektörün potansiyelini de
Bugün bizim gibi sektörün tanınmış firmalarının hepsinin ortak problemi, yapılan yüksek yatırım miktarlarına, harcanan büyük çabalara ve yaşanan sınırsız strese karşılık çok düşük kar marjıdır. Uluslararası taşımacılık ve lojistik faaliyetlerimizden yüzde 3 oranındaki kara çok iyi demeye başladık.
Bunun yanında çok ciddi bir gerçek de ülkemizin kira, yakıt ve işçilik olarak artık pahalı bir ülke olmasıdır. Depo yapmak için arazi arıyoruz, yola yakın düzgün bir arazi olsun dediğimizde metrekaresi 300 Avronun altında arazi bulamıyoruz. Yakıt maliyetini zaten hiç konuşmuyoruz bile.”
Türkiye’de lojistik sektörü için ciddi bir potansiyelin varlığından söz eden Çak, firmaların depolama ve taşıma organizasyonlarını kendileri yaptıklarında maliyetli olduğunun farkına varmaya başladıklarını ve aynı altyapıda hizmet üreten bağımsız firmalar aramaya başladıklarını söylüyor. “İşte bu durumlarda bizler gibi tarafsız lojistik firmaları öne çıkmaya başladı. Biz firmalara, kendileri gibi depolama ve dağıtım ihtiyacı olan firmalarla, aynı altyapıyı kullanma imkanı sağlıyoruz. Tabi ki bunu profesyonel bir gizlilikle yaparak firma bilgilerini kimsenin görmemesini ve bilmemesini sağlıyoruz. Konsolidasyondan gelen yüksek hacim sayesinde sağladığımız maliyet avantajını da bizden hizmet alan firmayla paylaşıyoruz” diyen Çak, bu sayede firmaların lojistiğini daha ucuza mal ettiklerini belirtiyor.
Demiryoluna daha fazla yatırım gerekli
2023 yılı için 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşma hedefi bulunan Türkiye’nin lojistik sektörünün bu potansiyeli taşıyacak boyutta olup olmadığı ile ilgili de görüşlerini paylaşan Gökalp Çak, Türkiye’nin böyle bir hacmi kaldırmaya bugün hazır olmadığını kaydediyor ancak sonrasında iyimserliği elden bırakmayarak henüz 2023 yılına zaman olduğunu da ekliyor.
“Ekonominin büyümesiyle birlikte firmalarımız da büyüyecek, hem özel sektör hem de kamu birçok yatırım yapacaktır. Ama tabi ki alınması gereken bazı kararlar, çıkartılması ve uygulanması gereken bazı kanunlar mevcuttur. Doğru zamanda ve doğru şekilde hükümetin bunları yerine getireceğini düşünüyorum” diyen Çak, yapılması gereken yatırımlarla ilgili de konuşuyor.
Türkiye’de demiryolunun yatırım yapılması gereken başlıca alanlardan biri olduğunu söyleyen Çak, “Avrupa’dan gelen bir yük treninin Azerbaycan’a, Irak’a hiç aktarma yapmadan gidebilmesi gerekiyor yani öncelikle boğazı geçebilmesi lazım. Tabi doğru ve normal bir sürede ve uygun bir taşıma fiyatıyla. Ayrıca üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkenin kullanılabilir liman sayısının mevcut sayısından en az 2-3 misli fazla olması gerekiyor. Gümrük sistemi son üç senede geçtiğimiz 15 seneye oranla daha fazla geliştirildi. Eminim ki üç sene sonra çok daha kolay işler bir duruma gelecek. Otoyol gibi birçok altyapı yatırımı yapılıyor. Dolayısıyla bugün hazır olmasak bile büyümeyle orantılı olarak ben sektörün zamanı geldiğinde hazır olacağını düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.
Sektörün konuşulmasının nedeni uçsuz bucaksız büyüme potansiyeli…
“Genelde grup reklamlarımızda kullandığımız bir söz vardır; ‘Üretebilmek kadar satabilmek,
Türkiye’nin, Kuzey Afrika’daki olaylar sonrasında bir şans yakaladığını ve dünyanın tüm büyük konteyner taşıma firmalarının kullandığı Port Said gibi Mısır limanlarının son 2-3 ayda ciddi sıkıntı yarattığını vurgulayan Çak, “Bugün Türkiye’nin güneyinde 7.000-10.000 TEU’luk gemileri boşaltabilen, saha olarak büyük kapasitelere hizmet verebilecek ciddi bir liman olsaydı, Türkiye bu firmalar için önemli bir Akdeniz HUB’ı olabilirdi” diyor ve ekliyor: “Eminiz ki bizler gibi özel sektör firmaları bu yatırımları yapmak için hem kendi kollarını sıvayacak hem de hükümete yol gösterecektir.”
PolarXP Cirosu Yüzde 120 Arttı
Netlog Lojistik Grubu’nun geçtiğimiz senelerde başlattığı soğuk zincir hizmeti lojistik markası Polar Express (Polar XP) büyük bir atılımla 2011 yılının ilk yarısında cirosunu yüzde 120 artırdı.
Türkiye'nin soğuk zincire yönelik ilk planlı dağıtım ağı olarak Netlog Lojistik Grubu tarafından kurulan PolarXP tarafsız hizmet vermek amacıyla müşteri odaklı olarak faaliyetlerine devam ediyor. Özel taşıma araçları ve depolama alanlarıyla müşterilerine güçlü bir hizmet sunan PolarXP, Türkiye’nin bir çok noktasında kurulmuş depo ve aktarma merkezleriyle önemli bir boşluğu dolduruyor.
Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olan taze sebze meyve taşımacılığının da sağlıklı koşullarda yapılarak önemli bir katma değer sağlayan PolarXP, teslim edilen her ürünün, teslim alındığı noktadan teslim edildiği noktaya kadar tüm süreç içerisinde sistem tarafından takip ederek kalitesini takip ediyor. Kurulan sistemle ve araçlardaki uydu takibi sayesinde hem konum hem de iç sıcaklık bilgileri on-line olarak alınarak hafızada tutuluyor.
Polar XP Tuzla Lojistik Merkezi Hizmete Girdi
Genç bir marka olmasına rağmen hızla büyüyen PolarXP, Tuzla Deri Sanayi Bölgesinde açtığı 10 bin metrekarelik soğuk dağıtım konsolidasyon ve ısı kontrollü deposuyla da kapasitesini artırdı. Depo içerisinde en üst standartları yakalamak için 2 milyon Avro depo ekipman yatırımı yapan PolarXP, bu depo ile Türkiye deki depo sayısını 11 adete çıkardı. 4 adet -30 dereceye ulaşabilen, 4 adet -4 / 0 derece ve 6 bin metrekare ve 0 derecede hizmet sunacak Cross-Dock alanıyla, Polar XP Tuzla Lojistik Merkezi soğuk zincir hizmetinin önemli bir merkezi oldu.