Şirketinizde yeşil lojistik faaliyetleri olarak adlandırılabilecek uygulamalarınız var mı? Varsa anlatır mısınız?
Hizmet sağladığımız coğrafyada yenilikçi entegre lojistik hizmetler sunarak ve müşterilerimize katma değer yaratmak, teknolojinin sunduğu yeni ve çevreci uygulamaları süreçlerimize dahil etmek için çalışmaktayız. 2050 yılında Dünya üzerinde 40’ın üzerinde mega kent olacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de ise 2050’de nüfusun dörtte üçünün ünün kentli olacağı öngörülüyor. Şehirlere olan bu yığılma bir taraftan enerji kaynaklarının daha iyi kullanılmasını gerektirirken diğer taraftan her türlü emisyon ile de çok daha ciddi baş etmeyi gerektirecek. Bu noktada sürdürülebilir lojistik uygulamaları açısından dağıtım ve nakliyenin düşük enerji ile ve emisyon yaratmadan yapılması üzerine projelerimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
Grubumuz bu bilinç ile yaklaşık 2 yıldır “last mile delivery” aşamasında çözüm üretecek elektrikli araçlar üzerinde AR-GE çalışmaları yapmaktadır. Doğa dostu ilk elektrikli aracımız üç tekerlekli mini panelvan olarak tasarlanmıştır. Bu araç tek şarj ile 130 km menzile ulaşabiliyor. Aracımızın temel tasarım mantığı özellikle trafiğin yoğun olduğu şehirlerde lastmile delivery yaparak verimli ve ucuz maliyetli dağıtım imkanı sağlamaktır.
Bir diğer projemiz ise CNG’li araçlarla ilgili… CNG, günümüzde mevcut yakıt çeşitleri arasında ekonomik ve çevreci bir alternatif olarak dikkat çekiyor. Benzin, LPG ve mazot ile karşılaştırıldığında elde edilen tasarrufun maksimum düzeyde olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda, Netlog Lojistik yeşil enerji ilkesi ile hareket ederek, 2018 yılında dual sistemli araçları operasyonlarına dâhil etmeye başlamıştır. Araçlarımız İstanbul ve Balıkesir’de aktif olarak çalışmalarına devam etmektedir.
Sizce daha fazla çevre dostu operasyonlar için ne yapılmalı?
Lojistik, küresel ekonomide önemli bir role sahip… Ben denli büyük bir hacim ve de işlerin yapılış biçimi göz önünde bulundurulduğunda çevreye olan etkiler de dikkat çekecek boyutta. Doğal kaynaklarımız dünya nüfusunun artması ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi nedeni ile her geçen gün azalmaktadır. Bu nedenle malzeme tüketimini azaltmak, değerlendirilebilir nitelikli atıkları geri dönüştürmek sureti ile doğal kaynaklarımızı verimli kullanmak zorundayız. Bunu hayata geçirebilmek için sürdürebilirlik ve döngüsel ekonominin vazgeçilmez unsurlar olduğunun farkındayız. Sürdürülebilirliğin gereksinimlerini takip ederek ve uygulayarak, yaptığımız işlerde yeni teknoloji ve sistemleri kullanarak daha çevreci bir lojistik yaklaşımı sunuyoruz. Netlog olarak, tüm yatırım ve tedarik kararlarında çevresel konuları dikkate alarak hareket ediyoruz. Atıkları kaynağında azaltarak, olabildiğince geri kazanmak ve geri kazanılamayan atıkların ise en uygun teknolojilerle, çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi için uğraşıyoruz.
Yeşil lojistik faaliyetleri açısından intermodal operasyonların önemi sizce nedir?
Taşımacılık sektörünün en büyük ihtiyacı olan yakıt bağlantılı fiyatların gün geçtikçe artması, uzun yol gitmek isteyen araç şoförü bulma sıkıntıları ve en önemlisi bu araçların çevreye verdiği hava ve gürültü kirliliği her geçen gün artmaktadır. Tedarik zinciri süreçlerinin önemli oyuncusu olduğumuzun bilincindeyiz ve de yeşil lojistiği sonuna kadar destekliyoruz. Alışıla gelmiş kara, hava ve deniz yolu taşımacılığının, başlangıç noktasından bitiş noktasına kadar olan taşıma süresinin bir kısmını veya tamamını tren yolu veya bu taşıma modlarının birkaçının kullanılarak maliyet ve çevreye daha duyarlı bir taşıma sistemi geliştirilmesini alternatif taşıma yolları olarak tanımlayabiliriz. Alternatif taşıma yolları ise Inter-modal ve multi-modal taşıma yöntemlerini örnek olarak verebiliriz. Kimsenin inter- modal konuşmadığı dönemlerde bu sistemin geleceğine inandık ve 2006 yılında öz kaynaklarımızla Türkiye’den Avrupa’ya düzenli blok tren hizmetimizi Netlog firmalarından ICL ile başlattık. NETLOG, bu konuda Türkiye'nin hem en vizyoner firması hem de kullanıcı olarak en büyük kullanıcılarındandır. Yılda ortalama 30 mio kg’den fazla CO2 gazının doğaya yayılmasını bu operasyonları kullanarak elimine ediyoruz. Ortalamada bir kişinin senede 3600 kg CO2 ürettiğini düşünürsek, binlerce kişinin daha sağlıklı bir çevrede yaşamasına katkıda bulunuyoruz.