O2 Lojistik Yönetim Danışmanlık Kurucusu ve Eğitmen H. Oruç Kaya “Afetler İçin Doğru Lojistik Yapılanma ve Lojistiğin Doğru Yönetilmesi Şarttır”

Afet; insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran ve onların normal yaşantısını durduran veya kesintiye uğratan deprem, şiddetli soğuk, kuraklık, kıtlık, sel, su taşkını, fırtına, volkan patlaması, yangın vb. gibi

oluşumunun engellenmesi mümkün olmayan doğa kaynaklı ve nükleer, biyolojik, kimyasal gibi endüstriyel kazalar vb. gibi oluşumu engellenebilecek insan kaynaklı olaylara verilen genel bir isimdir.

Türkiye, bir afetler ülkesidir ve doğa kaynaklı afetlerin birçoğunu yaşadık, yaşıyoruz ve yaşayacağız.

Depremler, insanoğluna verdiği büyük maddi ve manevi kayıplar nedeniyle birinci sırada olup maalesef ülkemizi de oldukça fazla etkilemektedir. TMMOB Jeoloji Mühendisleri ve Kimya Mühendisleri Odasının verdiği bilgiye göre ülkemizin topraklarının yüzde 92’si deprem bölgeleri içerisinde olup nüfusumuzun yüzde 95`i, büyük sanayi merkezlerimizin yüzde 8`i ve barajlarımızın yüzde 92`si deprem bölgelerindedir.

17 Ağustos ve 12 Kasım Depremlerinin üzerinden 22 yıl geçmiş olmasına rağmen uzmanların da sürekli vurguladığı gibi özellikle İstanbul’da olması yüksek ihtimal olan büyük deprem için hâlâ “depreme hazır mıyız?” diye sorulması, aslında bence afetlere ve özellikle depreme hazır olmadığımızın dışa vurumdur.

Afetler ve özellikle depremler, ülkemize maddi büyük yük getirmiştir ve getirecektir. Ayrıca sosyolojik ve psikolojik sonuçları ile manevi zorluklar da oluşturmaktadır .Özetle insanlar, afetlerden olumsuz etkileniyor ve özellikle afet sonrası insanların yarasının en hızlı şekilde doğru sarılması ve acılarının hafifletilmesi şarttır.

Doğa kaynaklı afetlerin olması engellenemezken doğru risk yönetimi ile insan kaynaklı afetlerin olması önlenebilir. Öte yandan gerek insan kaynaklı gerek doğa kaynaklı olsun her ikisinin de etkileri ve sonuçları yine doğru risk yönetimi ile hafifletilebilir.

İstanbul'daki yapı durumu düzeltilmedikçe (ki bence mümkün değil) binlerce bina, depremde yıkılabilir. Bu durumda olası depremin etkilerini ve sonuçlarını azaltmak için deprem sonrası yapılacak şeyler, çok daha önemli olacaktır. Bu yapılacak "şeyler", "lojistik" ile direkt ilgilidir.

25 Milyon ton enkazın taşınması için en az 1 Milyon seferlik kamyon hareketini veya can kayıplarının morg vb. yerlere ve sonra mezarlıklara taşınmasını veya ağır ve hafif yaralıların hastanelere taşınmasını veya insanların toplanma alanlarından acil barınma alanlarına taşınmasını veya acil barınma yerlerine gıda, su, kıyafet, hijyen, çadır vb. ihtiyaçların taşınmasını sağlayacak kaç adet araç ve şoför olacağı ve bunların temini, şoförlere nasıl yapılacağının anlatılması ve bu araçların izlenerek takip edilebilmesi; İstanbul’da yaşayanların günlük gıda vb. ihtiyaçlarının temini; ihtiyaç duyan kişilere her öğün yemek pişirmek için gerekli şeylerin ve kullanma & içme suyunun temini; atıkların (evsel, tıbbi, dışkı) toplanması; gelen yardım malzemelerin dağıtımı için depo, depo çalışanı, elleçleme, tasnif ve sonrasında dağıtım için araçların ve şoförlerin temini ve tabii ki bu arada hem İstanbul içinde hem de İstanbul’a gelen çok sayıda kapanan veya bozulan yol ve yollarda kalan yüzlerce araç kaynaklı engeller; yollar kapanırsa ve hatta köprüler yıkılırsa (hasarlanırsa) alternatif taşıma; yollarda kalan araçların kaldırılması; yardım ekipleri ile iletişimin sağlanması ve kesilmemesi, tıbbi ve barınma malzemelerin İstanbul'a getirilmesi, kimyasal madde sızıntıları gibi çözüm bekleyen 100’lerce sorunlar olacak. Bu sorunların, hepsinin çözümü ve uygulanması direkt doğru “lojistik” yönetimi ile ilgilidir. Bunların panik ve kargaşa ortamında yapılması da ancak lojistik altyapının niceliğine ve kişilerin niteliğine (bilgi, beceri) ile direkt bağlıdır.

Peki bunlara yönelik bir çalışma var mı? Takip edebildiğim ve bildiğim kadarıyla doğru lojistik için bir şey yok. Eğer varsa incelemek ve üzerinde fikir tartışması yapmak isterim.

Deprem sonrası için gerekli "lojistik altyapının" durumu (nitelik, nicelik) ve lojistik için çalışacak "kişilerin" yetkinliği (bilgi, beceri), deprem sonrasının çok daha kolay yönetilmesini sağlayacaktır. Bu amaçla yetkililer, "lojistik" işini "gerçekten" bilen uzmanlardan fikir ve bilgi almalı ve hatta o lojistik uzmanlarına görev verilmelidir. Örneğin bir kamyonu, lojistikçiden daha iyi kimse yükleyemez ve boşaltamaz veya bir depoyu lojistikçiden daha iyi kimse yönetemez. Bu amaçla afet durumunda lojistik şirketleri ve lojistik çalışanları, bir çeşit seferberlik emri gibi görev altına alınabilir. Lojistik ile ilgili STK’ler, afet durumunda hemen lojistik şirketlerini ve uzmanlarını organize edebilir ve onları gerekli yerlere yönlendirebilir ve onların çalışmasını takip edebilir. Öbür türlü bütün iyi niyetli çalışmalar, lojistik firmalarının bireysel gayretleri bile, sonucunda bir kargaşaya yol açabilir.

Her yıl 01-07 Mart Deprem Haftasında Türkiye genelinde en az 1 Milyon kişinin katılacağı tatbikat ile lojistik dahil depreme gerçek hazır olma durumu görülebilir.

Afet sonrası insanlarımız, yardım etmek istiyor ve kendi çabasıyla afet bölgelerine yardım gönderenler oluyor. Oysa bu yardımlar, afet bölgesindeki kargaşanın daha fazla olmasına neden olabilir (ki oluyor) ve bu kargaşadan dolayı yardımlar boşa gidebilir (ki israf oluyor).Türkiye Afet Müdahale Planına göre zaten görevlerinden birisi “yardım dağıtım çalışmalarını yürütmek” olan AFAD, tek yetkili olarak bütün yardımları toplamalı (yardımlar, afet bölgesine direkt gönderilmesi yerine AFAD’ın organize edeceği yerlere gönderilmeli ve yine AFAD, afet bölgelerine gönderilmesini ve orada dağıtımını yönetmelidir.

Lojistik profesyonelleri veya lojistik sektörünü temsil eden STK’ler, “depreme hazırlık” amacıyla Devlet ve Belediyeler tarafından kurulan resmi oluşumların üyesi olmalıdır.

Afet ve Acil Müdahale ile ilgili bütün bölümlerde okuyan öğrencilerin hepsine istisnasız “lojistik” eğitimi verilmeli (incelediğim kadarıyla bazılarında var bazılarında yok) ve hatta lojistik ile ilgili bölümlerde okuyanlara da “afet yönetimi” dersi verilmelidir.

Tedarik zinciri ve lojistik için heyecan verici olan 3 boyutlu yazılar (3D Print), afet lojistiği için kullanılabilir.

Son olarak ve tekrar söylemek isterim ki afetler ve özellikle deprem için “doğru” lojistik yapılanma ve lojistiğin “doğru” yönetilmesi, şarttır. Bunun için afet lojistiğine tedarik zinciri yönetimi ve lojistik yönetimi yaklaşımı önemlidir. Bunu da en iyi esas işi tedarik zinciri ve lojistik olan tedarik zinciri ve lojistik uzmanları yapabilir.

İnşallah afetler veya deprem olmaz ama biz sanki olacakmış gibi hazırlıklı olmalıyız. Özellikle güçlü bir lojistik, afetlerin açtığı yaraların sarılmasına çok yardımcı olacaktır.

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor
MRLlog Filosu, 50 Yeni Renault Trucks Çekiciyle Güçleniyor
Lalamove Türkiye’de Faaliyete Başladığını Duyurdu