Omsan Lojistik’in 2015 Hedefi 1 Milyar Avro Ciro

30’uncu yılını kutladığı 2008’de hedeflerini tutturan Omsan Lojistik, demiryolu ve karayolu taşımacılığında ödül aldı.

Otomotiv sektöründe Omsan Lojistik’in çok kuvvetli olduğunu ifade eden Omsan Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, “Otomotiv sektörünün krize girmesi ile birlikte, başta FMCG sektörü olmak üzere, sektör çeşitlenmesine gittik. Bu sayede 2008’i istediğimiz hedefe ulaşarak tamamladık” dedi.

Sayın Küçükertan, Omsan’ın 2008 yılı değerlendirmesini yapar mısınız? 2008’in son çeyreğinde hissedilen kriz sebebiyle 2008 yılının hedeflerine ulaşabildiniz mi?

- 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan ve birçok ülkeyi olumsuz yönde etkileyen küresel finansal krize rağmen Omsan olarak iş hedeflerimize ulaşmış durumdayız. 2008 yılı içerisinde Karsan, Tesco Kipa, Metro-Real, Kimberly Clark gibi yeni müşterileri portföyümüze kattık. Mevcut müşterilerimizin yeni lojistik projelerini aldık. Depolarımızda, araç parklarımızda, araçlarımızda ve bilgi işlem altyapımızda yeni yazılım ve teknolojileri devreye alarak organizasyon ve insan kaynağını daha rekabetçi bir hale getirdik. Kuruluşunun 30’uncu yılını dolduran şirketimiz için 2008, gururla bahsedebileceğimiz birçok başarının tescil edildiği bir yıl oldu. En önemlisi Omsan’ın bu başarılarını sadece yurtiçinde değil yurtdışında da elde etmiş olmasıdır.

Omsan, 14 Ekim 2008 tarihinde Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından karayolu ve demiryolu taşımaları ile en fazla ihracat yapan firma kategorisinde iki dalda birden birincilik ödülü aldı. Toyota Motor Europe Omsan’a Toyota Araç Lojistiği İş Ortağı Ödülü’nü verdi. Türkiye’nin en saygın ekonomi dergilerinden “Capital” tarafından her yıl düzenlenen ve “Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri 2007” araştırmasının 9 Nisan 2008 tarihinde açıklanan sonuçlarına göre Omsan Lojistik, 2007 yılında lojistik sektöründe en beğenilen üç firmadan biri seçildi. Capital Dergisi’nin Capital 500 adlı bir başka araştırması sonuçlarına göre 2007 yılı ciro verilerine göre Türkiye’nin en büyük 500 firması içinde 234’üncü sıradayız. Yine Capital Dergisi’nin Mayıs ayında açıklanan “ Türkiye’nin En Değerli 100 Markası” araştırması sonuçlarına göre de 53’üncü sırada yer alarak lojistik sektörünün en değerli markası olduk.

Global krizde otomobil piyasası yüzde 50’ye yakın düştü ancak ÖTV indirimi etkisi ile bir canlanma var. Burada teşvik de gelirse bu canlanma devam edecek. Sektördeki bütün firmalar için faydalı olacak. Almanya hurda indirimini uyguluyor, oradaki uygulamaların benzerini biz de burada yapabiliriz. Otomobil üreticisi firmalar hurda indiriminde alınan araçları, Kuzey Afrika ülkelerine ihracını yapabilir. Lojistik sektörü için bir potansiyel olur.
 

Türk Cumhuriyetleri’ne çalışan firmaların filo yatırımı yaptığını görüyorum. Oradaki pazarı nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Daha kapalı bir ekonomisinin olması ve otomobil ihtiyacı nedeniyle özellikle Azerbaycan’ın global krizden pek etkilenmediğini görüyorum. Ancak Rusya pazarı düşen petrol fiyatlarının etkisi ile otomobil satışları açısından düşüşte. Dolayısıyla bu alanda Rusya’ya yaptığımız ihracatımız  azalmış durumda. Rusya’nın geçiş belgesi ile ilgili yarattığı sıkıntılar da üst üste geliyor. Bildiğiniz gibi Rusya bonus sistemini de tek taraflı olarak kaldırdı. Bu durum sadece derneklerin halledebileceği bir konu olmaktan çıkmış, devletlerarası konuşulması gereken bir konu haline gelmiştir.

 

Türk mallarının Rus gümrüğünden geçiş işlemlerinin kolaylaştırılmasıyla ilgili atılan adımlar hakkında ne söylemek istersiniz?

- Rusya transit taşımalarda dengeyi sağlamaya çalışıyor. Şu anda baktığımızda Türkiye ve Rusya arasındaki ticarette aşağı yukarı Ruslar’ın oranı yüzde 22; yüzde 78’i ise Türklerin. Rusya bunu dengelemek istiyor. Bürokratik tedbirlerle Türk nakliyecisinin önünü kesmeye çalışıyor. Çifte faturalandırmanın farkına vardıklarında bu durumu koz olarak kullandılar. Fakat artık bu da devletin el atıp Rusya ile birlikte halletmesi gereken bir konu. Belki Rusya’da şubesi olan Türk bankalarının işin içine girmesi de fayda sağlayabilir.

 

Biliyorsunuz ki tekstil pazarı son yıllarda çok küçüldü. Peki bu dönemde tekstil hangi noktaya geldi?

- Türkiye’de tekstil önemini kaybetmeye ve gittikçe bu konuda liderliğini doğusunda yer alan ülkelere kaptırmaya başlamıştır. Türkiye bu işin uzun zaman liderliğini yaptı. Artık Türk tekstilinin leke tutmayan kumaşlar, hava alan kumaşlar ve modayı yakından takip gibi konulara yönelmesi gerekmektedir. Türk tekstilinin doğudaki ülkelerle rekabet etmesi hayli zorlaşıyor. Ülke olarak tekstilde yüksek teknolojili üretime geçebilirsek Avrupa’ya önemli ihracatlar yapabiliriz. Ancak bu şekilde yapacağımız atılımlarla tutunmamız mümkün olabilir. Ama avantajımızı kaybediyoruz. Avrupa’daki İtalyan markalarını düşündüğünüzde rekabet edebilmek için önemli yatırımlar yapmak, para harcamak zorundayız.
 

Tekstil için hayıflanırken, otomotiv sektörü için umutlanmıştık. Önümüzdeki dönemde piyasalar normale döndüğünde hangi sektörler lokomotif olabilir?

- Türkiye’de artık markaların Ar-Ge kısımlarına destek verilmeli. Bir markanın gelişimini Türkiye’de kendi imkanlarımızla yapabiliriz diye düşünüyorum. Bir otomobil markasını Ar-Ge merkezlerinde edindiğimiz know-how ile yenilikler yaparak geliştirebiliriz. Kriz döneminde marka yaratmak güç olacaktır. Bunun yerine markanın geliştirici tedarikçisi olarak bu dönemi bu şekilde değerlendirebiliriz. Markaların gelişimlerini sağlayabilecek teknolojimiz mevcut. Bir otomobilin motorunu, fren sistemini ve debriyaj tasarımını Türkiye’de yapabiliriz. Her komponent için lider üretici seçip, devlet desteği ile iş gücünü katarak ürün geliştirmesi yapabiliriz. Bu konuya ayrıca uzun vadeli kazanma ve milli mesele olarak da bakmak lazım. Türkiye’de lojistik ile ilgili de hakikaten bir mühendislik var. Ürünleri Çin’den, Kore’den değişik modlarla getirebiliyorlar. Demiryolundan karayoluna geçirebiliyoruz. En uygun, en hızlı ve uygun maliyetli dağıtım, taşıma işini yapabiliyoruz. Türk lojistikçisi depolama, envanter takibi gibi konuları öğrenmiş durumda. Bu da kendi markamızı yaratmak alanında itici güç olacaktır.

 

Omsan’ın yurtdışındaki şirketleri finansal kriz sebebiyle ne şekilde etkilendiler? Kapatmayı düşündüğünüz ofis var mı?

- Bizim Romanya, Fransa, Almanya, Bulgaristan, Rusya ve Azerbaycan’da ofislerimiz var. Finansal kriz elbette Omsan’ın yurtdışındaki şirketlerini de olumsuz etkilemiştir. Ancak herhangi birinin kapatılması gündemimizde değildir. İlgilendiğimiz özellikle Ukrayna vardı ama askıya aldık bir süre. Türk Cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa ilgi alanımız. Buralarda hızlı gelişen bir pazar var. Kriz nedeniyle açılımlarımızı bir müddet daha bekleteceğiz.


Devam eden veya devreye girecek olan bir yatırım söz konusu mu?

- Bursa’da yeni stoklama sahamız var, orayı 30 dönüm daha büyütüyoruz. Romanya’daki otomobil stoklama sahamızı da büyütüyoruz. Avrupa’daki otomobil taşmalarımızda, bir ara istasyonu olarak kullanmayı planlıyoruz. Bir de eğer şartlarımız uygun olursa, filomuzu yenileme projemiz var. Üretici firmalarla temas halindeyiz. Omsan’ın bir kararı var ve filosunda yaşı 5 yılı aşkın araç tutmak istemiyor. Araçlarımızı yenilemek için görüşmelerimiz devam ediyor.

 

Omsan bugün, tecrübesi, müşteri portföyü olarak hava kargo şirketi alabilecek yapıya sahip. Uzun vadede böyle bir proje söz konusu olabilir mi?

- Hava taksi işletmesi kurarak bu işe başladık. Şehirler içerisinde artan sıkışıklık ile özellikle helikoptere çok büyük talep vardı. Bu nedenle Amerikan Sikorsky imalatı S-76C+ tipi bir helikopter satın alarak bu işe girdik. Buradan edindiğimiz tecrübelerle havacılık alanında ilerlemek için bu bilgileri kullanacağız. Sektörü daha iyi tanıyarak, fizibiliteyi yaparak orta vadede hava kargo işine girebiliriz. Biraz önce belirttiğim gibi kısa mesafede uçakla gitmek uygun bir çözüm yolu değil. Karayolu daha cazip olabiliyor ancak helikopter daha da iyi olabiliyor. Talebi karşılamak için lojistik alanındaki tecrübelerimizi kullanarak havacılık işine girdik. Özellikleri olan bir helikopterimiz var. Amerikan yapımı son derece güvenilir, uçuş alanında son derece modern uçuş sistemlerine, navigasyon sistemlerine sahip bir helikopter. Buradaki tecrübelerimizle daha büyük açılımlar yapmayı planlıyoruz. Zamanı geldikçe de bu gelişmelerden sizleri haberdar edeceğiz.

 

Biraz da denizyolu taşımalarındaki hedeflerinizden bahseder misiniz?

- Burada öncelikle mevcut işlerimizi daha da geliştirmeyi amaçladık. Omsan Denizcilik A.Ş. adında bir firma kurduk. Ekonomik kriz nedeniyle gemi fiyatları uygun hale geldi diye düşünüyoruz. Ünye ve Çayeli arasında çimento taşımaları, Ereğli ve İskenderun arasında ithalat ve ihracat taşımalarımız var. Köstence’ye demir çelik taşımalarımız var. Çok büyük ölçekli olmayan, nispeten daha orta ölçekte bir gemiyi uzun vadeli kiralayarak ya da satın alarak bu işe bu yıl içerisinde başlamayı düşünüyoruz.

 

İntermodal taşımacılıkta yaptığınız işler var. Bu konu da neler söylemek istersiniz?

- RO-RO gemisi konusunda bir planımız yok ama demiryollarının serbestleştirmesiyle ilgili gelişmeleri bekliyoruz. Bir kanun çıkarsa Türkiye’ye faydalı hizmetler vereceğimizi düşünüyoruz. Bir lojistik firmasının kendi altyapısı üzerinde kendi lokomotifini kullanarak hızlı, etkin ve düşük maliyetli taşımalar yapabilmesi önemli. Vagon almak çözüm değil. Aldığınız vagonu uygun hızla, uygun zamanda, etkin, düşük maliyetle çalıştırmak için lokomotife ihtiyaç var. 2008’de de bu kanunun çıkacağını düşünüyorduk ama seçim yılıydı. Ama bu yıl içerisinde çıkacağını düşünüyoruz.

 

Hangi noktalar arasında hat kurmayı düşünüyorsunuz?

- Türkiye’de önemli miktarda maden ocakları var. Bunların fabrikalara taşınamaması ve lojistiğin sağlanamaması gibi bir durum söz konusu. Biz öncelikle maden taşıması planlıyoruz. Zaten şu anda bir hattımız var, Almanya ve Türkiye arasında. Kriz nedeniyle beklemeye aldık. Bu alanlar da çalışacak, kendi vagon ve lokomotiflerimizi tedarik etmeyi planlıyoruz. Kanunun çıkmasını bekliyoruz. Doğu tarafında üretilen madenlerin, hem kuzeydeki, hem de güneydeki demir-çelik fabrikalarına taşınması çok önemli. Kanunun çıkması ile doğu bölgemizde bulunan maden yataklarının taşıma faaliyetlerini biz gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

 

Şu dönemde Omsan’a talip bir şirket var mı?

- Omsan, şu an düzgün çalışan, karlı, verimli entegre lojistikte sadece Türkiye’de değil Avrupa’da, Ortadoğu’da ve Kuzey Avrupa’da lider olmayı hedefleyen bir şirket. Biz satmak değil, imkanlarımızı bulduğumuz zaman şirket satın alarak organik büyüme hedefliyoruz. Bu konuda araştırmalarımız sürüyor. Omsan’ı büyütmek istiyoruz. Yurtiçinde değil ama uluslararası alanda çalışan ve  portföyü bulunan bir şirket ilgimizi çeker.


E-ticaret konusunda ne düşünüyorsunuz?

- Biz daha çok bu işi yapan pazarlama şirketlerinin tedarikçisi olmayı düşünüyoruz. Bununla her türlü talebi referans bazında karşılayabilecek bir altyapımız var. Bunların her türlü ürününü, her türlü detayda takip ettirebilecek, onları izlettirebilecek durumdayız. Oracle altyapısını kullanarak kendi lojistik yazılımımızla çok güçlü bir sistemimiz var. Biz e-ticaret işine girmeyiz ama e-ticaret yapan firmaların ihtiyaçlarını karşılayacak altyapımız var. Müşterilerimizin depolama taleplerini sistem üzerinden takip edebiliyoruz. Her türlü dağıtımlarını kendileri yönetiyormuş gibi yapabiliyorlar. Tüm ihtiyaçları karşılıyoruz. Daha çok ağırlığımızı bu yönde kullanıyoruz.

 

Teknoloji konusunda yatırımlar ne mertebede olacak?

- İş çerçevesinde teknoloji yatırımlarımız oluyor. Omsan’ın kendi sistemleri, bir problem olması durumunda Türkiye’nin neresinde istersek, hemen sistemi ayağa kaldırabilecek durumdayız. Teknolojik yatırımlarımızdan birisi bu. Omsan kullandığı tüm dokümanları elektronik sistem üzerine geçirmek için bir proje başlattı. Elektronik dokümantasyon programı ile bundan sonra Omsan içindeki tüm yazışmalar kağıtların departmanlar arası dolaşmadan bu sistem üzerinden paylaşıma açık olabilecek. Bunlarla ilgili yedekleme, sistemi ayağa kaldırma yatırımlarını da tamamlıyoruz. Etkin bir şekilde bu sistemi Omsan’da kullanır hale geleceğiz.

 

Yıl sonu için ciro hedefi nedir?

- Bu yıl için henüz bir rakam telaffuz etmek zor ama geçen yılın altında olmayacağımızı söylemek istiyorum. Kombine ciromuzu 390 milyon TL olarak düşünüyoruz. Bizim hesaplarımız açık ve nettir, bütün rakamları kamuoyuyla paylaşıyoruz.

 

Avrupalı büyük lojistik şirketleri ile mukayese edildiğinde Omsan’ın hangi konumda olduğunu söyleyebilirsiniz?

- Avrupa’da büyük ölçekli şirketlerin cirolarının 1 milyar Avro civarlarında olduğunu biliyoruz. Bunlar Avrupa ve dünya çapında lojistik faaliyetlerde bulunuyorlar. Ama eğer hedefse, benim kanaatime göre en aşağı 1 milyar Avro civarında cirolara ulaşmak gerekiyor ki Avrupa çapında kuvvetli olalım. Biz bundan sonraki 5 yıl içerisinde bu ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. 2015’de Omsan’ın cirosu bunların üzerinde olmalı. Aksi takdirde bölge çapında, dünya çapında oyuncu olamazsınız. Kendimize hedef olarak seçtik. Lojistik vizyonu geniş sektörler arasında yer almaktadır. Bu konuda planlı ve düzenli bir şekilde ilerliyoruz. İnşallah hedeflerimize ulaşacağız.

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor