Özen: “Turkish Cargo Olarak Operasyonel Mükemmeliyet Yolculuğunda Çıtayı En Yüksek Seviyeye Ulaştırmayı Hedefliyoruz”

Türkiye’nin hava kargo trafiğinin yüzde 60’ından fazlasını yöneten Turkish Cargo, hızlı ve güvenilir hizmetimizle sağlık ürünü taşımalarında en çok tercih edilen hava kargo markaları arasında yer aldı.

“Pandeminin olumsuz etkilerinin sürdüğü 2021 yılında, 61 ülkeye taşıdığımız 335 Milyon doz Kovid-19 aşısı ile dünyanın eski güzel günlerine kavuşmasına katkı sağladık” diyen Türk Hava Yoları Genel Müdür (Kargo) Yardımcısı Turhan Özen, bu dönemde küresel ölçekli pazar payını yüzde 5,2’lere çıkartarak dünya üzerindeki her 20 hava kargosundan birini taşındıklarının altını çizdi.

2021 yılını değerlendirir misiniz? Pazar global ölçekte nasıldı, Turkish Cargo olarak beklenilen rakamlara ulaştınız mı?

Turkish Cargo olarak salgının uluslararası kamuoyunda ilan edilmesinin hemen ardından yolcu uçaklarımızı kargo taşıyabilecek şekilde dönüştürdük ve tedarik zincirinin zorlu koşullar altında da aksamadan sürdürülebilmesi için kritik bir rol üstlendik. Pandeminin olumsuz etkilerinin sürdüğü 2021 yılında, 61 ülkeye taşıdığımız 335 Milyon doz Kovid-19 aşısı ile dünyanın eski güzel günlerine kavuşmasına katkı sağladık. Hızlı ve güvenilir hizmetimizle sağlık ürünü taşımalarında en çok tercih edilen hava kargo markaları arasında yer aldık ve sağlık taşımacılığı alanındaki küresel pazar payımızı yüzde 8’e ve sıralamamızı dünyada 3’üncülüğe yükselttik. Krizi fırsata çeviren markamız bu dönemde küresel ölçekli pazar payını yüzde 5,2’lere çıkardı ve dünya üzerindeki her 20 hava kargosundan birini taşıma başarısı gösterdi.

Bütün bu başarılarımız daha önce çizdiğimiz stratejilerimizin bir sonucudur ve markamız potansiyelini ve hub avantajını etkili bir şekilde kullanarak, kapasite ve gelir anlamındaki yükseliş trendini 2022 yılında da başarıyla sürdürmektedir.

Savaşın etkisi ile hava sahalarının kapanması hava kargo taşımalarını nasıl etkiledi? Rotaların kayması ne gibi sorunlar yaşanması nelere sebep oldu?

Rusya-Ukrayna savaşının genel etkileri olduğu gibi hava kargoda da önemli etkileri oldu, Rus uçaklarına hava sahası kapandı, yabancı havayolu şirketleri de Rusya operasyonlarını durdurdu. Batılı havayollarının çoğu Rus hava sahasından kaçınarak Türkiye, Orta Asya, Çin ve Moğolistan üzerinden geçmek için uçuşlarını güneye kaydırdı. Bu durum da daha uzun rotalar, daha uzun uçuş sürelerine yol açıyor, Batılı havayolları için Doğu’ya seyahat etmek yaklaşık bir saat uzamışken dönüş yolculuğu da üç saate kadar uzayabiliyor. Tüm bu koşullar altında Türkiye'nin hava sahası artık Avrupa-Asya hattındaki uçuşlar için çok daha kritik bir önemde olduğunu gözlemliyoruz.

Ayrıca Rus Aeroflot Havayolları ve Air Bridge Cargo başta olmak üzere Rus taşıyıcılar da uluslararası seferlerini ya tümden durdurdular ya da büyük ölçüde kısıtladılar. Bu durum rekabet açısından avantaj sağlar gibi görünse de Rusya’ya dönük ekonomik yaptırımlar, taşıma türlerinin bir hayli kısıtlanması bu ülke ile ticareti çok zorlu hale getirmektedir. Ancak Ukrayna ve Rusya gerek küresel ölçekte gerekse Turkish Cargo’nun operasyonlarında görece küçük bir paya sahiptirler. Geçtiğimiz 2021 yılında Rusya operasyonlarımızdan elde ettiğimiz gelirler küresel ölçekteki operasyonlarımızın oldukça küçük bir kısmına denk geliyor, ancak yine de çatışma durumu bu pazarlarda ciddi daralmalara neden olmaktadır. Öte yandan, özellikle bölgesel hava kargo şirketlerinin piyasadan çekilmesinin yarattığı kapasite sıkıntısı nedeniyle Turkish Cargo'ya talep kayması sağlanabilmesi yolunda yoğun faaliyet gösteriyoruz.

Bölgedeki gelişmelerin taşımacılık sektörü üzerindeki bir diğer önemli etkisi ise yakıt fiyatlarının savaş kaynaklı önemli bir artış göstermesidir, bu hava taşımacılığı maliyetlerine de direkt yansımakta ve pandemi sonrası iyileşme sürecine giren hava yolları bu durumdan oldukça olumsuz etkilenmektedir.

Yeşil mutabakat çerçevesinde emisyonların azaltılması ve düşük karbonlu yakıtlara geçilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Turkish Cargo’nun karbon nötr olma yolundaki hedefleri nedir?

Türk Hava Yolları ve Turkish Cargo ailesi olarak insanı ve gezegenimizi koruma ve yaşatma misyonunu birincil önceliğimiz kabul ederek birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Uygulamaya koyduğumuz sürdürülebilirlik projeleri ve programlarıyla birlikte sürdürülebilirlik kültürümüzü daha kapsamlı ve köklü bir şekle dönüştürüyoruz. Karbon emisyonu dengeleme programı, yüksek sürdürülebilirlik derecesi sertifikaları, bu alanda hali hazırda süregelen sosyal sorumluluk projelerini destekleyerek ve de en önemlisi yeni evimiz ve tesisimiz, otonom ve robotik sistemlerle donatılmış SMARTIST ile iş süreçlerimizin her aşamasında sürdürülebilir ve çevreci bir model ile yarınlara daha temiz bir dünya bırakmayı amaçlıyoruz.

Günümüzde ekonomik ve teknolojik gelişmeler, rakiplerin ve pazarın yapısı gibi değişkenler hava kargo taşımacılığını nasıl etkiliyor? Turkish Cargo teknolojik altyapısını nasıl oluşturuyor?

Yenilikçi bir hava kargo markası olarak, dünyanın lojistikteki rotasını çok yakından takip ediyoruz, sektörün nabzını tutuyor çevik yapımızla çok hızlı adaptasyon sağlıyoruz, bu doğrultuda müşteri memnuniyetini, kaliteyi ve verimliliği daima ön planda tutarak dijitalleşmeye her zaman büyük önem verdik ve bunun küresel pandemideki önemini daha da iyi anladık. Dijitalleşme yolunda güzel adımlar attık ve bunlardan biri de müşterilerimize WhatsApp üzerinden AWB durumu ve O&D bazlı tarife sorgularını öğrenme fırsatı sunan Cargy adlı Whatsapp Chatbot'umuz. Müşterilerimiz, Turkish Cargo'dan gelen tüm gönderilerde kargolarının güncel durumunu Chatbot üzerinden kontrol etmek için AWB numaralarını kullanabilmekte ve Cargy üzerinden Turkish Cargo tarifeli uçuşları zamana ve O&D'ye göre bulabilmektedir. Bu hizmet sayesinde müşterilerimiz, tarifeler sık ​​sık değişirken özellikle pandemi sırasında telefonlarından 7/24 erişim ile ilgili bilgileri kolayca alabilmekte ve bu süreç müşteri memnuniyetini arttırmaktadır.

RPA (Robotic Process Automation) teknolojisi ile beyaz yakanın en büyük destekçisi olmaya aday yeni çalışanları da bünyemize almaya devam ediyoruz. Turkish Cargo çatısı altında yürütülen iş süreçlerimizi 2019 yılında başlattığımız RPA teknolojisi ile dijitalleştiriyoruz.

Metal Yaka çalışanlar olarak adlandırdığımız yazılım robotları rutin, insan hatasına açık, manuel ve tekrar eden iş süreçlerini 7/24 gerçekleştirebiliyor ve beyaz yaka çalışanlarımız ile uyum içinde çalışıyorlar. Bu sayede iş süreçlerinde kaliteyi, hızı, verimliliği ve dijitalleştirmeyi artırıyoruz. Turkish Cargo bünyesinde mevcutta Alpha, Bravo, Charlie, Delta, Echo, Foxtrot, India ve Juliet olmak üzere 8 farklı metal yaka çalışanımız bulunmaktadır.

Geliştirilen API (Application Programming Interface) ile Turkish Cargo çatısı altında kullanılan bütün sistemler birbirleri ile konuşabiliyor, bir diğer ifadeyle veri alışverişi yapabiliyor. İç kaynaklarla geliştirilen API’lar ile Turkish Cargo’nun uçtan uca dijitalleşmesini sağlayan, iş süreçlerinde kaliteyi ve verimi artıran yeni teknolojiler ve sistemlerin entegrasyonu sağlanıyor. Bu sayede farklı amaçlar için kullanılan bütün sistemler birbirleri ile konuşuyor ve veri alışverişi yapabiliyor. Aynı dili konuşan sistemler sayesinde manuel iş yükü ortadan kaldırılıyor, süreçler uçtan uca dijitalleştirilebiliyor. Ayrıca yeni teknolojilerin kolayca entegre edilmesine de imkân sağlıyor. 

Markamızı, online rezervasyon hizmeti sunan WebCargo dijital pazaryeri platformuna entegre ederek müşterilerimize sadece birkaç dakika içinde tek tıkla rezervasyon alabilme imkânı sunuyoruz. 2021 yılında bu platform üzerinden yaklaşık 25 bin adet Turkish Cargo rezervasyonu aldık. Müşterilerimize çok daha hızlı, kolay ve şeffaf bir rezervasyon deneyimi sunan bu platform ile; personelimizin rezervasyon işlemlerine ayıracağı işgücünden tasarruf ederek daha katma değerli işlere yönlenebilmesine imkân sağlıyoruz.

Global hava kargo sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hava kargo taşımacılığı ekonomik koşullar, ticari ilişkiler, diğer taşıma modları gibi pek çok durumdan olumlu ya da olumsuz olarak etkilenebilmektedir. Pandemi ile birlikte hava kargoda da pek çok dönüşüm olmuş, Turkish Cargo gibi bu dönüşüme ayak uydurabilen çözüm odaklı firmalar sektördeki konumunu güçlendirmiş ve konumunu daha ileri seviyeye taşımıştır. Mevcutta deniz taşımacılığında devam eden; konteyner tedariği, liman yoğunlukları, uzayan elleçleme ve teslimat süreleri, konteyner ücretlerindeki yükseliş ve bazı limanlarda yaşanan sendikal süreçler nedeniyle oluşan iş gücü kaybı gibi sıkıntılar; hava kargo taşımacılığını olumlu manada etkilemiş yüklerin hava kargoya kaymasına vesile olmuştur. Bu etkinin 2022 yılında da devam edeceğini ve bu etkinin yanı sıra yolcu kapasitesinin kademeli olarak geri dönüşü ve ülkelerin uyguladığı politikalar, örneğin; Çin'in Ocak 2022 tarihinden itibaren pax-fre seferlerine yeni bir düzenleme getirmesi ve anti-epidemik ürün haricinde kabinde kargo taşınmasına müsaade etmemesi gibi durumlardan oluşan kapasite darboğazının pandemi etkisiyle oluşabilecek olası yeni kısıtlamalar nedeniyle hava kargo sektöründeki birim ücretleri yukarı yönlü baskılamasını bekliyoruz. Tüm bu koşullar değerlendirildiğinde, 2022 yılı hava kargo birim ücretlerinin yüksek seyretmesini ve hava kargo talebinin devamını, 2023 yılı ile birlikte ise kademeli normalleşme beklemekteyiz.

2022 yılı hedefleriniz nelerdir? Hava Kargo alanında yeni yatırımlar ve projeleriniz var mı?

Bayrak taşıyıcı hava kargo markası olarak Türkiye’nin hava kargo trafiğinin yüzde 60’ından fazlasını yönetiyoruz. Dünyanın en gelişmiş hub’larından birine sahip olmanın avantajıyla uçuş ağındaki liderliğimizi pekiştirmeyi ve aynı zamanda operasyonel mükemmeliyet yolculuğunda çıtayı en yüksek seviyeye ulaştırmayı hedefliyoruz.

Bu stratejimiz kapsamında, hava kargo taşımacılığına olan talebin artışını öngörerek tasarladığımız ve pazarın ihtiyacına göre süreçleri kurguladığımız dünyanın en büyük ve teknolojik kargo tesislerinden biri olan SMARTIST’i inşa ettik.

İstanbul Havalimanı’nda tek çatı altında en büyük endüstriyel bina olacak şekilde tasarlanan SMARTIST, tüm fazları tamamlandığında 340 bin metrekarelik alanda yıllık 4 milyon tonluk bir kapasiteye ulaşmış olacak. Otomatik Depolama Sistemleri ve Robotik Süreç Otomasyonu gibi akıllı teknolojiler ile donatılan tesis, operasyonel hız ve kalite noktasında Turkish Cargo’nun benzersiz hizmet kalitesini çok daha ileriye taşıyacak. Aynı zamanda gelecekte kullanılması planlanan Artırılmış Gerçeklik ve İnsansız Kara Araçları projeleri SMARTIST'in teknolojisine katkı sağlayacak. Bu mega tesis aynı zamanda İstanbul’un kıtalara yayılmış konumunun da altını çizecek ve Doğu ile Batı arasındaki ticaret için mükemmel bir geçiş kapısı olacak. Böylece, dünyadaki hava kargo trafiğinin büyük kısmı İstanbul Havalimanı’ndaki yeni hub’a çekilerek, İstanbul’un lojistik bir cazibe merkezine dönüşmesi sağlanacak.

Prometeon Türkiye ve TGL, İş Birliğini 4 Yıl Daha Uzattı
Ekol Satışı İptal
Atlas Lojistik Ödülleri Kurumsal Başvuru Süresi Uzatıldı
Mercedes-Benz Türk Kamyon Satış Bayileriyle Buluştu
Ekol Lojistik Enerjisini Güneş’ten Alıyor
Grimaldi Grubu Trieste-Ambarlı RO-RO Hattını Genişletiyor