PAN Lojistik yöneticilerinin ve çalışanlarının yaklaşık 1,5 yıllık amatör çalışmaları sonucunda hazırladıkları “Kafesten Bir Kuş Uçtu” adlı oyun; 6-7-8 Haziran 2009 tarihlerinde Cevahir Sahnesi’nde sergilendi. Oyun; 6 Haziran’da küçük yaştaki çocuklara ve gençlere, 7 Haziran’da PAN Lojistik çalışanlarının aile ve arkadaşlarına, 8 Haziran’da da müşteri ve acentalara yönelik olarak sahnelendi.
Oyunun ardından izleyicileri selamlayan PAN ekibi duygulu anlar yaşadı. İzleyicilere hitaben bir konuşma yapan PAN Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Gülriz Kantek, “Öncelikle bu akşam bizlerle birlikte olduğunuz için size çok teşekkür etmek istiyorum .Son 1,5 yıldır, mesai saatlerinden sonra çalıştığımız bu oyunu bu akşam sizlerle paylaşıyor olabilmek çok güzel” dedi.
Uluslararası lojistik hizmeti sunan bir firma olduklarını ve aslında bu oyunla 12’nci kuruluş yıllarını kutladıklarını belirten Kantek, şu açıklamalarda bulundu: “Desteklerinizle büyüdük, serpildik ve her şeyden önemlisi bir ekip olduk. Bu akşam hem sahnedeki, hem de salonda aranızda oturan PAN ekibi ile çok çalıştık ve size en iyisini sunmayı hedefledik, istedik ki oyunumuz servis anlayışımızın bir yansıması olsun. Bu akşam sahnede oynanan bu oyun, sadece sahnedeki ekibin değil, bizim yokluğumuzda yerimize bir kaç kat daha fazla çalışan ‘levazım’ ekibin de eseridir. İzninizle tüm PAN ekibine teşekkür etmek istiyorum.”
Kantek: “Lojistik, dünyanın en zor işi değilmiş”
“Bugüne kadar lojistik işinin dünyanın en zor mesleklerinden olduğunu düşünürdüm. Bizler ki, pasifik ortasındaki kimsenin adını bile bilmediği bir adaya -50 derecede uçakla tonlarca mal indiren, Türk karasularından geçen hareket halindeki gemilere yedek parça ikmali yapan, Hazar Denizi altına döşenecek sismik kablo ve jeneratörleri nehir yoluyla taşıyan ve eşlik eden, savaş sırasında silahlı ekiplerle birlikte Irak’ın en tehlikeli bölgelerine tonlarca acil taşıma operasyonu gerçekleştiren, Kara Afrika’da kapı teslimatları yapan bir ekibiz. Tüm bunları yaparken bile, bu akşama hazırlanmak için geçirdiğimiz süreç kadar üstesinden gelmesi zor anlar yaşamadık, anladık ki lojistik, dünyanın en zor işi değilmiş.”
“2009 yılı hepimiz için, özellikle içinde bulunduğumuz lojistik sektörü için çok zor bir yıl oldu ve olmaya da devam edecek. Ancak yıl başında oluşturduğumuz bütçeye eklediğimiz ilk harcama kalemi ”Kafesten bir kuş uçtu” oldu. Aldığımız yönetim kararı ise; kriz var ancak “motivasyon krizine izin verme“ oldu ve biz yolumuza devam ettik.”
Bu akşamın mimarı yönetmenimiz, izni olursa sevgili dostumuz Ali Düşenkalkar ve yönetmen asistanımız Sevgili Mustafa Kırantepe’ye çok teşekkür etmek istiyorum. 2006 Temmuzunda başlayan tanışma ve çalışma sürecimiz onların inanılmaz öngörü ve profesyonelliği ile bu akşamı yarattı.
Gizli kalmış liderler ve yetenekler ortaya çıktı
“Yolun başında amacımız alışılagelmiş şirket içi eğitim metodlarından farklı, daha renkli ama özünde aynı eğitim sürecine ulaşmaktı... İç müşteri memnuniyeti, ilk seferde doğru iletişim kurabilmek ve kendini ifade edebilmek... Aklımızdaki bu çalışmayı hayata geçirmek için, uzun bir bekleyişten sonra sevgili eğitmenimiz Sn. Ali Düşenkalkar ile biraraya geldik. Oldukça mütevazı, ölçülü ve bir o kadar da ‘ticaret adamı’ olmamış sanatçı kişiliği ile bizi ilk görüşmede dinledi ve gerçekten anladı. 2006 yılının Haziran ayında başlayan görüşme maratonumuz, nihayet 2007 Eylül ayında, tüm şirket çalışanlarının depoda toplandığı ilk çalışmayla başladı. Temel iletişim becerisi, dili etkili ve doğru kullanabilme, düzgün Türkçe okuma ve kullanma, doğru vücut dilinin yerinde kullanılması… derken başlıklar uzayıp gitti. Sonunda baktık ki 12 yıldır birlikte çalışan bir ekip olmamıza ve “yatay hiyerarşi” ile yönetiliyor olmaktan gurur duymamıza rağmen, ekip arasındaki söylenemeyenler söylenmeye , “gizli kalmış liderler ve yetenekler ortaya çıkmaya başladı. Bu devrim niteliğinde ‘kendini buluş’ şirketin her noktasındaki ekip üyesi tarafından hiç tedirginlik olmadan anında kabul gördü ve uygulandı. Bu bizim için adeta bir ‘aile terapisi’ gibiydi. Artık muhasebeden, bahçeden, santralden, depodan, yönetimden sorumlu kişi değil, Gülriz, Ümran, Hayriye, Hakan, Hale ve diğer isimlerdik… Birey olarak yeteneklerimizi keşfetmenin yanı sıra ‘bizi’ keşfetmiş olduk…”
“Çalışma yoğundu, yorucuydu, stresliydi ve hatta masraflıydı ve itiraf ediyorum, bugüne kadar üzerinde çalıştığımız en zor projeydi ama değdi. PAN ekibi gerçek anlamda ‘biz’ oldu ve belki de dünyanın en zor işlerinden biri olan seyirci önünde bir tiyatro performansı sergileyebilme cesaretini bulduk kendimizde. Kafesten bir kuş uçtu oyununa akşam mesai saatlerinden sonra işimizden ayırabildiğimiz, sevdiklerimizden çaldığımız kısıtlı zaman dilimlerinde hazırlandık ve müşterilerimizin, iş ortaklarımızın beğenilerine sunuyoruz. Aslında, yola çıkış nedenimiz şirket içi eğitim olarak başlamış olsa da, oyunun yapısının içinde bulunduğumuz konjonktörel yapıya ne kadar uygun olduğunu görerek, konuya bir miktar da sosyal açıdan yaklaşmaya başladık. Gerçek olmayan demokrasiler ve birilerinin gelip o gerçeği hatırlatılması anında gerilen ilişkiler. Bu oyun bize ‘kaybetmememiz’ gerekenleri hatırlattı.”
Yeni oyun için hazırlıklar başladı
Bir sonraki oyununun kanavasının hazır olduğunu ve oyunu kendisinin yazdığını belirten Gülriz Kantek, “Bu hazırlık, tabiki arkadaşlarımızın desteğiyle devam ediyor. Yine Türkiye, hayatımız ve yaşadıklarımız olacak oyunda. Ekip çok heyecanlı ve uzun süre birarada olan bir ekip olmasına rağmen, biz yeniden bir ekip ve arkadaş olduğumuzu keşfettik. İletişim kanallarımız açıldı, birbirimize farklı gözle bakmaya başladık, saygımız arttı ve her şeyden önemlisi birbirimizin gizli yeteneklerini keşfettik” dedi.
Kantek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu süreçte kişisel motivasyon geliştirme, grup bilinci oluşturma, ekip ruhunu güçlendirmenin yanı sıra, diksiyon, fonetik, artikülasyon, diyalekt, etkili, sürükleyici ve tempolu konuşma, dinleme ,gerekli yerde doğru vurgu ile ifade çeşitlendirmesi, mimik, ses ve nefes çalışmaları, oyunculuk teknikleri, diyafram kullanımı, ses tonu ve prezentasyon teknikleri gibi çok kapsamlı ve uygulamalı bir eğitim programı hazırlandı. Ali Düşenkalkar, tiyatro sahnesinde izlediğimiz ve çok beğendiğimiz bir sanatçı. Ayrıca bu tip kurumsal çalışmalarda deneyimli bir eğitmen olduğunu öğrendiğimizde, tek konu kendisine ulaşmak ve yoğun iş temposu arasında bize zaman ayırması için ikna etmek oldu. Projemizi ve bizi sevmiş olacak ki, bizimle birlikte olmayı kabul etti. Oyunu belirlerken hedefimiz, geniş bir oyuncu kadrosu ile mümkün olduğunca kalabalık PAN ekibinin sahnede olmasını sağlamaktı. Eğitim sürecine tüm ekip katıldı ama sahnede olmak için gönüllü olmalarını istedik. Tiyatro oyununa hazırlanma süreci; yorucu, ezber yeteneği gerektiren ve özel hayatınızdan zaman ayırabilecekseniz yapabileceğiniz bir etkinlik. Sahnede olan kişi sayısı 15 ancak yedek oyuncu ve lojistik işleri takip eden arkadaşlarla birlikte 25 kişilik bir ekip olarak hazırlandık bu oyuna. Asıl katkı ise, bizler yoğun olarak oyuna hazırlanırken, ofiste tiyatro ekibinin yokluğunu müşterilere hissettirmemeye çalışan ‘levazım’ ekibinin oldu. Onlar da en az tiyatro ekibi kadar yoğun ve yorucu bir süreç geçirdiler .Sonuç olarak tam bir ekip işiydi... Oyunun bizleri, içinde bulunduğumuz hayatı ve şartları anlatmasını istedik, gelip geçer sıradan bir text yerine gerçekten düşündüren ve herkese bir şeyler ifade edebilen bir oyun olsun istedik. Kafesten Bir Kuş Uçtu oyunu Oregon’lu yazar Ken Kesey tarafından yazılmış, 1960 Amerikasında yaşanan sınıf ve ırk ayırımı yanı sıra, katı toplumsal kurallar çerçevesinde oluşan sözde demokrasilerin sorgulandığı ve yargılandığı bir oyun. Oyunun bir tımarhanede geçiyor olması, kuralcı toplumlar tarafından söylenemeyen, düşünülmesi bile yasak olan bazı değerlerin rahatça sorgulanmasına ve yeniden yorumlanmasına imkan veriyor. Oyun üzerinde çalışmaya başladıktan ve Jack Nicholson, Louise Fletcher gibi Guguk Kuşu versiyonuyla sinemada oskar almış oyunculukları seyrettikten sonra ne kadar zor bir işe soyunduğumuzu anladık. Ancak Ali Bey bizi hep destekledi ve inanılmaz yorumları ile bizim gibi amatörlüğün bile başlangıcında olan bir ekiple harikalar yarattı. Tiyatro çalışmasının güzel tarafı ,hiyerarşinin olmaması ve bahçıvanından, yönetim kurulu başkanına tüm ekip üyelerinin aynı potada yetenekleri doğrultusunda görev almaları oldu . Gerçek demokrasi....”
Oyuncular Ve Şirket İçi Görevleri
Mc Murphy –Hakan Küçükdağılkan / Genel Müdür
Hemşire Ratched –Gülriz Kantek / Yönetim Kurulu Başkanı
Reis Bromden -Tezcan Bayraktar / IT Müdürü
Warren -Onur Uzun / Depo Sorumlusu
Williams -Hüseyin Gökçek / Depo Sorumlusu
Billy - Hale Özgürel / İthalat Müdürü
-Fevzi Akbay / Yazılım Uzmanı
Harding -Bülent Davrak / Avrupa İthalat Müdürü
Martini -Hayriye Eroğlu / Yönetici Sekreteri
Scanlon -Ümran Bakan / Bahçıvan
Cheswick -Soner Atalay / Müşteri İlişkileri Yönetmeni
Candy -Aysun İbicioğlu / Deniz Operasyon Müdürü
Dr. Spivy -Ahmet Soyak / Lojistik Müdürü
Ruckly -Sevnur Özden / Muhasebe Yönetmeni
Hemşire Flinn/Sandy -Berrin Elbir / Ordino Yönetmeni
Alfred -Fırat Eser / Muhasebe Yönetmeni
Oyunun tamamını 12-06-2009 Cuma günü saat 10.00'da AYSBERG TV’de izleyebilirsiniz!