Bonn’da bulunan Inovasyon Merkezi’nde geleceğe yön verecek teknolojiler üzerinde çalışan DHL, geleceğin en önemli lojistik trendlerinden biri olarak görülen RFID (Radio Frequency Identification) teknolojisinin kullanımına pilot projelerle başladı. RFID teknolojisi, bir gönderiye ait birçok bilgiyi depolayabiliyor, radyo dalgaları ve RFID okuyucuları aracılığı ile de bu bilgileri ilgili merkezlere iletebiliyor. Barkodlama sisteminden daha farklı ve kapsamlı olan RFID teknolojisi ile lojistik sektöründe daha hızlı ve verimli çalışmaların yapılabilmesi mümkün hale gelecek. RFID teknolojisinin lojistik sektöründe kullanımı özellikle artık sadece 4 mevsim değişmeyen moda ve tekstil sektöründe yeni bir sayfa açacak.
Perakende sektöründe günümüzde yoğun olarak mağaza hırsızlıklarına karşı kullanılan RFID teknolojisi, DHL’in inovasyon merkezinde yapılan çalışmalarla farklı bir boyuta ulaştı. “Ben burdayım” mesajını vermenin ötesinde bu çip sayesinde bir gönderinin nasıl bir işleme tabi olduğuna dair bilgiye sahip olunabilecek. Örneğin; paketin içinde ne var, rengi ve bedeni ne ve hangi rafa konulması gerekiyor gibi bilgiler bu çip üzerinde tanımlı olabilecek ve operasyonel işlemler böylece çok daha çabuk, hatasız ve kolay yapılabilecek. Tekstil ve moda dünyası stok kontrolünü veya stok değişimini bilgisayarının bir tuşuna basarak yapabilecek. Günümüzde çok hızlı değişmesi itibari ile iyi yapılandırılmış bir lojistik zincirine ihtiyacı olan moda ve tekstil sektörü, lojistikte RFID’nin lojistikte kullanılması ile birlikte bekleme sürelerini minimuma ve verimliliğini de maksimuma çıkarabilecek.
DHL şu anda bu teknolojiyi dünyanın dört bir yanında kullanılan 1,5 milyon kurye kıyafetinin lojistiğinde test etmeye devam ediyor. IBM ve INTEL gibi iş ortaklarıyla RFID’nin lojistik sektöründe ne şekillerde kullanılabileceği ile ilgili hızla süren çalışmalar sonucunda, müşterilerinin hem verimliliğini artıracak hem de müşterilerinin maliyet tasarrufu sağlamasına olanak tanıyacak.