“Artan talebe karşı tüm konteyner, ISO tank, swap-body, çekici ve diğer ekipmanlarımızı kullanıyoruz. Aynı zamanda iş birliklerimiz sayesinde birçok ekipmanı da kullanabilir durumdayız.” diyen Sarp Intermodal GmbH Genel Müdürü Yiğit Altıparmak, “Lojistik faaliyetler her ne kadar devam etse de ülkelerin aldıkları tedbirler kapsamında uluslararası ticarette bir yavaşlama söz konusu.” diyerek şunları söyledi:
“Özellikle Avrupa ülkeleri, karayolu taşımalarında sürücülere karantina zorunluluğu getiriyor. Bu durum ister istemez karayoluna bağlı teslimatların gecikmesine neden oluyor. Tabi ki böylesine zor bir dönemde, lojistik faaliyetler de sağlık kadar hayati önem taşıyor. Birçok gıdanın, ham maddenin, ilaç ve sağlık malzemesinin taşınması ve tedarik zincirinin kopmadan devam etmesi gerekiyor.
Sarp Intermodal ve Sarp Intermodal GmbH olarak, taşımalarımızın yüzde 95’ini Ro-Ro ve demiryolu ile entegre gerçekleştiriyoruz. Karayolu kullanımındaki kısıtlamalar nedeniyle bu dönemde üzerimize düşen yük daha da arttı. Ancak geçtiğimiz yıl yapmış olduğumuz son ekipman yatırımlarımız sayesinde, bu yükün altından rahatlıkla kalkabilir durumdayız. Gerek sahip olduğumuz ekipman sayısı gerekse de Avrupa ülkelerindeki iş birliklerimiz sayesinde operasyonlarımızı kesintisiz sürdürüyoruz.”
Lojistik faaliyetlerin genel olarak her ülkede devam ettiğini belirten Altıparmak, “Birçok Avrupa ülkesi karayolu ile taşıma yapan sürücülere 14 günlük karantina zorunluluğu getirdi. Bu konuda sektör temsilcilerimizin Avrupa ülkeleriyle görüşme halinde olduklarını ve çözüm konusunda uğraştıklarını biliyoruz.” dedi. Bazı Avrupa Birliği ülkelerinin tedarik zincirinin aksamaması adına sürücülerin dinlenme ve sürüş zamanlarında da esneklik uygulaması yaptığını açıklayan Yiğit Altıparmak; “Ülkemizdeki uygulamalar da Avrupa’dakiyle benzer şekilde ilerliyor. Hastalık semptomları gösteren sürücülerin geçişine izin verilmiyor. Ülkelere giriş yapan araçlar dezenfekte ediliyor. Sürücülerin maske takması zorunlu tutuluyor. Bizim bu noktadaki avantajımız, yükü demiryolu ya da Ro-Ro ile ilk noktaya ulaştırdıktan sonra ana hedefe gidene kadar kullandığımız karayolu mesafesinin kısa olması ve bu ülkelerdeki yerel sürücüler ile çalışıyor olmamız.” açıklamasının ardından, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birçok şirket gibi, biz de ofislerimizde bu dönemde evden çalışma modeline geçtik. Dijital dönüşüm süreçlerimize yaptığımız yatırımlar sayesinde tüm operasyonlarımızı kesintisiz bir şekilde devam ettirebiliyoruz. Bununla birlikte kısa taşımalar yapan sürücülerimiz, araçlarımız, ekipmanlarımız, depolarımız ve ofislerimizde oldukça sınırlı sayıda bulunan çalışma arkadaşlarımız için tüm sağlık önemlerini alıyoruz. Düzenli olarak dezenfekte işlemleri gerçekleştiriliyor, yetkili merciler tarafından konulan kurallara harfiyen uyuluyor.
Tüm beklentimiz bu salgının bir an önce etkisini yitirmesi ve toplumların normal hayatına devam etmesi. Ancak öncelikle daha sabırlı olarak, evde kalarak bu süreci en hızlı şekilde atlatmamız gerekiyor.
Bu dönemde en önemli konulardan biri, kişilerin istedikleri-ihtiyacı olan ürünlere kolayca ulaşabilmesidir. Bu da lojistikle mümkün olmaktadır. Alınan karantina ve güvenlik tedbirlerinden de bunu anlayabiliyoruz. Dolayısıyla, sadece bu süreçte değil, sürekli olacak şekilde lojistiğin gecikmeye uğramaması ve güncellemeler yapılması gerektiği, bugünlerde daha iyi anlaşılıyor.
Biz lojistik sektörünün bir paydaşı olarak bu süreçte tüm operasyonlarımızı eksiksiz sürdürmeye devam edeceğiz. Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüsünün bir an önce son bulmasını diliyoruz.”