Taşımacılık Sektörü TIR Sistemi'ni Tartışıyor

TIR Sistemi’nin çöktüğü yolunda haberler üzerine açıklama yapan RO-RO İşletmecileri Ve Kombine Taşımacılar Derneği - RODER II. Başkanı Erol Soylu; yapılan açıklamaları yanlış ve maksatlı olarak değerlendirdi.

Soylu: “TIR Sistemi Hakkındaki Açıklamalar Yanıltıcı”

TIR Sistemi’nin çöktüğü yolunda haberler üzerine açıklama yapan RO-RO İşletmecileri Ve Kombine Taşımacılar Derneği - RODER II. Başkanı  Erol Soylu; yapılan açıklamaları yanlış ve maksatlı olarak  değerlendirdi.

“TIR Karnesi kullanımında yapılan değişikle Türk taşımacısının zarara uğratılacağı yolundaki beyanlar yanlış ve maksatlıdır.” diyen Soylu, açıklamaların aksine yeni sistemin taşımacıların ve Türkiye’nin lehine olduğunu savundu.


10 Kasım 2006 Cuma günü RODER Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek “Basında izliyoruz; ‘Türkiye, Ortak Transit Rejimi’ne (T1 rejimi) taraf yapılmak isteniyor, bu durumda TIR rejimi sona erecek, sefer başına maliyetler 2000$ artacak’ şeklindeki iddialar var. Bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.” diyen Soylu; şunları söyledi: “Türkiye şu anda yürürlükte olan tek bir transit rejimine yani TIR Karnesi Sistemi’ne mahkum edilmek istenmektedir. Bu, uluslar arası alanda son derece iddialı olan sektörümüze vurulan bir darbedir. Türkiye lojistik konusunda genişlemek ve ileri gitmek istiyorsa alternatif transit rejimleri mutlaka desteklenmelidir. Bu maksatlı açıklamalar, TIR sisteminde yer alan  IRU (International Transporters Union) adlı uluslararası kefil kuruluşun TIR Karnesi satışlarından elde ettiği gelirleri kaybetmesi endişesinden kaynaklanıyor.”

IRU, transit rejimin tek işleticisi olmak istiyor

“IRU bir yandan TIR Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerini yerine getirmeyerek tüm ülkelerin gümrük alacaklarını ödememekte, diğer yandan TIR Karneleri’nin kağıt ortamında satışlarının devam etmesini, böylelikle alternatifsiz bir transit rejimin tek işleticisi olmak istemektedir. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu kuruluşun Birleşmiş Milletler TIR İdari Komitesi’nde yer alan tüm ülkelerin gümrük yetkilileri nezdinde itibarı büyük ölçüde zedelenmiş ve tartışılır hale gelmiştir.” diyen Soylu, konunun çarpıtıldığını, TIR Sözleşmesi’ne taraf ülkelerin gümrük idarelerince yapılmak istenenin, TIR sisteminin de Avrupa’da olduğu gibi çağdaş taşımacılığın ihtiyaçlarına uygun bir şekle getirilmesi çalışmaları olduğunu vurguladı.

“TIR Sözleşmesi’nde yapılmak istenen ve Türkiye’nin de destek vermesi gereken konu; TIR Karneleri’nin elektronikleştirilmesinden ibarettir. Burada e-TIR adı verilen yeni bir proje hayata geçirilmek istenmektedir. Sürdürülen çalışmalar, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu TIR İdari Komitesi’nde yer alan ülkelerin gümrük idarelerince alınan kararlar doğrultusundadır” diyen Soylu, “Bu çalışmalar ile TIR Karnesi’nin kağıt ortamından elektronik ortama taşınması hedeflenmektedir. Böylelikle, işlemler daha hızlı ve verimli yapılacak, bundan da en fazla Türk nakliyecisi yararlanacaktır.” dedi.

Tek bir transit rejim, Türkiye’nin rekabet gücünü etkiler

TIR rejiminin eskiden olduğu gibi gerek Batı gerekse Doğu ülkelerine yapılacak taşımalar için devam edeceğini belirten Soylu, T1 rejimi ile ilgili olarak şunları söyledi: “T1, bugün tüm AB ülkelerinde geçerli olan bir transit rejimdir. Türkiye’nin AB ülkeleri ile olan yoğun bir ticareti vardır. Bu ticaretin önemli bir kısmı karayolu ile yapılıyor. Şu anda tek bir transit rejim olan TIR rejimi altında taşıma yapmak, Türkiye’nin taşımacılık sektörünün rekabet gücünü de etkiler. Türkiye, AB ile müzakere eden bir ülke konumunda. Mevzuat uyumu çalışmaları nedeniyle zaten T1 rejimi önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de uygulanacak ve bu yönde Temmuz 2003 yılında da ilk hukuki altyapı bir Yönetmelik ile kuruldu. T1 rejimine taraf olunması halinde TIR rejimi ortadan kalkmayacak, tamamen elektronik ortamda işlemlerin yapılacak. Bu sistem, Batı ülkelerine gerçekleştirilecek taşımalarda alternatif olarak kullanılacak.”

“T1  sistemi, Türkiye’nin taşımacılık sektörünün AB ülkelerine gerçekleştireceği taşımalarda alternatif olarak kullanılacaktır. TIR Sistemi giderek artan bir şekilde krizlere maruz kalmaktadır. 1998-1999 yılında Rusya’da yaşanan TIR Sistemi krizi, 2002 senesinde yine aynı ülkede yaşanmış ve son olarak Temmuz 2006’da Bulgaristan’da ortaya çıkmıştır. Bütün bu olaylar, Türkiye taşımacılık sektörünü son derece olumsuz etkilemekte ve alternatif bir gümrük transit rejiminin mutlak surette yaratılmasını gerekli kılmaktadır.” diyen RODER II. Başkanı Soylu, T1 sisteminin taşıma maliyetlerini yükselteceği şeklindeki ifadelerin de tamamen yanlış ve maksatlı olduğunu vurguladı.

 


T1 sisteminin kullanım oranı giderek artıyor

Bu konuda, “ T1 sisteminin en önemli özelliklerinden biri de teminat veren garanti kuruluş sayısının birden fazla olmasıdır. Böyle olunca, rekabet söz konusu olmaktadır. Bugün taşımacılarımız Avrupa’da açtırdıkları T1 Transit Beyannameleri için TIR Karnesi fiyatları altında bedel ödüyorlar.” şeklinde sözlerine devam eden Soylu, Türk taşımacılarınca T1 sistemi bünyesinde nakliyelerin zaten şu anda yapıldığını ve bu sistemin kullanım oranının giderek arttığını vurguladı. Gümrük Müsteşarlığı bürokratlarına yönelik asılsız suçlamalara da değinen Soylu, “Gümrük Müsteşarlığı bürokratları; defalarca yakından tanık olduğumuz gibi TIR İdari Komiteleri toplantılarında milli menfaatlerimizi her zaman en ön planda tutan  ve  ülkemize, sektörümüze yararlı işler yapmak isteyen değerli şahsiyetlerdir. Bürokratlarımızı rencide eden bu suçlamaları da ayrıca üzüntü ile karşılıyoruz.”  dedi.

TIR Sistemi’nde Yaşanan Sorunlar Neler?

RODER II. Başkanı  Erol Soylu, TIR Sistemi’nde yaşanan sorunları şöyle özetledi: Bugün Avrupa’yı gözlemlediğimizde, artık hiçbir sistem/uygulama alternatifsiz bırakılmamaktadır. Bu bir gümrük teminat sistemi olan TIR rejimi için de geçerlidir. Uluslararası alanda sadece bir gümrük transit rejiminin var olması, bu rejimin zaman zaman krize girmesi sonucu sadece krizin çıktığı ülkeyi değil, sözleşmeye taraf diğer ülkeleri de yakından ve olumsuz etkilemektedir. Nitekim, bu durum defalarca TIR Sistemi’nde ortaya çıkmıştır. 1998-1999 yıllarında Rusya’da TIR Sistemi’nde çıkan kriz, 2002 yılında gene aynı ülkede tekrar etmiş, çok yakın bir tarihte de (Temmuz 2006) Bulgaristan’da meydana gelmiştir. Bu krizler, en fazla TIR Karnesi kullanan ülkemiz taşımacılık sektörünü de doğal olarak  derinden etkilemiştir. Ortaya çıkan krizlerin tek bir ortak noktası vardır. Bu ortak nokta, Gümrük İdarelerince TIR Sistemini yönetmekle görevlendirilen IRU (International Transporters Union) adlı uluslararası kefil kuruluşun TIR Sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi, bir başka ifade ile gümrük, yani devlet alacaklarını ödememesinden kaynaklanmaktadır. IRU bir yandan söz konusu devlet alacaklarını ısrarla ödememekte, diğer yandan işlemleri kağıt ortamında yürütülen ve alternatifsiz bir sistemin tek işleticisi olma yönünde bir menfaat peşindedir. Bu kuruluşun bu nedenle Birleşmiş Milletler TIR İdari Komitesi üyeleri olan Gümrük İdareleri nezninde itibarı büyük ölçüde zedelenmiş ve tartışılır hale gelmiştir. Bu nedenle, Birleşmiş Milletler TIR İdari Komitesince bir yandan uluslararası teminat sağlayan kuruluşun nitelik ve nicelikleri yeniden tarif edilmek istenmekte, diğer yandan sistemin çağdaş ve taşımacının ihtiyaçlarına göre yeniden revize edilerek işlemlerin elektronik bir platform üzerinden  gerçekleştirilmesi arzu edilmektedir. e-TIR olarak geliştirilmek istenen bu projede amaç, TIR karnelerinin kağıt ortamından elektronik bir ortama taşınmasından ibarettir. Avrupa, TIR sisteminde yaşanan bu sorunları daha önce görmüş ve bu nedenle alternatif rejim olan T1 sistemini yürürlüğe koymuştur. Artık hiçbir taşımacı tek bir teminat sistemi altında taşıma yapmaya mecbur edilmeyecek, nakliyecinin alternatif transit rejimleri kullanması sağlanacaktır. Burada IRU’nun endişesi tamamen kağıt ortamında olan TIR Karnelerini artık satamama riski ve gelir kaybına uğrayacağı paniğidir. 2005 yılı itibarı ile IRU 3.2 milyon TIR Karnesi satmıştır. Bu satışlardan elde edilen toplam gelir yıllık 130 milyon Dolar civarındadır.”

 
15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor
MRLlog Filosu, 50 Yeni Renault Trucks Çekiciyle Güçleniyor
Lalamove Türkiye’de Faaliyete Başladığını Duyurdu