Son 11 yıllık süreçte yaklaşık 23,1 milyarı TCDD’ye olmak üzere demiryolu sektörüne toplam 35 milyar lira yatırım ödeneği ayrılan Türkiye’de, serbestleşmenin önünü açan ‘Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun’un 1 Mayıs 2013 günü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesinden sonra rekabet koşullarından, emniyete ya da kombine taşımacılıktan, tehlikeli maddelerin demiryolu ile taşınmasına kadar pek çok konuya ilişkin çıkartılması beklenen yönetmelikler ile ilgili çalışmalar sürüyor. TCDD de serbestleşme yolunda kendi çalışmalarını sürdürüyor. “TCDD bünyesinde ‘Yeniden Yapılanma Komisyonu’ oluşturuldu. TCDD tarafından izlenecek Strateji ve Yapısal Eylem Planı TCDD Yönetim Kurulu tarafından kabul edildi ve Bakanlığımızca da uygun görüldü. Kabul edilen bu eylem planına göre, TCDD ile TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin ayrışmasının 2014 yılı sonu itibari ile tamamlanması planlanıyor” açıklamasını yapan TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, demiryoluna yapılan tüm yatırımlar ve hali hazırda yürütülen projeler ile demiryolu taşımacılık payının; yük taşımacılığında 2023 yılında yüzde 15’e, 2035 yılında ise yüzde 20’ye çıkartılmasının planlandığını belirtti.
2013 yılı demiryolu yük taşımacılığı sektörü için nasıl geçti? Geçmiş yıllara göre taşımalarda hem yüzdesel hem de yük miktarı olarak ne kadarlık bir değişim oldu?
Yarım asırlık ihmalin ardından kamuoyunun da bildiği gibi ayrılan kaynaklar ve yapılan yatırımlar sonucunda demiryollarımız her alanda büyüyor, gelişiyor. Ülkemizin prestij projesi olarak bilinen Yüksek Hızlı Tren yolcu taşımacılığından başka son 11 yılda yük taşımacılığında da önemli mesafeler kaydedildi. 2004 yılından itibaren başlatılan Blok tren taşımacılığıyla taşınan yük miktarında sürekli olarak artış yaşandı. Bu kapsamda 2003 yılında 16 milyon ton yük taşırken 2013 yılında 26 milyon tona ulaşıldı. 2014 yılı için de hedeflenen yük taşıma miktarı ise 28 milyon ton.
Diğer taraftan 2013 yılında yük taşımacılığındaki bir diğer önemli gelişme BALO Treni ile yaşandı. BALO (Büyük Anadolu Lojistik Organizasyon) projesi ile Anadolu’daki sanayici ve ihracatçıya ait yüklerin, başta Almanya’nın Münih ve Köln şehirleri olmak üzere Avrupa’nın iç kesimlerine demiryolu ile ulaştırılması ve dolayısıyla ülkemiz ihracatına Avrupa pazarında rekabet avantajı sağlanması hedefleniyor.
BALO Projesi ile konteyner yükleri; Ankara, Bursa, Denizli, Kayseri, Konya, Eskişehir ve Gaziantep gibi ihracatçının kapısından alınıp, yerel TCDD lojistik merkezlerinde birleştirilerek, buralardan blok trenlerle Bandırmaya, Bandırma’dan konteyner gemileriyle Marmara Denizi’ni geçerek Tekirdağ’a, Tekirdağ’dan ise tekrar tarifeli blok trenlerle Avrupa’ya taşınıyor. Kombine taşımacılığa iyi bir örnek oluşturan bu model ile hem zamandan, hem de taşıma ücretlerinden tasarruf gerçekleşirken, Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye gelecek yükler de yine benzer bir şekilde varış noktalarına ulaştırılıyor. Bugüne kadar 26 tren seferi gerçekleştirilen bu organizasyon ile, kombine taşımacılığa çok iyi bir örnek oluşturmasının yanında hem zamandan hem de navlun ücretlerinden tasarruf sağlanıyor.
“2014 yılı ödeneğimiz 4 milyar lira”
Son 11 yıllık sürece bakıldığında demiryoluna yapılan yatırım tutarı ne oldu? Yapılan bu yatırımlar demiryolu yük taşımacılığını nasıl etkiledi?
Son 11 yıllık süreçte TCDD’ye yaklaşık 23,1 milyar olmak üzere demiryolu sektörüne toplam 35 milyar lira yatırım ödeneği ayrıldı. 2023 yılı hedefleri doğrultusunda önemli kaynak ayrılmaya devam edilecek. 2014 yılı ödeneğimiz ise 4 milyar lira.
Demiryoluna ayrılan yatırım ödeneklerinin önemli bir bölümü yük taşınmasına yönelik projelere aktarıldı. Bu kapsamda; modern yük taşımacılığının kalbi olarak görülen, diğer ulaşım sistemleriyle entegre olarak kombine taşımacılığı geliştiren lojistik merkezler ülkemizde de kurulmaya başlandı.
Kent merkezi içinde kalmış yük garlarının; Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, etkin karayolu ve deniz ulaşımı bağlantısı olan ve yükleyiciler tarafından tercih edilebilir bir alanda, yük lojistik ihtiyaçlarına cevap verebilecek özellikte, modern, teknolojik ve ekonomik gelişmelere uygun şekilde, öncelikle Organize Sanayi Bölgelerine yakın ve yük potansiyeli yüksek olan İstanbul (Halkalı/Yeşilbayır), İzmit (Köseköy), Samsun (Gelemen), Eskişehir (Hasanbey), Kayseri(Boğazköprü), Balıkesir(Gökköy), Mersin (Yenice), Uşak, Erzurum (Palandöken), Konya (Kayacık), Denizli (Kaklık) ve Bilecik (Bozüyük) olmak üzere 12 adet lojistik merkez kurulmaya başlanmış, Kahramanmaraş (Türkoğlu), Mardin, Kars, Sivas, Bitlis (Tatvan) ve Habur Lojistik Merkezleri ile birlikte Lojistik Merkez adeti 19’a ulaştı.
Samsun (Gelemen), Uşak, Denizli (Kaklık), İzmit (Köseköy), Eskişehir (Hasanbey) ve Halkalı olmak üzere 6 adet Lojistik Merkez işletmeye açıldı. Balıkesir (Gökköy), Bilecik (Bozüyük), Mardin, Erzurum (Palandöken) ve Mersin (Yenice) lojistik merkezlerinin inşaat çalışmaları ise devam ediyor. Diğer Lojistik merkezlerine ilişkin proje, kamulaştırma ve inşaat ihale işlemleri de sürüyor.
Yük taşıma kapasitesinin artırılması için yol yenilemeleri, elektrifikasyon, sinyalizasyon ve çift hat yapımı projelerinin devreye alınması, yük garlarının iyileştirilmesi, iltisak hattı yapımlarının yaygınlaştırılması, yük vagon ve lokomotif filosunun geliştirilmesi, hızlı tren hatlarında yük taşımacılığı yapılması çalışmaları ise sürdürülüyor.
4-24 Nisan 2013 tarihinde TBMM’de kabul edilen ‘Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun’ 1 Mayıs 2013 günü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanun ile ilgili Bakanlık tarafından çıkartılması gereken yönetmelikler var. Bu konuda süreç nasıl işliyor, gelinen nokta ile ilgili bilgi aktarır mısınız?
6461 sayılı ‘Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun’ ile 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereği çıkarılması gereken yönetmelikler; Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğü ile Tehlike Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanıyor. Bildiğimiz kadarıyla, hazırlanan yönetmelik taslakları TCDD dahil ilgili paydaşlara gönderilerek görüş alınıyor. Yönetmelik hazırlama çalışmaları halen devam ediyor.
Peki TCDD serbestleşme yolunda kendi hazırlıklarında hangi aşamaya geldi?
TCDD bünyesinde, genel müdür yardımcısı başkanlığında alan uzmanlarından müteşekkil ‘Yeniden Yapılanma Komisyonu’ oluşturuldu. TCDD tarafından izlenecek Strateji ve Yapısal Eylem Planı TCDD Yönetim Kurulu tarafından kabul edildi ve Bakanlığımızca da uygun görüldü. Kabul edilen bu eylem planına göre, TCDD ile TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin ayrışmasının 2014 yılı sonu itibari ile tamamlanması planlanıyor.
6461 sayılı kanun gereği demiryolu altyapı işletmecisi olarak TCDD’nin yeniden yapılandırılması ile yük ve yolcu taşımacılığı yapmak amacıyla demiryolu tren işletmecisi görevini yerine getirmek üzere TCDD’nin bağlı ortaklığı olarak TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin tescil edilmesine ve faaliyete geçmesine yönelik hazırlık çalışmaları da hale devam ediyor.
“Özel sektör ile birlikte kapasite kullanım oranları artacak”
Özel sektörün de işletmeci olması sizce demiryolu taşımacılığını nasıl etkileyecek? Maliyetlerde nasıl bir değişim yaşanacak?
Özel sektörünün demiryolu taşımacılık sektörüne girmesi ile birlikte; demiryolu altyapısı daha verimli kullanılacak ve hatların kapasite kullanım oranları artacak. Belli bir geçiş döneminin sonunda (tahminen 5 yıl) ton-km ve yolcu-km başına işletme maliyetlerinde önemli miktarda düşüş olması bekleniyor. Rekabetin gelişmesine paralel olarak da hem yük hem de yolcu taşımacılığında müşterilere verilen hizmetlerin çeşitliliğinde ve hizmetlerin kalitesin de ciddi gelişmeler gözlemlenecek. Özellikle yük ve yüksek hızlı yolcu işletmeciliği başta olmak üzere demiryolunun taşımacılıktaki payı, toplum tarafından kolaylıkla fark edilebilir ölçüde artmaya devam edecek.
Yolcu ve yük taşıma ücretlerinde başlangıçta bir miktar artış beklenmekle birlikte, rekabetin gelişmesi ve sektörün büyümesi ile eş zamanlı olarak bu ücretlerin daha uygun seviyelere gelmesi mümkün görülüyor. Ayrıca bazı güzergahlardaki yolcu taşımacılığı hizmetleri kamu hizmeti olarak yerine getirilecek ve bu amaçla devlet desteği sağlanacak.
Demiryolunda serbestleşme Türkiye’de özellikle yük taşımacılığında taşıma modları arasındaki dengede nasıl bir değişim yaşatacak?
2023 yılında demiryolu taşımacılık payının; yolcuda yüzde 10 ve yükte ise yüzde 15’ e çıkarılması hedefleniyor. Bu rakamın 2035 yılında yük taşımacılığında yüzde 20, yolcu taşımacılığında yüzde 15’e çıkarılması hedefleniyor.