UTİKAD Genel Müdürü Alperen Güler’in moderatörlüğünde yapılan panelde, UTİKAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Eldener, UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Havayolu Çalışma Grubu Başkanı Mehmet Özal, UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Gümrük ve Antrepo Çalışma Grubu Başkanı Arkın Obdan konuşmacı olarak yer aldı.
UTİKAD Genel Müdürü Alperen Güler moderatörlüğünde gerçekleşen Transit Taşımacılıkta Kilit Ülke Türkiye başlıklı panelde son dönem dünya ekonomisine ve ticaret rotalarına damgasını vuran küresel salgın ve Rusya - Ukrayna savaşının transit taşımacılıktan Türkiye’nin aldığı payı nasıl etkilediği, transit hub olma isteği ve bu konudaki çalışmalar konuşuldu.
Pandemi süreci ve Rusya - Ukrayna savaşı ile birlikte lojistik sektörü önemli sınavlar verdi ve vermeye devam etiğini belirten UTİKAD Genel Müdürü Alperen Güler yaptığı açılış konuşmasında, “Savaş öncesi dönemde yol ve kuşak girişimi kapsamında taşınan yüklerin hemen hemen yüzde 98’i mevcut durumda önemli miktarda kullanım sıkıntısı yaşadığımız kuzey koridorundan yapılıyordu. Savaş ile birlikte ülkemizin de içerisinde bulunduğu orta koridor tercih edilir bir hale geldi. Yine bu dönemde ülkemiz üzerinden gerçekleştiril transit taşımacılık operasyonları da önem kazandı. Transit taşımacılık konusu UTİKAD için aslında yeni bir başlık değil 2020 yılı Ağustos ayında hazırladığımız transit taşımacılık odak grubunun bir ürünü olan Türkiye’de Transit Taşımacılık Gelişim Alanları Raporunu yayınlamıştık. Bu raporda ülkemizin transit taşımacılık mevzuatı ve koridorlarına yer verdik. Transit taşımacılık operasyonlarının nispeten elverişli koşullar altında yapıldığı Dubai’ye yapılan saha verisinden iyi uygulama verileri yine bu raporumuz içerisinde yer aldı. Orta koridoru da kullanan ülkemizin bu konumu transit taşımacılık faaliyetleri açısından oldukça elverişli. Türkiye’nin İpekyolu üzerinde konumlanması ve Avrupa’ya geçiş güzergahında olması kısaca coğrafi anlamda stratejik bir konumda yer alması transit taşımacılık açısından avantajlarımınız başında geliyor. Bu gün burada bekleyen transit taşımada neden kilit ülke olduğumuzu transit taşımada ülkemizi bekleyen yeni fırsatları ve transit taşımacılığın ülke ekonomisine sağlayacağı katma değerin nedenli önemli olduğunu konuşmaya ve tartışmaya çalışacağız.” dedi.
Eldener: “Transit taşımacılık istidam yaratma imkanına sahip”
Transit taşımacılığın, çok hızlı bir şekilde istihdam hem de ülke için katma değer yaratabileceğini belirten UTİKAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Eldener konuşmasında, “ Türkiye üzerinden aktarılan bütün malzemeler biz transit taşımacılık kapsamı içerisinde değerlendirebiliriz. Çok ciddi bir yatırım yapılmadan fabrika kurmadan, işçilik yaratmaya çalışmadan aslına bakarsanız transit taşımacılıkla ilgili süreçleri kolaylaştırarak, hızlandırarak, pratik hale getirerek hızlı bir istidam yaratma imkanına sahip. Çünkü transit taşıma yaptığını zaman karayolu ile devam edecekse yük Türk plakalı TIR filosunu kullanması lazım buda otomatik olarak TIR filolarımızın faydalandığı bir yöntem. Bütün limanlarımızda yapılacak tüm transit operasyonlar sonuç itibari ile işlemleri arttıracağından ciddi bir istihdam kaynağı. Aynı şekilde gümrük müşavirlerini de ek işle destekleyen ve aslında bakarsanız Türkiye’deki iş gücüne çok ciddi katkısı olan, ortaya çıkan maddi değerden bahsetmiyorum aynı zamanda istihdam tarafı olan bir yöntem. Bu nedenle bizim tüm limanlarımızda tüm gümrük depolarımızda, havalimanlarımız da ve antrepolarımızda transit aktarmaların en hızlı şekilde yapılacağı bir ortamı yaratmak zorundayız. Bunun için UTİKAD olarak ciddi çalışmalar yaptık son yıllarda bu konuyu sürekli gündemde tuttuk. Ancak bizim dışımızda örneğin Hizmet İhracatçıları Birliği’de transit taşımaların lojistik sektörü için bir numaralı gündem maddesi olduğun ilan etti. Bunu içinde bakanlıklara görüşülüyor.
Rusya savaşı sonrasında antrepolardaki transit aktarma işlemlerine izin verildi. Bu çok büyük bir adım. Bunun Rusya ile Ukrayna arasında kalmayıp tüm ülkelere yayılmasına, tüm ülkelerde yeniden transit aktarmaların yapılabilmesini istiyoruz. Çünkü limanlarımızda geçici depolama mereklerinde çok ciddi bir doluluk var artı elleçleme sırasında malzemeyi bazen hasarlanabiliyoruz. Çünkü kendi personeli dışında bir takım personelin yapmış olduğu transit aktarmalarda hizmet kalitesinin maalesef aşağı çekebilir, çünkü çok yoğunlar. Bu yanında yaptığınız bu operasyonları özel antrepolarda yapabilirsek en azından kendi personelimizle çok daha dikkatli ve çok daha hızlı bir şekilde hatasız gerçekleştirebiliriz” dedi.
Özal: “2022 yılı içerisinde Hava Kargoda 2019 ve öncesindeki taşıma değerlerine ulaşıldı”
“Pandemi döneminde en çok etkilenen taşıma modu havayoluydu çünkü hava kargo sadece kargo uçaklarıyla taşınmıyor” diyen UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Havayolu Çalışma Grubu Başkanı Mehmet Özal konuşmasını şöyle sürdürdü, “ Yolcu trafiği 2020 Şubat-Mart’tan itibaren kısıtlanınca dolayısıyla çok büyük bir kapasite çeklide birçok uçak yerde kaldı ve havayolları milyarlarca dolar zarar etti. Bazı havayolları ki devlet havayolları da dahil olmak üzere faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldılar veya başka insanlara devredilmek zorunda kaldılar.
Dolasıyla havayolu 2020’de çok ciddi darbe aldı 2020 de yapılan projeksiyonlar 2019 ve öncesindeki taşıma değerlerine, hacimlerine, frekanslarını 2023’ün sonunda ulaşılacağı ön görülüyordu bu sene itibari ile o hacimlere, hedefler ve gelir seviyesine ulaşıldı. Böylece 2021 itibari ile başlatılan seyahat yasaklarıyla yolcu uçaklarının kargo kapasiteleri piyasaya sunulmuş oldu.
2021 öncesine göre, yükleme ve boşaltma destinasyonları arasında ki dengesizlik ve verimsizliklerden dolayı denizyolunda olduğu gibi havayolu navlunları da yükselmişti. Özellikle son 3-4 aydır denizyolu navlunları bu sene içerisinde eski seviyelerine yaklaştı. Havayolu navlunları hala 2019 seviyesinde değil daha yüksek seyrediyor. Rusya-Ukrayna krizi Rus filosunun piyasadan çekilmesine sebep olduğu için navlunlar yüksek seyretmeye devam ediyor.
Pandemi başladığında Çin’in üretiminin durması ve transit sürelerinin yükselmesi navlun seviyelerinin artması Türkiye için bir fırsat oluşturmuştu çünkü batı pazarı Türkiye’den daha çok mal talep eder hale geldi. Havayolunda şu anda Rusya-Ukrayna krizinin Türkiye üzerindeki transit ve aktarma hatta sadece transit aktarma mal tedariki anlamda da ihracatçımıza da bir yeni hacim yeni bir pazar yeni bir fırsat doğurduğunu görüyoruz. Türkiye’deki transit uygulamaları geliştirerek bu kazandığımız avantajı kalıcı hale getirilmesi gerekiyor.”
Obdan: “Transit ticarete ve buradaki katma değerli işlere odaklanılmalı”
Lojistik dünyanın en eski mesleği diyebiliriz. Kavimler hareket etmeye başladı, ordular savaşmaya başlayınca yer değiştirme ve lojistiğin en önemli konu olduğunu dile getiren UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Gümrük ve Antrepo Çalışma Grubu Başkanı Arkın Obdan, “Bizim şu adan ülkemiz kavim geçiş noktalarından birinde ve ipek yolunun tam merkezi Türkiye’den geçiyor. Buradaki en önemli konu bizim gümrük sistemimiz ve gümrük kanunumuz ve gümrük antrepomuz transit geçişlere uygun olmakla beraber transit ticarete uygun değil. Dolayısıyla transit taşımacılıktan ziyade transit ticarete odaklanmamız ve buradaki katma değerli işlere odaklanmamız lazım.
En önemli konu bizim ana transit ticaret için dizayn edilmiş bir alt yapı bir sistemimizin olmaması. Dolayısıyla bizden analitik çözümlerle beraber Rusya-Ukrayna krizinde analitik çözümler üretilerek bir takım kolaylıklar sağlanma yoluna gitti. Taşıma modları arasındaki senkronizasyonu sağlamak için örneğin Avrupa’dan gelip kamyonla geliyor demiryolu ile devam edecek ya da konteyner demiryolu ile gelenlerin kamyonla devam etmesi gerek konular söz konusuydu. Burada gümrüklerin çok yoğun ve sıkışık olması bir çoğunun da şehirler içerisinde kalması sebebiyle değişik taşıma modlarında gelen ürünlerin başka bir taşıma moduyla gitmesinde çok büyük sıkıntılar yaşanıyordu. Bunun içinde aslında çok uygun gümrüklü antrepolar mevcuttu ama bunlarında uygulama tekniği açısında ilk önce bir beyan yapıp transiti öyle yapmak gerekiyordu dolayısıyla taşıma işleri organizatörleri mükellef olmadıkları için yapamıyorlardı. Bunu biz bakanlığı taşıdık ve acil sıkışıklığı aşmak adına güzel bir yönetmelik değişikliği yapıldı.
Genel geçiş noktalarındaki kamyonlarımızın ve ihracatta kullanılan araçların dönüş hızlarının hızlandırılması için bir takım tavsiyelerden bulunduk bakanlığımız ve aldığımız bilgilere göre Ocak ayından itibaren o işlerde çözülecek. Antrepolara boşalacak ürünlerin antrepo beyanı vermeden 48 saat içinde antrepo işlemleri sağlanarak kamyonların hızlı bir şekilde boşaltılarak ihracat ve transit araçların yollarına devam etmesi sağlanmış olacak” dedi.