‘Ekonomik Kalkınmada Yatırımın Rolü: Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan ve Türkiye Arasındaki İşbirliği’nin Güçlendirilmesi’ başlıklı Türk Konseyi İş Forum’u, İstanbul’da düzenlendi.
Forum’un açılış konuşmasını yapan Konsey Genel Sekreteri Halil Akıncı, konuşmasında Çin transitini orta koridora çekmenin önemine değindi. Türkiye’den de geçecek bu koridorun zaman ve yol açısından tasarruf sağlayacağını belirten Akıncı, böyle bir durumda Çin’den 10 milyon ton yükün aktarılacağını söyledi. Hazar geçişlerine ilişkin sorunların çözülmesi gerekliliğini vurgulayan Halil Akıncı, bunun için çalıştıklarını da sözlerine ekledi. Akıncı’nın değindiği bir diğer konu da özellikle Kazakistan ve Azerbaycan’ın tek ürünlü ekonomi ile gelişemeyeceği ve petrole dayalı olmayan alanlarda ekonomik gelişme sağlamaları gerekliliği oldu. Kazakistan-Rusya, Türkiye-Avrupa Birliği gibi üye ülkelerin diğer ülkelerle sahip oldukları gümrük birliği anlaşmalarının ticaret ve ilişkiler açısından dezavantaj değil, tam tersine avantaj yaratacağını da söyleyen Akıncı, dört ülkenin özel sektörlerinin işbirliği sağlamaları için devletlerin dörtlü işbirliği anlaşmaları yapmaları gerektiğinin altını çizdi.
Forumda TOBB adına konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, yeni anlaşmalar ile yeni bir küresel sistem oluştuğunu, bunlara dayalı olarak da dünyanın üçte ikisinin bir araya geleceğini hatırlattı. Azeri, Kazak ve Kırgız ekonomileri ile ilgili yorumda bulunan Mete de ülke ekonomisini doğal kaynaklara endekslemenin fayda sağlamayacağını tekrarlayarak, “Petrol-gaz, ülkeleri zengin eder, halkları değil,” dedi ve ticareti, özel sektörü geliştirmenin öneminden söz etti. Konuşmasında lojistiğin önemine vurgu yapan ve Türkiye’nin önemli bir lojistik üs olduğunu vurgulayan Halim Mete, 26 bin yabancı şirketin faaliyet gösterdiği Türkiye’de küresel ekonomide 50 bin Türk ihracatçının aktif rol oynadığını söyledi. Mete, modern İpek Yolu projesini gündeme getirdi ve Türki Cumhuriyetler’in son 20 yıllık gelişimlerinin ve ticaretin Asya’ya kaymasının daha fazla taşımacılık-lojistik ortak yatırımlarına ve koridorlara ihtiyaç doğurduğunu belirtti. “Taşımacılık altyapıları güçlenmeli, liman kapasiteleri arttırılmalı, limanlar ile bağlantılı demiryolu altyapısı oluşturulmalı, Hazar RO-RO seferleri geliştirilmeli ve güvenli hale getirilmeli” diyen TOBB Başkan Yardımcısı Mete, karayolu taşımacılığının ticaretin gelişmesinde önemli olduğunu ancak demiryolu ve denizyolunun da kuvvetlendirilerek intermodal sistemlere geçilmesinin gerektiğini kaydetti. Mete, “Üye ülkeler arasında taşımacılık başta olmak üzere somut işbirliklerinin yapılması gerekir” dedi.
Üye ülkelerden Azerbaycan adına Azerbaycan Sahipkarlar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Vugar Zeynalov, Kazakistan adına Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sabr Yessimbekov ve Kırgızistan Sanayi ve Ticaret Odası Birinci Başkan Yardımcısı Amangeldy Davletaliev, ülkelerindeki ekonomik yapılar ve gelişmeler ile ilgili bilgi verdi. Ticaretin ve ekonominin gelişmesi konusunda istekli olduklarının altını çizen ülke temsilcileri, özellikle kurumsallaşma anlamında Türkiye’yi model aldıklarını ve bu yolda önemli adımlar attıklarını belirttiler.
Konseyin ikinci bölümünde Azerbaycan Yatırım ve İhracatçı Teşvik Kurumu AZPROMO Başkan Danışmanı Zaur İbrahimov, Kazakistan Kazkompressormash firmasından Gulmira Davydenko ve Kanat Bakibayev ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı adına Ali Sökmen, yabancı yatırımların arttırılması ve yatırım alanlarının geliştirilmesi konularında konuşma yaptılar.
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi - TDİK), Türk dili konuşan ülkeler arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 2009 yılında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye tarafından kuruldu. 1992 yılından beri toplanan, "Türkçe Konuşan Devletler Devlet Başkanları Zirveleri" sonucunda ortaya çıkan ortak siyasi irade üzerine kurulan konsey, 10 zirve gerçekleştirdi ve İstanbul’da düzenlenen 16 Eylül 2010 tarihli son zirvede TDİK’nın kuruluşu resmen ilan edilerek öncelikleri ve yol haritası ortaya konuldu. Türk Konseyi’nin daimi bir yapı olarak kurulmasıyla birlikte yapılan zirveler, Türk Konseyi Zirveleri olarak yeniden adlandırıldı.
Örgütün, Nahçıvan Anlaşması’nın 2. Maddesinde ortaya konulan temel amaç ve görevleri şöyle sıralanıyor:
- Taraflar arasında karşılıklı güvenin güçlendirilmesi;
- Bölge ve bölge dışında barışın korunması;
- Dış politika konularında ortak tutumlar benimsenmesi;
- Uluslararası terörizm, ayrılıkçılık, aşırılık ve sınır ötesi suçlarla mücadele için eylemlerin koordine edilmesi;
- Ortak amaçlarla ilgili her alanda etkili bölgesel ve ikili işbirliğinin geliştirilmesi;
- Ticaret ve yatırım için uygun koşulların yaratılması;
- Kapsamlı ve dengeli bir ekonomik büyüme, sosyal ve kültürel gelişimin amaçlanması;
- Hukukun üstünlüğünün sağlanması, iyi yönetim ve insan haklarının korunması konularının tartışılması;
- Bilim, teknoloji, eğitim ve kültür alanlarında etkileşimin genişletilmesi;
- Kitle iletişim araçlarıyla etkileşimin ve daha yoğun bir iletişimin teşvik edilmesi;
- Hukuki konularda bilgi değişimi ve adli işbirliğinin teşvik edilmesi.
18 Mart 2014