Almanya’nın başı çektiği yeşil dönüşüm ve iklim mücadelesinde kararlılık sergileyen ülkeler, karbon vergisi ve yeni enerji politikaları nedeniyle sanayicilerin yakınmalarıyla karşı karşıya kalıyor. Almanya’nın katı ekonomi politikalarına ek olarak, Ukrayna savaşı sonrası artan enerji maliyetleri ve enerji politikaları da endişeleri artırıyor. Sanayiciler çareyi, faaliyetlerini yurt dışına taşımakta buluyor. Türkiye başta olmak üzere Doğu Avrupa ülkeleri, karbon ayak izini düşürmek adına yakından tedarik için yeni üretim alanlarına dönüşüyor. Bu gelişme; yeni müşteri, yatırımcı ve işbirliği arayan Türk şirketlerinin şansı olarak değerlendirilmeli.
26 Şubat 2024 günü İstanbul Tüpraş Beşiktaş Stadyumu’nda gerçekleşen 5’inci Uluslararası Tender Management İhale Yönetimi ve Yakından Tedarik Konferansı, işte bu arayışlara kapı aralamak üzere kurgulandı. Bu etkinliği, Aysberg Basın Yayın bünyesindeki yayınlarımızın akademik danışmasını ve aynı zamanda Supplychainmachine kurucusu olan Prof. Dr. Stefan İşkan ile birlikte gerçekleştirdik. Konferansta, Türkiye’den akademisyenler, sanayi ve lojistik alanında yetkin isimlerin yanı sıra Alman uzmanlar da sunum ve konuşmalar yaptı.
Tedarik zinciri ve lojistik süreçlerde ihale ve satın alma sanatının uzmanlaşmış kişileri ile buluşma fırsatı yaratan konferans yoğun bir ilgi ile karşılaştı. Tender Management konferansının Türkiye ayağında Sarp Intermodal, DFDS, Galata Taşımacılık, Verimex, Greenlog ve Mitlog gibi firmalar sponsor olarak yer aldı. Bu vizyoner yaklaşımları nedeniyle kendilerine teşekkür ediyorum.
Pek çok başlığın yanı sıra yakından lojistik, fiyatlandırma ve karlılık, yeni iş ortağı ekosistemi gibi konulara eğilen konferansta Prof. Stefan İşkan’ın yanı sıra 20’yi aşkın üst düzey konuşmacı kürsüye çıktı. Bunlar arasında; Schaeffler AG Tedarik Zinciri Teknolojisi ve Dijitalleşmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Andreas Thuy ve Taşımacılık Data Cube Ticari Ürün Sahibi Enrico Schlick, Northvolt AB Kalite Direktörü Volker Staab, Mercedes Benz Türkiye Satın Alma Müdürü Teoman Karamanoğlu, LkW Valter Walter Satış Direktörü Erich Bergmann, DP World İhale Yönetimi ve Fiyatlandırma Başkanı Patrick Gueth, UIRR Başkanı Ralf-Charley Schultze, MAHLE International GmbH Pazarlama Uzmanı Rüçhan Pehlivan, DFDS Akdeniz İş Birimi Satış Pazarlama İş Geliştirme ve Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fuat Pamukçu, DHL Freight Yunanistan ve Türkiye Genel Müdürü ve Orta Doğu Avrupa Satış Başkan Yardımcısı Murat Kavrar, Sarp Intermodal Genel Müdürü Mehmet Yiğit Altıparmak, TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, Şişecam Kıdemli Tedarik Zinciri Direktörü Birol Şen, CILT Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Turhan Özen, Brose Lojistik Satın Alma Başkanı Manuel Friedlein, CMS İdari Direktörü Dr. Döne Yalçın, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Çağla Gül Şenkardeş, Transporeon Kıdemli İş Geliştirme Müdürü Fabian Bodenbender, Maersk Entegre Satış Otomotiv ve Endüstriyel Üretim Kuzey Avrupa Kıtası Ekip Müdürü Joachim Hermanns gibi isimler bulunuyor. Verdikleri değerli bilgiler için çok teşekkür ediyorum.
Konferans yeri olarak da tarihsel geçmişi olan bir stadyum, bir arena seçildi. Bu seçimin mesajı; tarihte arenalar, bir var oluş-yok oluş mücadelesi alanları olup günümüz dünya tedarik zincirindeki tercihlerin işletmeleri bir var oluş-yok oluş ikilemine sokabileceğini hatırlatmaktı. Çok iyi hazırlanıp gerçekleşen bu etkinlik, lojistik satın alma söz konusu olduğunda karar alma süreçlerinde dönüştürücü sonuçlar doğuracaktır.
Dünyada işler zorlaşıyor. İklim bozulmasının, savaşların, giderek artan düzensiz göçlerin endüstrilere sosyal ve ekonomik maliyeti bulunmaktadır. Tüm mal ve hizmetlere yansıyan bu maliyetlerin etkisini azaltmak, tedarik ve lojistik süreçlerin iyi yönetilmesiyle mümkün olabilmektedir. Lojistik tedarikinde geçmişte en iyi fiyat-performans oranına odaklanılırken, artık üretim ve dağıtım ağı için erişebilirlik, karlılık ve kapasiteyi güvence altına almak hedefleniyor.
Öte yandan iklim krizi ve karbon emisyonlarının azaltılması gibi konuların ışığında; verimlilik ve sürdürülebilirlik arayışları farklı yaklaşımlar gerektirmektedir. 2024'te, ulaşım ve lojistik hizmetlerinin yanı sıra yakından tedarik taleplerinde de patlama yaşanacak. Taşıma ve lojistikte dış kaynak kullanımı, ihaleler, kapasite ve karlılık konularına eğilmek ise kaçınılmaz olacak. ‘5’inci Tender Management Konferansı’ sanayi, nakliye, kontrat lojistiği ve yazılım alanlarından; otomotiv, elektronik, kimya, havacılık, gıda, e-ticaret, taşımacılık, lojistik, liman işletmeciliği gibi sektörlerle doğrudan ilgili olup, yapılan konuşma ve sunumlar farklı fikirlerin paylaşılması adına önemli bir fırsat yaratmıştır.
Dünya mal hareketlerinin geçiş yolu üzerinde ve bu harekete katma değer sağlayacak şekilde konumlanmış bulunan Türkiye ve lojistik endüstrisi, aynı zamanda yerel tedarik olanaklarına da sahip. Bu yanıyla Türkiye, sadece temel iş ortağı Avrupa’nın değil tüketim ortalaması yüksek tüm dünya ülkelerince yakından izleniyor. Görünür şekilde büyüyen bir pazar olan Türkiye’nin, buna bağlı olarak dünya tedarik zincirindeki rolü artacaktır. Türkiye’nin fiziki konumuna ilişkin farkındalık da artıyor. Ülkede son yıllarda yoğunlaşan alt yapı yatırımları tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Rekabet çetin, koşullar ağır olsa da yapılabilecek şeyler var.
İlker ALTUN
ilker@aysberg.com
Kargohaber Dergisi (Sayı:302)