Turkcell, Lojistik Sektörüne Odaklandı

KURUMSAL müşterilere yönelik tarife ve hizmetlerini 2006 yılı sonunda İşTcell çatısı altında toplayan Turkcell, geleceğin sektörlerinden biri olarak nitelendirdiği lojistik sektörüne özel çözümler sunuyor.

KURUMSAL müşterilere yönelik tarife ve hizmetlerini 2006 yılı sonunda İşTcell çatısı altında toplayan Turkcell, geleceğin sektörlerinden biri olarak nitelendirdiği lojistik sektörüne özel çözümler sunuyor. Araç Takip, Ekip Mobil gibi Saha Yönetim servislerine kadar pek çok uygulamayı sunan Turkcell, bilgi teknolojileri sektörünün mobil teknoloji ile giderek birleşiyor olmasının da etkisiyle lojistik sektörü için farklı uygulamaları hayata geçirmeyi planlıyor. Yük taşımacılığı yanında insan taşımacılığı konusunda da uygulamaları bulunan Turkcell, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile işbirliğine girerek yol durumu hakkında cep telefonu üzerinden bilgi almayı sağlamanın yanında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile gerçekleştirilen proje ile de yolcu otobüslerine yerleştirilen Araç Takip sistemleri sayesinde otobüslerin durağa ulaşacağı saat konusunda takip olanağı sunuyor.

Türkiye’de lojistiğin gelişen bir sektör olduğunu belirten Turkcell Kurumsal Müşteriler Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Sayın, teknolojiyi ne şekilde kullanabilecekleri ve ne tür faydalar sağlayabilecekleri konusunda lojistik firmalarının daha fazla kafa yormaları gerektiğini vurgulayarak, “Biz Turkcell olarak işbirliğine açığız” diyor.

> Sayın Emre Sayın, Turkcell kurulduğu günden bu yana kurumsal müşterilerine yönelik faaliyetlerini sürdürüyordu. 2006 yılında İşTcell ile kabuk değiştirene kadarki çalışmalarızı anlatbilir misiniz?

- Turkcell, kurulduğunda ilk satışlarını kurumsal pazara yapmış bir şirkettir. Faaliyetler, bundan tam 15 yıl önce iki müşteri temsilcisi ile başlamış. Daha sonra bu süreç inanılmaz bir şekilde büyüdü ve İşTcell diye nitelendirdiğimiz kurumsal pazara yöneldiğimiz birim, bugün şirketin en hızlı büyüyen birimi haline geldi. Turkcell bünyesinde kurumsal hizmetler her zaman ayrı bir marka ile sunulmadı. İlk başta içeride Turkcell markası ile kurumsal yapılanma oluştu. Daha sonra farklı bir şirket kuruldu ve kurumsal yapılanma ayrı bir şirkette yürütüldü. Ardından içerideki sinerjiler de göz önüne alınarak kurumsal müşteriler tekrar Turkcell bünyesine alındı. Bugün ise Turkcell içinde kurumsal müşterilerimize özel bir kanalımız var. Kurumsal müşterilerimize günde 14 bin ziyaret yapılıyor. Giderek artan bir şekilde de ürünlerimizi ve hizmetlerimizi çeşitlendiriyoruz. Müşterilerimizin taleplerini bazen tek tek müşteri bazında, bazen de sektör bazında karşılamak için ürünler geliştiriyoruz. Bu açıdan da Turkcell’in en yaratıcı operatörlerden biri olduğunu düşünüyorum.


> Turkcell’in taşımacılık ve lojistik sektörüne yönelik ne gibi hizmetleri var?

- Lojistik, bizim en öncelikli sektörlerimizden biri. Sektör bazında bakıldığında; lojistik, finans, sağlık, tekstil ve üretim sektörlerine özellikle odaklanıyoruz. Çünkü bu sektörlerde hem talep hem de potansiyel çok fazla. Bilgi teknolojileri sektörü artık giderek mobil iletişim sektörü ile birleşiyor. Bu da özellikle lojistiğe çok fazla alan sağlıyor. Bizim lojistik sektörü için Araç Takip ve Ekip Mobil sistemleri gibi yüksek kaliteli ve çok yaygın ürünlerimiz var. Bugünlerde bu hizmetlerin üzerine uzaktan ölçümleme sistemleri geliyor ve hatta bunlar birleşiyor. En son gerçekleştirdiğimiz projelerin çoğunda Araç Takip sistemleri salt aracı takip etmekten çıkıp aracın hem kullanım performansıını ölçen hem de bir bakıma güvenlik sağlayan üç katmanlı bir sistem haline gelmeye başladı. Network üzerindeki tüm araçları takip ediyoruz, onları yönlendiriyoruz, kullanım performansını takip edebiliyoruz. İyi şoför ile kötü şoförün araç kullanımı, aracın daha hızlı yıpranmasından ziyade yakıt kullanımında yüzde 30’lara varan fark yaratabiliyor. Bugün araç takip sistemlerinde gaza fazla basmanın, yüksek hızda gitmenin ölçümleri yapılabiliyor. Bunlardan toplam bir skor çıkartılabiliyor. Araç takip sistemleri, telemetri sistemleri ile birleştiğinde lojistiğe çok büyük fırsatlar sağlıyor. Aslında ölçebileceğiniz ve yapabileceğiniz şeylerin sınırı yok gibi gözüküyor. Biz bugün benzin miktarını, lastik basıncını, hatta aracın ağırlığını bile ölçebiliyoruz.

 

> İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ortak bir proje hazırlamıştınız. Bundan kısaca söz eder misiniz?

- Lojistikte çok farklı alanlar var. Örneğin; lojistikte trafik de çok önemli. İletişim teknolojisi, mobil teknolojilerle birleşince ortaya çok enteresan sonuçlar çıkıyor. İBB, İstanbul’a yerleştirilen kameralar sayesinde kameralardan akan veriyi ve yoğunluğu internetten vermeye başlamıştı. Biz bunu cep telefonlarına aktarma konusunda İBB ile işbirliğine gittik. Bilgisayardan bakıp yolun tıkalı olduğunu gördüğünüz zaman bu sadece o anki durumu veriyor. Ancak bilgisayarı kapatıp yola çıktığınızda şartların değiştiğini görüyorsunuz. Cep telefonundan bunu takip ettiğimiz için bunu net bir şekilde görüyoruz. İstanbul’da 15 dakika içerisinde trafik akışı 80–90 kilometre hızdan 15 kilometreye düşebiliyor. Buna göre bazen yolunuzu değiştirebiliyorsunuz. Bu bence denizyollarının kullanımını bile artırabilecek bir uygulama. Çok faydalı ve basit bir çözüm olduğunu düşünüyorum. Bu uygulamamız şu anda ücretsiz. Aylık bir üyelik bedeli olacak. Ama bu miktar 5 YTL gibi herkesin kullanabileceği bir miktar olacak. İBB de bunun kullanımının yayılmasını istiyor.

 

> Son olarak Google ile ortak bir proje geliştirdiniz. Bu projeden lojistik sektöründe nasıl faydalanılabilir?

- Bu aslında Türkiye’deki tüm KOBİ’lerin ihtiyacı olan bir alanda İsTcell’in ve Google’ın birlikte yarattıkları çok güzel bir çözüm. Bu çözüm ile firmalar kurumsal e-postaya sahip olabiliyorlar. Bugün birçok şirket internetten herhangi bir e-posta adresi alabiliyorlar ama şirket adı uzantınız ile bir e-mail adresiniz olması daha farklı bir durum. Bu aslında bir bakıma kartvizit anlamını taşıyor. Kurumsal bir yapılanma söz konusu ve başka artıları da bulunuyor. Kurumsal e-postaya sahip olmak için önce bir alan adı gerekiyor  Şirket adınızdan oluşan bir alan adını www.isteposta.com web sitesinden kolayca alabiliyorsunuz. Sonra çalışanlarınızı tanımlayarak birer e-posta adresi oluşturuyorsunuz. İştePosta web sitesinden çıktığınız zaman çalışanlarınızın e-posta adresleri kullanıma hazır oluyor. Bu e-postalara cep telefonundan da ulaşma şansınız oluyor. Yine bu hizmet ile KOBİ’ler, Google’ın verdiği reklam paketinden de yararlanma imkanına sahip oluyor.  Bunun arkasında Turkcell var ve Turkcell bu hizmetle ilgili 24 saat servis veriyor. Bir sorun olduğu zaman Turkcell’i arayabiliyorsunuz. Bu sistemin yan faydaları da var. Hazırlanmakta olan yeni Ticaret Kanunu’na göre sermaye şirketleri web sitesi sahibi olmak zorunda olacaklar. Web sitesi için de bir web alanına sahip olmak gerekiyor. Bunu zaten sunmuş olduğumuz hizmetle almış oluyorsunuz; üstelik herhangi bir ücret de ödenmiyor. Anadolu’nun pek çok yerinde hala web adresi olmayan taşımacılık firmaları bulunuyor. Bu hizmetimiz, onlar için de çok faydalı olacak.

 

> Taşımacılık ve lojistik şirketlerine yönelik başka neler sunabilirsiniz?

- Özellikle lojistik çok geniş bir alan. Örneğin kargo taşımacılığında SMS ile bilgilendirme çok güzel bir hizmet. Türkiye’de bankacılık sistemi çok ileri ve bankacılıkta mobil hizmetlerin özellikle SMS’in kullanım oranı çok yüksek ve hayatı kolaylaştırıyor. Lojistik, gelişen sektörlerden biri ve bu alanda büyük fırsatlar var. Buna sadece kargo taşıması olarak değil, yolcu taşımacılığı olarak da bakabiliriz. Otobüsünüz nerede, otobüs durağa ne zaman gelecek ya da uçağım rötar yaptı mı gibi tüm bilgi akışının yavaş yavaş SMS’ten taşındığını görmeye başlayacağız. Ben bu konuda çok heyecan duyuyorum. İzmir’de bir proje yapıldı. Otobüslere Araç Takip sistemleri kuruyoruz. Araçlar merkezden takip ediliyor ve duraklara bilgi ulaştırılarak bir sonraki otobüsün ne zaman geleceğini öğrenebiliyorsunuz.

 

> KOBİ’lere özel hizmetlere çok yöneliyorsunuz. Peki, hizmetlerinizi kullandırmak için ne tür cazip fırsatlar sunacaksınız?

- Burada birkaç unsurdan söz etmek gerekir. Birincisi; veri iletişimi. Biz şimdiden veriyi ucuzlatmak için elimizden geleni yapmaya başladık. En son çıkan paketlerimizde 3 GB veriyi 29 YTL’ye veriyoruz. Bu normalde 59 YTL’lerde olan bir fiyat. 3G’nin gelmesi ile hem akan veri hızı hem de birim fiyatı daha da düşecek. Turkcell’in EDGE hızıyla veri kapsaması bugün Türkiye nüfusunun yüzde 90’larına yaklaştı. 3G ile birlikte networkümüzü bu teknolojiye geçireceğiz ve böylece veri hızını 70 kata kadar yükselteceğiz. Bunları tamamlayacağız ama olayın esas kırılma noktası şu: KOBİ’lere kendilerinin kullanabileceği şekilde paketlenmiş, kullanımı basit, kullanıcı başına ödeyeceği ücret düşük, net servisler sunmak gerekiyor. Bunlarla ilgili olarak iş ortaklarımızla çalışıyoruz. Örneğin Satış Otomasyon da aslında bir lojistik hizmetidir. Bu hizmeti genelde büyük firmalar veriyor. Araç Takip sistemlerinde fiyatlar çok uygun hale geldi ve yüzlerce araçlık filoya sahip olmanız gerekmiyor. Verilen hizmet değerliyse 2 ya da 3 araçlık Araç Takip sistemi de verimli olmaya başladı ve bunun yaygınlaşacağını düşünüyorum. Bugün Türkiye’de Araç Takip sistemi kullanan araç sayısı 10 binlerle ölçülüyor, halbuki 100 binlerle ölçülmesi gerekir. 

Son projelerimizden biri de para taşıyan zırhlı araçlar ve bankalar bu araçları takip ettirmeye başlıyorlar. Şu ana kadar neden yapılmadığı da ayrı bir konu tabii ki; ayrıca ambulansların da takip edilmesi gerekiyor. Tüm bunlar aslında lojistik alanında daha alınacak çok mesafe olduğunu gösteriyor. Neden ticari araçların içinde Araç Takip sitemi ilk üretim aşamasında konulmasın? Bu bence sektöre taze bir nefes getirir. Bu projelere biz önümüzdeki dönemde daha sıcak bakacağız.

 

> Uluslararası çalışan taşımacılık ve lojistik firmaları için görüşmeler çok daha maliyetli oluyor. Bu alanda sunduğunuz özel bir hizmet var mı?

- Aslında bu yurt içinde de geçerli. Özellikle Şirket İçi ve Holding İçi kurguları, lojistik sektöründe çok fazla kullanılıyor. Araçlar, şoförler ya da sahada olan elemanlar için değişik çözümler sunuluyor. Yurtdışında da iki önemli şey var. Birincisi özel tarifeleri sunabilmek, ikincisi ve daha önemlisi kapsama alanı sunabilmek. Gidilen ülkelerde kapsama alanı en büyük operatörlerle anlaşma yapmak önemli. Bizim Araç Takip sistemlerinde en beğenilen özelliklerden biri şudur: Araç Avrupa’ya çıkınca nerede olursa olsun kaybolmuyor. Kapsama alanı sorunu yaşanmıyor. Birçok ülkede Türkiye’de olduğu gibi üç tane operatör bulunmuyor. Çok daha fazla operatör var. Bunların bölgesel olarak kapsamaları iyi oluyor. Turkcell’in avantajı tüm operatörlere eşit mesafede yaklaşıyor olması. Bizim dünya genelinde 600’e yakın operatörle anlaşmamız var. Araç başına aylık 10-15 YTL’lerden bahsediyoruz. Oysa bir araç geciktiği zaman maliyeti karşılaştırmak için gelen faturaların 0’larına bakmak gerekiyor. Ama yurtdışı için de sürekli indirimli tarifeler çıkartıyoruz ki kurumsal hatlar zaten bu indirimlerden faydalanıyor.

 

> Hem bu yılı hem de ileriki yılları değerlendirdiğinizde beklentileriniz neler?

- Geçen sene kurumsal olarak bizim hızlı büyüme yılımızdı. Şirketin en hızlı büyüyen birimiydik ve bunu bu yıl da sürdürmek istiyoruz. Bazı KOBİ’lerimiz hala bireysel hatlar kullanıyorlar.  Bir yandan buradan gelecek büyümeler olacak, bir yandan da bizimle çalışan müşterilerimize anlattığımız hizmetlerin kendi işleri için ne gibi faydalar sağlayacağını düşünüp bunları müşterilerimizle birlikte bulup onların güçlerin artırmak istiyoruz.

Şu anda 3 milyonu aşkın İşTcell kullanıcımız var. Ama daha gidecek çok yolumuz var. Küçük şirketlere sunduğumuz hizmet sayısı artıyor ve önümüzdeki dönemde de yaygınlaşma görülüyor. Yıl sonuna kadar üye sayımız tahmini olarak 3,5 - 4 milyona ulaşır.

Kurumsal tarafta şirketlerin yanı sıra çalışanlarının ve tüm İşTcell üyelerinin ek faydalardan yararlanmalarını sağlıyoruz. Bu, zaman zaman içtiğiniz kahvenizde zaman zaman satın aldığınız giysinizde, zaman zaman da aldığınız benzindeki indirim olabiliyor. Lojistik sektöründe de bu tip işbirliklerimiz oldu.  Bunları gelecekte de sürdürmek istiyoruz.

İleriye dönük baktığımızda bizim büyük bir hedefimiz var. Biz, tüm iletişim teknolojilerinde kurumsal müşterilerimize danışman olmayı istiyoruz. Tek elden bu hizmeti sunabilmeyi amaçlıyoruz. Zaten yavaş yavaş mobil iletişim şirketler için daha da önemli hale geliyor. Yeni servislerimizle sabit hatlara doğru da tek bir telefondan hizmet sunabiliyoruz. 3G ile birlikte lojistik sektörünün de çok işine yarayacak görüntülü telefonlar gelecek. Gelecekte bir lojistik şirketinin sahadaki ekibine kendi kanalından yayın yapabilmesi çok mümkün. Bizim hayalimiz de iletişim alanında tek nokta olmak. Müşterilerimize toplu çözüm sunmayı istiyoruz. Müşteri için en büyük değer, problemine çözüm olan, kolay erişebileceği, sorun yaşamayacağı toplu çözümdür. Müşterilerin çoğu için aslında hizmetin fiyatı sonra geliyor.

 

> Son olarak lojistik sektörünün oyuncularına vermek istediğiniz bir mesajınız
var mı?

- Lojistik sektörü Türkiye’nin parlayan yıldızlarından. Ayrıca bu sektörün gerek Türkiye’nin coğrafi konumu gerekse de yeni yatırımlarla daha çok büyüyeceğini düşünüyorum. Artılarımızı lojistik sektöründe de dünyada söz sahibi olmak için kullanabiliriz. Lojistik sektörünün bir artısı da yanlarında Turkcell gibi bir operatörleri olması. Bu yüzden unu, şekeri, nasıl helva haline getiririz diye birlikte bunu düşünmemiz gerekir. Ayrıca lojistik firmalarının ‘Teknolojiyi nasıl kullanırız?’ ve ‘Ne tür avantajlar sağlarız?’ı düşünmeleri gerekir. Biz Turkcell olarak işbirliğine açığız.

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor
MRLlog Filosu, 50 Yeni Renault Trucks Çekiciyle Güçleniyor
Lalamove Türkiye’de Faaliyete Başladığını Duyurdu