Turkish Cargo, salgın nedeniyle sekteye uğrayan uluslararası gıda ve medikal ürün zincirinin sürekliliği için kargo sefer sayılarını artırma kararı alarak ve 2020 yılında, filosunda yer alan kargo uçakları ile 8 bin 563 sefer, yolcu uçaklarını kargoya çevirerek 2 bin 900 sefer düzenledi ve toplam 1,5 milyon tonun üzerinde kargo taşıdı.
Türk Hava Yolları (Kargo) Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen, pandemi sürecinin hava kargo sektörüne olan etkilerini dergimiz adına değerlendirdi
2020 yılını değerlendirir misiniz? Pazar global ölçekte nasıldı, firma olarak nasıl rakamlara ulaştınız?
Kovid-19’un ortaya çıkmasından itibaren 6-9 ay içerisinde pazarda ciddi derecede küçülmeler meydana geldi. Otomotiv, makine, dijital ekipmanlar, tekstil ürünleri gibi sektörde de üretim düşüşü yaşandı. Bu yaşanan krizden dolayı endüstriyel alanlar da azalmadan dolayı aslında hava kargo büyümedi ancak bir anda hava kargoda geçmesi gereken aciliyeti yüksek ürünlerin talebi inanılmaz derecede arttı.
Turkish Cargo, salgın nedeniyle sekteye uğrayan uluslararası gıda ve medikal ürün zincirinin sürekliliği için kargo sefer sayılarını artırma kararı aldı ve 2020 yılında, filosunda yer alan kargo uçakları ile 8 bin 563 sefer, yolcu uçaklarını kargoya çevirerek 2 bin 900 sefer düzenledi ve toplam 1,5 milyon tonun üzerinde kargo taşıdı. Bayrak taşıyıcı markamız, pandemi döneminde küresel pazar payını yüzde 5'e çıkardı ve dünya çapında taşınan her 20 hava kargosundan 1'ini taşıma başarısı gösterdi.
Başarılı markamız, pandemi dolayısıyla 7'ncisi dijital olarak düzenlenen Payload Asia Awards'da, Turkish Cargo ''Overall Carrier of the Year'' ödülüne layık görülürken; Air Cargo News Awards 2020'de, ‘’Best Cargo Brand of Europe’’ ödülünü alarak Avrupa’nın En İyi Hava Kargo Markası seçildi.
Covid-19 hava kargo sektörünü nasıl etkiledi? Salgın döneminde operasyonlarınızın devamlılığını sağlamak adına hangi adımları attınız?
Global etkileri devam eden pandemi süreci boyunca operasyonel süreçlerin aksamaması için tüm önlemleri alarak iş süreçlerini titizlikle yürüttük ve hava kargo tedarik zincirini sürdürme kararlılığımızı koruduk. Operasyonlarımızı 7/24 devam ettirdiğimiz pandemi süresi boyunca, uzaktan çalışma modeline geçiş yaparak ofis personelimizin büyük bölümünü bu şekilde iş süreçlerine dahil ettik. Pandeminin en çok etkilediği alanlardan biri olan havacılık sektörünün ciddi bir daralma ve zorluk yaşadığı bu dönemde; birinci önceliğimiz istihdamı ve çalışan sağlığını korumak oldu. Bundan sonraki süreci daha etkin yönetebilmek ve hedeflerimize ulaşabilmek adına, koruyucu ve önleyici tüm tedbirleri alarak ilerliyor olacağız.
Günümüzde ekonomik ve teknolojik gelişmeler pazarın yapısı gibi değişkenler hava kargo taşımacılığını nasıl etkiliyor?
İş yapış biçimlerinin değişmesi, dönüşmesi, bozulması veya yeniden şekillenmesi yeni bir olgu değil, bugün en önemli fark, ihtiyaç duyulan becerilerin değişme hızının gelmiş geçmiş en yüksek seviyede olması ve değişimin baş döndüren bir hızla gerçekleşmesidir. Özellikle hava kargo taşımacılığı anlamında inovasyon teknolojisi, daha önce hiç olmadığı kadar geniş ve anlamlı uygulamaları bünyesinde barındırıyor çünkü sektörel anlamda artan bir aciliyet söz konusu. Turkish Cargo olarak, gelişen teknolojiyi öğrenme isteği ve yetisine sahip olan çalışanlarımızı, güncel teknolojiye adapte edecek tüm altyapıyı sağlamaya devam ediyoruz.
Yenilikçi bir hava kargo markası olarak, dijitalleşmeye her zaman büyük önem verdik ve bunun küresel pandemideki önemini daha da iyi anladık. Dijitalleşme yolunda güzel adımlar attık ve bunlardan biri de müşterilerimize WhatsApp üzerinden AWB durumu ve O&D bazlı tarife sorgularını öğrenme fırsatı sunan Cargy adlı Whatsapp Chatbot'umuz. Müşterilerimiz, Turkish Cargo'dan gelen tüm gönderilerde kargolarının güncel durumunu Chatbot üzerinden kontrol etmek için AWB numaralarını kullanabilmekte ve Cargy üzerinden Turkish Cargo tarifeli uçuşları zamana ve O&D'ye göre bulabilmektedir. Bu hizmet sayesinde müşterilerimiz, tarifeler sık sık değişirken özellikle pandemi sırasında telefonlarından 7/24 erişim ile ilgili bilgileri kolayca alabilmekte ve bu süreç müşteri memnuniyetini arttırmaktadır.
Ayrıca beyaz yakanın en büyük destekçisi olmaya aday yeni çalışanları da "metal yakalı" olarak bünyemize almaya devam ediyoruz. Bu süreçte çalışanlarımız çoğunlukla uzaktan çalışmakta ve metal yakalı meslektaşlarımızın yardımıyla operasyonlarımız kesintisiz devam etmekte, bir başka deyişle çalışanlarımızın sağlığına özen göstererek onları ve operasyonlarımızı metal yaka ile desteklemekteyiz. 2019 yılından beri RPA olarak bilinen dahili iş süreçlerimiz için bir robotik süreç otomasyonu (RPA) yürütüyoruz. Halihazırda Alpha, Bravo, Charlie, Delta, Foxtrot adında toplam 10+ farklı süreçten sorumlu 5 farklı robotumuz var. Çalışanlarımızdan metal yakalı meslektaşları ile çalışmaktan çok mutlu olduklarına dair sürekli olumlu geri dönüşler alıyoruz. Yüksek hacimli standart ve rutin işlerden kurtulduklarından, artık katma değeri yüksek görevlere daha fazla odaklanabiliyorlar.
Yenilikçi çözümlerimizle hem çalışanlarımızı hem de müşterilerimizi destekliyor ve cesaretlendiriyor, bu dönemdeki pandeminin yan etkilerini bu tür örneklerle en aza indiriyoruz. Bugün müşterilerimize daha hızlı ulaşabilmek adına e-platformlar, robotik otomasyon süreçleri ya da dijital iletişim kanallarından yararlanıyoruz. Hava kargo taşımacılığının geleceği teknolojik gelişmelere dayanıyor.
Global hava kargo sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hava taşımacılığı küresel pandemi durumdan oldukça etkilendi. Yolcu uçakları tipik olarak küresel hava kargo tonajının yaklaşık yüzde 60'ını taşıyor. Önde gelen ekonomik göstergeler, sanayi ürünlerinin ticareti ve ihracatı ile ticari güvenin artmasıyla birlikte hava taşımacılığı için elverişli koşullara da işaret ediyor. Yenilenen tıbbi malzeme ihtiyacı, daha fazla hava sevkiyatına yol açabilir. Pandemiye karşı geliştirilen aşılara ve dünya genelinde artarak devam eden aşılamalara paralel olarak havacılık sektörü de normale dönüp toparlanma sürecine girecektir.
2021 yılı için firma olarak beklentiniz nedir? Hava Kargo alanında yeni yatırımlar ve projeleriniz var mı?
Dünya’nın en iyi 3 hava kargo taşıyıcısı arasına girmeyi ve dünyanın ilk üç hava köprüsünden biri olmayı hedeflerken, uçuş ağımızı ve filomuzu büyütmeye devam edeceğiz. 2021 yılında güncel kapasiteyi korumayı planlıyor ve müşterilerimize sunmuş olduğumuz hizmet kalitemizi de arttırıyoruz.
Bu hedefe ulaşma noktasında Turkish Cargo’ya her anlamda yararının olacağını öngördüğümüz; İstanbul Havalimanı’nda yapımı devam eden mega kargo tesisimiz SmartIST’e bu yıl itibariyle geçiş yapmayı planlamaktayız. İlk fazda yıllık 2 Milyon tonluk bir kapasite imkânı sağlayacak olan SmartIST tesisimiz ikinci fazı da tamamlandığında 340.000 metrekarelik alanda yıllık 4 Milyon tonluk bir kapasiteye ulaşmış olacaktır. Aynı zamanda Arttırılmış Gerçeklik, Otomatik Depolama Sistemleri, Robotik Süreç Otomasyonu ve İnsansız Kara Araçları gibi birçok akıllı teknolojilerin de kullanılması ve süreçlere entegre edilmesi sonrasında operasyonel hız ve kalite noktasında önemli gelişmeler kaydetmeyi planlamaktayız. Tüm bunlara ek olarak SmartIST bünyesinde dedike özel kargo alanları ve terminal-apron direkt bağlantısı gibi avantajlar neticesinde, müşterilerimize hızlı transfer avantajı sağlamanın yanı sıra hem kapasite hem de servis kalitesi noktasında da dünyada lider havayolları arasında yer almayı amaçlamaktayız.
Turkish Cargo olarak, sektörde en doğru pozisyonu alıyor, yeni pazar dinamiklerine hızlı şekilde adapte olmayı hedefliyor ve iş süreçlerimizi buna göre oluşturuyoruz. Oluşan yeni koşullara karşın bu hedefimiz için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz, bütün rekabet şartlarına ve senaryolara hazırız.