‘Türkiyesiz’ Çin-Avrupa tren seferleri giderek artarken ‘Hazar Koridoru’ kozu için altyapı çalışmalarına ağırlık veriliyor. TIR’lardan oluşan konvoylar gibi alternatifler de geliştirilmeye çalışıyor.
Medeniyetlerin beşiği olan Anadolu, doğu-batı ticaretinde binlerce yıl çok önemli bir durak oldu. Ticaret yollarının çoğalması ile bu önemini büyük oranda kaybetmiş olsa da son dönemde yeniden çizilmeye çalışılan ticaret yollarının bazıları yine bu topraklarda kesişiyor. Avrupa, Asya, Afrika kıtalarının birleştiği noktada olmamızın lojistik ve ticaret için büyük avantajları var ama tabi bu avantajı akıllıca kullanabilirsek.
Başta Çin ve Avrupalı bir çok ülke modern İpek Yolu’nu geliştirmek için çaba sarf ediyor. Bir süre önce Çin’den Avrupa’ya başlayan ve 20 gün süren tren seferleri şimdilerde 15 gün seviyesine indi. Batıya daha hızlı mal sevkiyatı yapmak isteyen Çin’in çılgın projesi ise 1 haftada Şangay’dan Avrupa’nın ortalarına ulaşan hızlı yük treni projesi. Bu proje için güzergahta bulunan tüm ülkelerle yoğun bir çalışma içerisindeler.
Diğer taraftan denizyolunda da daha hızlı alternatif arayışları sürüyor. Gelişen teknoloji ile daha hızlı gemiler inşa edilirken global limanlardaki tekelleşme daha hızlı teslimat için avantaj sağlamaya başladı.
Tüm bu girişimler olurken, projeler gerçekleşirken Türkiye jeopolitik konum avantajını kaybetmek istemiyor. Kars-Tiflis-Bakü tren projesi bu telaşla tamamlandı. Hazar Koridoru için bölgesel sorunların çözümüne yönelik yeni adımlar atılıyor.
Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ilk yolcularını taşıdı
Ulaştırma Bakanı Arslan, geçtiğimiz ay Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan yetkilileriyle, Bakü-Tiflis-Kars demiryolunu kullanarak Kars'tan Gürcistan'a seyahat edip, proje kapsamında ilk yolcu taşımacılığını gerçekleştirdi.
Arslan, Azerbaycan Demiryolları İdaresi Başkanı Cavid Gurbanov, Gürcistan Demiryolları Başkanı Mamuka Bakhtadze, Kazakistan Demiryolları Başkanı Kanat Alpispayev'i de yanına alarak, seyir halindeki trende gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakan Arslan, yol boyunca inşaat çalışmalarını yerinde görme ve üç ülkenin yöneticileriyle görüş alışverişi yapma fırsatı bulduklarını söyledi.
"Bu proje, üç ülkenin dünyanın hizmetine sunduğu bir proje olacak"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın projeye büyük önem verdiğini vurgulayan Arslan, şöyle konuştu: "Zor bir güzergahta çalışıyoruz. Bu projede 3 ülke birlikte çalışıyor. Memnuniyetle ifade edebiliriz ki ilk defa yolculu seyahat yapıyoruz. Bugün bir tarih yazılıyor. Sizinle bu tarihe şahitlik ediyoruz. Kısa süre içinde Türkiye ve Gürcistan'daki çalışmalar, üç ülkenin iş birliğiyle inşallah bitmiş olacak. Bu hattı özellikle yük taşımacılığının hizmetine sunmuş olacağız. Bu proje, üç ülkenin dünyanın hizmetine sunduğu bir proje olacak. En az bizim kadar Kazakistan'ı, Çin'i ve Avrupa'nın tamamını ilgilendiriyor. Çünkü başka koridorları düşündüğünüzde çok daha kısa sürede ve düşük maliyette yük getirisi sağlanabiliyor."
Projenin hayata geçmesine çok kısa süre kaldığını belirten Arslan, "Temennimiz o ki Asya ile Avrupa arasında orta koridorun tamamlayıcısı olan Marmaray'ı çok daha anlamlı hale getirecek olan demiryolu projesini hizmete sokmanın arifesindeyiz. Bu coğrafyadaki kardeşliği pekiştirecek, kültürel birlikteliği artıracak, ticareti büyütecek bir projenin son aşamasına gelmiş bulunmanın mutluluğunu yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Ekol’den Budapeşte-Çin Treni
Daha fazla intermodal bağlantısı geliştirme stratejisi ile Ekol Lojistik, geçtiğimiz aylarda Çin ve Macaristan arasında yeni bir tren hizmetini devreye soktu. Nisan ayının başında hizmete giren ilk test treni 9.300 kilometre kat ederek Kazakistan, Rusya, Belarus, Polonya ve Slovakya üzerinden Budapeşte’ye ulaştı. 17 günde tamamlanan sefer, aynı güzergah üzerinde deniz ve demir yoluyla gerçekleştirilen seferlerden neredeyse 30 gün daha kısa sürüyor. Ekol, gelecekte Çin’den Avrupa’ya 8 tren bağlantısı ile yalnızca Budapeşte’yi değil, aynı zamanda diğer Avrupa şehirlerini de Çin’e bağlamayı planlıyor. Çin’deki 8 demiryolu terminalinden, Avrupa’da sahip olduğu 4 merkeze demiryolu seferleri düzenliyor. Ekol, Avrupa Birliği bölgesindeki demir yolu operasyonlarını Deutsche Bahn, terminal hizmetlerini de Mahart Container Center ile organize ediyor. Gümrükleme operasyonlarını Budapeşte’de gerçekleştiren Ekol, Avrupa dağıtımlarında ise kendi araçlarını kullanıyor.
Hazar Koridoru acilen tamamlanmalı
Türkiye’nin modern İpek Yolu savaşlarında güçlü konuma ulaşması için Hazar Koridoru’ndaki eksik parçaların daha hızlı tamamlanması gerekiyor. Türkiye’den çıkan bir tren artık Azerbaycan’a ulaşıyor fakat hem Azerbaycan hem de Hazar Denizi’nin karşısında bulunan Türkmenistan’daki limanlar henüz tamamlanmadı ve altyapı istenilen düzeyde değil. Türkmenistan Hazar Denizi’nden başlayarak komşusu Afganistan’a kadar olan demiryolu tamamladı ancak hem Afganistan’da halen güvenlik sorunları var hem de sonraki ülke olan Tacikistan’daki demiryolu altyapısı henüz hazır değil. Hal böyle olunca Çin’den Avrupa’ya planlanan tren güzergahının Kazakistan, Rusya, Belarus yada Ukrayna olması daha cazip hale geliyor.
Stratejistlerin ortak inancı ise Çin tren yolu bağlantısının en çok Orta Doğu ve Afrika operasyonlarında bizim işimize yarayacağı. Türkiye’ye ulaşan trenler kara yada deniz yolu ile bu bölgelere ulaştırılabilir. Ancak burada da çözülmesi gereken en büyük sorun ‘güvenlik’ olarak karşımıza çıkıyor. Orta Doğu’da yaşanan sorunların hızla düzelmesi İpek Yolu avantajı elde etmemiz için önemli bir eşik olacak.
TIR’lardan oluşacak kervanlar mümkün olabilir mi?
Geçtiğimiz aylarda Türk heyetinin Çin’i ziyaretiyle birlikte İpek Yolu konusunda önemli görüş alışverişlerinde bulunuldu. Bu projelerde mutlaka yer almak isteyen Türk tarafı çeşitli önerilerde bulundu. Bu önerilerden biri de Türk tırlarından oluşacak kervanların Çin mallarını batıya taşıması oldu. Kara nakliyede hatırı sayılır araç filosuna ve altyapıya sahip olan Türkiye’nin bu projesinin ne kadar karşılık bulacağını şu aşamada ölçmek oldukça zor.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı(TEPAV) Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, Türkiye’nin İpekyolu’nun çok stratejik bir noktasında bulunduğunun altını çizerken, Çin’den Batı’ya mal akışının hızlandırılmasında Türk şirketlere milyarlarca dolarlık altyapı işinden proje üstlenme imkanı doğuracağını kaydetti. Sak, aynı zamanda karayolu ve demiryolu taşımacılık sektörlerinde de büyük gelişme beklediğini bildirdi.
TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, 2013’te Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in ortaya attığı Bir Kuşak Bir Yol’un temel amacının Asya’nın küresel ekonomiye entegrasyonunun sağlanması olduğunu söyledi. TOBB’un partneri US Chamber’in de yıllar önce bu konuda çalışma yaptığını dile getiren Sak, bugüne kadar Çin’in hep kıyı bölgelerinin geliştiğini ve artık limanların çok yoğun trafiğe maruz kaldığını anlattı. Çin mallarının Asya üzerinden taşınmasının adeta bir zorunluluk haline geldiğini belirten Sak, bunun da milyarlarca dolarlık altyapı yatırımı ihtiyacını ortaya çıkardığını söyledi. Bunu Çin’in tek başına yapamayacağını ve yolun geçtiği ülkelerin bir kısmının da bunun altından kalkacak altyapıya sahip olmadığını dile getiren Sak, “Örneğin Pakistan’ın altyapısını Çin yapacak. Hem tren yolu, hem otoyolu ve hem de fiber altyapının düzenlenmesi gerekiyor. Burada Çin’den Pakistan’a bir ekonomi koridoru oluşturulacak. Bu projelerin hepsinde Türk iş dünyasının Çinlilerle birlikte davranma imkanı var” dedi.
Altyapı yatırımları yanı sıra ülkeler arasında düzenleme, trafik kuralları ve TIR sistemine ilişkin de kuralların olması gerektiğine vurgu yapan Sak, “Geçiş ülkelerinin bir çoğunda, Avrupa’da alışık olduğumuz standartlar yok, Türkiye bu ülkelere yakınlığı yönüyle de avantajlı bir durumda” ifadelerini kullandı. Bu yolun canlanmasıyla birlikte Türkiye’nin transit ticarette de çok önemli bir konuma ulaşacağını belirten Sak, “Çin mallarının Avrupa’ya ulaşması için Hazar ve Azerbaycan üzerinden Türkiye’ye gelmesi gerekiyor. Bu noktada, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan da önemli olacak. Ayrıca Pakistan ve İran koridoru da önem kazanacak. Eğer koridor Türkiye üzerinden de geçerse yeni bir imkan ortaya çıkacak ve Panama, Süveyş Kanalı gibi işletmecilik ve hizmet yönünden de önemli bir imkan doğacak" değerlendirmesini yaptı.
"Bu hat, güvenli ve ekonomik bir güzergahtır"
Türkiye, tarihi İpekyolu’nun yeniden canlandırılmasını öngören proje kapsamda binlerce yıl önce deve ile yapılan ticari yolculukların, motorlu araçlarla gerçekleştirilmesi için de Çin’e bir öneride bulundu. Çin ziyaretine katılan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Asya ile Avrupa arasındaki güzergahlara alternatifler getirmek için çalıştıklarını dile getirdi. Bakan Arslan, “Türkiye’nin orta koridor olarak da bilinen Modern İpek Yolu stratejisi, Türkiye ile Çin’i, Hazar Denizi ve Orta Asya ülkeleri üzerinden bağlamayı hedeflemektedir. Bu hat, Doğu-Batı ekseninde mevcut hatları tamamlayıcı, güvenli ve ekonomik bir güzergahtır.
Anılan güzergaha yönelik olarak gerek yurt içinde gerekse bölge ülkeleriyle önemli altyapı projeleri gerçekleştirmekteyiz. Güzergahtaki eksik hatların tamamlanmasıyla Çin’den Avrupa’ya kesintisiz bir demiryolu hattı tesis edilmiş olacaktır” diye konuştu. Ahmet Arslan, intermodal ulaştırma imkanlarını iyileştirmeye ve özellikle sınır geçişlerindeki engelleri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini ifade ederken, bölge ülkeleriyle de transit taşımacılığın geliştirilmesi ve fiziksel olmayan engellerin kaldırılmasına yönelik iş birliği yaptıklarını bildirdi. Bakan Ahmet Arslan, “Çinli mevkidaşımın da mutabık kalması halinde, Çin ve Türkiye arasında Kervan Projesi başlatılmasının ve bu kapsamda İpek Yolu orta koridorunda 10 araçlık bir konvoyun Türkiye’ye ve Avrupa’ya yük taşımacılığı gerçekleştirmesinin faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.