UND 2023 Hedeflerine İlerlerken Daha Büyük Sorumluluklar Almaya Hazırlanıyor

UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, küresel ekonomide artan risk faktörleri, mülteci krizi, küresel terör faaliyetleri ve siyasi gerginlik, çatışma ve bloklaşmaların getirdiği olumsuzlukların 2016 yılında da devam edeceğini öngördüklerini belirtti.

Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nce (UND) lojistik sektöründe Türkiye’de ve Dünya’da yaşanan gelişmeler hem sektörel hem de ekonomik açıdan değerlendirildiği basın toplantısı, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. 

UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu ve tüm yönetim kurulu üyelerinin hazır bulunduğu toplantıda; lojistik sektöründe geçtiğimiz yıl özellikle komşu ülkelerdeki siyasi karmaşa ve çatışmalar sonucu dış ticaretteki düşüşe paralel yaşanan olumsuzluklar dile getirilirken, 2016 yılına ilişkin değerlendirmeler aktarıldı. 

Türkiye’den dış pazarlara yaklaşık 1,5 milyon ihracat seferi gerçekleşti

Toplantıda konuşan Çetin Nuhoğlu, 2015 yılında Türkiye’den dış pazarlara yaklaşık 1,5 milyon ihracat seferi gerçekleştiğini belirterek, “Genel olarak tüm sınır kapılarımızdan karayoluyla gerçekleştirilen ihracatımıza baktığımızda; son 1 yılda ihracatımızdaki yaklaşık yüzde 9’luk düşüşe paralel olarak ihraç taşımalarımızda yüzde 4 civarında azalma kaydedildi. 2015 yılında Türkiye’den dış pazarlara yaklaşık 1,5 milyon ihracat seferi gerçekleşirken, bunun beşte biri yabancı ülke taşımacılarına ait araçlarla gerçekleşti” dedi.

İhracat taşımalarında en büyük düşüşler, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Orta Asya pazarına yönelik taşımalarda yaşanırken; Rusya ve Irak taşımalarının siyasi gerginlik ve çatışmalardan dolayı durma noktasına geldiğini belirten Nuhoğlu, “Sınır kapılarımızdan özellikle Kapıkule, İpsala ve Sarp çıkışlı ihracat taşımalarında yabancı araçlar karşısında pazar payı kaybının devam ettiği görüldü. İran’a baktığımızda ise İran’ın hem kendi ülkesiyle hem de transit olarak bizim için bir anlamı var. İran’a yönelik ihraç taşımalarımızda son iki senede ikili taşımalarda yüzde 70 artış kaydettik. Türkiye olarak ambargoların kalkması sonrası İran’ın özellikle Avrupa ile ticaretindeki artışın temel transit güzergahı olmaya adayız” dedi.

Nuhoğlu, geçen yıl ihracat seferi yapılan ülkeler arasında kendilerini en çok Suriye'nin şaşırttığını belirterek burada ülke geneline yayılan savaş nedeniyle neredeyse hiçbir şeyin üretilmediğini söyledi. Bu sebeple ülkenin kuzeyinin ve hatta diğer bölgelerinin bütün ihtiyaçlarının Türkiye'den gittiğini aktaran Nuhoğlu, Türk taşımacıların sınır kapısı bölgesinde ihraç ürünlerini teslim ettiğini, ülkenin içerilerine savaş nedeniyle ulaşamadığını dile getirdi. Nuhoğlu, “Türk taşımacıların Suriye'ye yaptığı taşımacılık sefer sayısı 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 37 artarak 168 bin 350 oldu. Son 3 yılda ise artış oranı yüzde 198 olarak gerçekleşti” diye konuştu.

En çok sefer Irak, Suriye ve Almanya'ya yapıldı

Türkiye'nin doğusundaki ülkelere yaptığı ihracat seferlerinde son yıllarda önemli düşüşler yaşandığını anlatan Nuhoğlu, Irak'a yapılan taşımacılık sefer sayısının geçen yıl yüzde 15, son 3 yılda yüzde 22 düştüğünü ifade etti. Nuhoğlu, şöyle devam etti: “Geçen yıl 474 bin ile en çok taşıma seferi yaptığımız Irak'ı 168 bin ile Suriye, 90 bin ile Almanya, 69 bin ile Azerbaycan-Nahçivan, 43 bin ile İtalya, 39 bin ile İran, 36 bin ile Gürcistan, 33 bin ile Türkmenistan, 30 bin ile Fransa ve 23 bin ile Romanya izledi. Bunların arasından bir önceki yıla göre Irak'ta yüzde 15, Azerbaycan-Nahçivan'da yüzde 11, Gürcistan'da yüzde 19, Türkmenistan'da yüzde 2 ve Romanya'da yüzde 3 düşüş yaşandı.”

Nuhoğlu, Türk taşımacıların sefer yaptığı ülkelerin yarısından fazlasında geçen yıl ihracata bağlı olarak düşüş yaşandığını belirterek, bunların başında yüzde 49 ile Kırgızistan'ın geldiğini bildirdi. Nuhoğlu, bu ülkeye 2014'te bin 469 olan sefer sayısının geçen yıl 756'ya düştüğünü kaydetti. “2015'te bir önceki yıla göre Tacikistan'da yüzde 35, Afganistan'da yüzde 31, Ukrayna'da yüzde 26, Moldova'da yüzde 25, Kazakistan'da yüzde 23, Arnavutluk ve Gürcistan'da yüzde 19 düşüş yaşadık” diyen Nuhoğlu, bu dönemde Lübnan'da yüzde 65, Suriye'de yüzde 37, Macaristan'da yüzde 22, İsveç'te yüzde 15 artış gerçekleştiğini bilgisini verdi.

Nuhoğlu, 144 milyar dolara gerileyen ihracat performansımızın taşıma performansımıza yansımalarının, küresel ekonomide artan risk faktörleri, giderek tırmanan mülteci krizi, küresel terör faaliyetleri ve ülkemizi çevreleyen siyasi gerginlik, çatışma ve bloklaşmaların gölgesinde girdiğimiz 2016 yılında da süreceğini öngördü. Nuhoğlu, sektörün ve UND’nin, 2023 hedeflerine ilerlerken çok daha büyük sorumluluklar almaya hazırlandığını belirtti. 

Lojistikle ilgili iş ve hizmetlerde faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarının çalışma prensiplerini belirlemek, aralarındaki koordinasyonu sağlamak üzere ‘Lojistik Koordinasyon Kurulu’ oluşturulduğunu belirten Çetin Nuhoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Söz konusu politika çerçevesinde lojistikle ilgili iş ve hizmetlerde faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarının üstlenecekleri rolleri belirlemek, müşterek konularda eşgüdüm tesis etmek, ortak karar alınmasını gerektiren hallerde prensip kararları almak ve lojistik mevzuatı düzenlemelerinin koordinasyonunu sağlamak üzere, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Çevre ve Şehircilik, Dışişleri, Ekonomi, Gümrük ve Ticaret, İçişleri ve Kalkınma Bakanlıkları Müsteşarları ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanlarının katılımlarıyla ‘Lojistik Koordinasyon Kurulu’ oluşturuldu.”

Nuhoğlu, “ Kurul bünyesinde genel müdür seviyesinde çalışma grubu oluşturulacak, ihtiyaç duyulması halinde daha alt seviyede çalışma grupları da kurulabilecek. Diğer kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcileri çalışma gruplarına dahil edilebilecek. Kurul tarafından yürütülecek çalışmalarda ve alınan kararların uygulanmasında ihtiyaç duyulacak her türlü destek ve yardım, bütün kamu kurum ve kuruluşlarınca sağlanacak. Lojistik sektöründe uzun zamandır ihtiyacı duyulan eşgüdümlü çalışma ortamı nihayet sağlanmış olacak” dedi.

“Türkiye-AB Karayolu Taşımacılığı Anlaşması Etki Analizi sonuçlarının da takipçisi olacağız”

Karayolu taşıma kotalarından ve ihracatın GSYİH’daki payından da bahseden Nuhoğlu, “Türkiye-AB arasında 20 yıl sonra yeniden değerlendirmeye alınan Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi Müzakereleri’nin ana gündemleri arasına girmesine vesile olan UND, geçtiğimiz günlerde TBMM’de onaylanan DTÖ Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması’nın ticaretimizi taşıyan araçlara yurtdışında serbest transit geçiş haklarının da takipçisi olacak” dedi.

Nuhoğlu, Türk vatandaşı profesyonel TIR şoförlerine 2009 yılında AB Adalet Divanı tarafından tanınmış olan ‘hizmet sağlayıcı’ statüsünün zorunlu kıldığı ‘vize muafiyeti’ hakkının geri verilmesinin ve Avrupa Komisyonu’nun bağımsız araştırmacılara yaptırdığı ve taşıma kotaları nedeniyle Türkiye-AB ticaretinin 3,5 milyar Avro azaldığını açık ve net olarak ortaya koyan ‘Türkiye-AB Karayolu Taşımacılığı Anlaşması Etki Analizi’ sonuçlarının da takipçisi olacaklarını kaydetti.

Karşılıklı ticaretin Gümrük Birliği’ne rağmen arzu edilen düzeye bir türlü erişememesinin en temel nedenlerinden olan ‘tarife dışı kısıtlamaların’ kaldırılması konusunda Avrupa Komisyonu’nun gayretlerine yoğun desteklerinin süreceğini ifade eden Çetin Nuhoğlu,  eş zamanlı olarak 2015 yılında UND ve TİM olarak Avusturya ve Macaristan’da açtıkları davalar ve Avrupa Komisyonuna 7 ülkeye yönelik şikayetleri çerçevesinde başlattıkları uluslararası hukuk mücadelelerinin de bu süreci takviye edeceklerini söyledi.

Nuhoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin açıkladığı üzere 2015’i 722 milyar dolar seviyesinde GSYİH ile tamamladığı tahmin edilirken, ihracatın GSYİH'deki payının, bugüne dek görülmemiş şekilde yüzde 20 seviyesine çıktığı, mal ihracatın ilk kez ekonominin beşte birini oluşturduğunun tespit edildiğini belirtti.

Nuhoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “UND olarak ‘ihracata dayalı ulusal kalkınma modelimiz’ çerçevesinde her türlü engellemelere ve ayrımcı muamelelere karşı azimle mücadele vererek ihracatımızı hedef pazarlarına taşıyan bir sektörü temsil ediyoruz. Bizler, turizmden sonraki en büyük hizmet ihracatçısı olan uluslararası taşımacılık ve lojistik sektörünün, dış ticaretin tüm paydaşlarıyla daha fazla eşgüdüm ve işbirliği içinde çalışmasının gerekliliğine inanıyoruz.”   

Prometeon Türkiye ve TGL, İş Birliğini 4 Yıl Daha Uzattı
Ekol Satışı İptal
Atlas Lojistik Ödülleri Kurumsal Başvuru Süresi Uzatıldı
Mercedes-Benz Türk Kamyon Satış Bayileriyle Buluştu
Ekol Lojistik Enerjisini Güneş’ten Alıyor
Grimaldi Grubu Trieste-Ambarlı RO-RO Hattını Genişletiyor