UND Operasyon Uzmanı Ayşegül Ketenci, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı KargoHaber için değerlendirdi.
AB Yeşil Mutabakatının Çıkış Noktası Nedir?
Mahatma Gandi şöyle der: “Dünya herkesi doyuracak kadar kaynağa sahiptir ancak herkesin açgözlülüğünü doyuracak kadarına değil”… Artan nüfus, artan yapılaşma ve sanayi faaliyetleri sebebiyle dünyadaki kaynaklar daha fazla tüketiliyor ancak esas düğüm noktası bundan daha derinde bir yerde saklı, bahse konu değişime uygun stratejiler belirlenemediği, gerekli önlemler alınmadığı için, yani insan aklı ve vicdanı çevreye yeterli hassasiyeti gösteremediği için; kaynaklar dengeli ve uygun şekilde dağıtılamıyor, kullanılamıyor.
Teknolojik gelişmelerin hızına yetişemediğimiz, yapay zekanın hayatın her alanında kullanılmaya başlandığı bir dönemde yaşıyoruz ancak bütün bu gelişmeler çok temel sorunlarımızı bertaraf etmeye yeterli gelemiyor: doğal çevremizin gitgide daha da kirlenmesi, çölleşmenin artması, biyolojik çeşitliliğin yok olması, doğal afetlerin, yangınların, sellerin küresel ölçekte yaygınlaşması… Avrupa Yeşil Mutabakatı, tam da bu noktada yok olan çevremizin kendini yenileyebilmesi için, daha temiz, daha yaşanılabilir, rahat nefes alınabilir bir dünya için teknolojik gelişmelerin seferber edilmesini önceleyen, bunlarla ilgili kuralların sıkılaştırılmasına ve gerekli denetimlerin yoğunlaştırılmasına çalışan, çok önemli bir açılım, bir stratejiyi barındırıyor. Günümüzde ekonomik büyüme ve refah düzeyi; sadece finansal verilere ve rakamlara indirgenemeyecek kadar derinlikli bir konu. Kapsayıcı, çevreye duyarlı, sürdürülebilir, insancıl anlayışa sahip bir gelecek öngörüsü yaratabilmek için, yarını bu şekilde tasarlayabilmek için, bugünden çalışmaya başlamak gerek…
Yeşil Mutabakatla Yeniden Tanımlanan Rekabet Ortamı Nasıl?
Yeşil Mutabakatın önemi, tüm sektörleri kapsayan bütünlüklü bir strateji içermesinde yatıyor, tarım, enerji, ulaşım, inşaat ve diğer birçok sektörü kapsaması, bu sektörlerle ilgili düzenlemelerle uyumlu politikalar geliştirilmesini de gerekli kılıyor. Yeni uygulamaların, yeni politikaların üretilmesi “yeni maliyet kalemleri”nin gündeme gelmesi demek, çünkü çevre dostu teknolojilere ve yöntemlere entegre olarak uyum sağlamak şirketlerin bu yönde yatırım yapmalarını zorunlu hale getiriyor. Bahse konu değişimlerle ilgili çalışmalar yapmış şirketler, yapmamış olanlara göre önemli bir rekabet avantajı yakalayacak, gelişmekte olan pazarlarda iş tutan, düşük iş gücüyle çalışan ve yeşil strateji için minimum maliyete katlanan firmalar rekabette geri kalabileceğinden, onlar için riskler daha da yüksek olacak.
Türkiye için yol haritasında neler olmalı?
· Kamu, STK ve sektör temsilcilerinin AYM’ye uyumun sağlanması için işbirliği içinde çalışmalar yürütmesi önem arz ediyor, böylece tüm paydaşlar aynı masa etrafında oturup müzakere ortamı sağlanabilir, şeffaf, yönetilebilir stratejiler bu sinerji sayesinde hayat bulabilir.
· AYM’ye uyum beraberinde önemli bir maliyete sebep olacağından, finansal konular ve Türkiye’nin AYM fonlarından nasıl bir katkı sağlayacağı üzerinde öncelikle durulması gereken bir konu. AB; AYM için ciddi bir kaynak ayırdı ancak kaynak ayıracak kapasitesi olmayan, özellikle de AB dışı ülkelerin yeşil stratejiye nasıl uyum sağlayacağı hususu üzerinde düşünüldüğünde, bu ülkelerin aleyhine bir durumla karşılaşılmaması için çalışmaların yapılması gerekliliği daha net ortaya çıkıyor.
· Yeşil Mutabakat, Türkiye ve AB’nin ortak yükümlülüklerinin olacağı bir dönemi ifade ediyor ve bu sürecin Türkiye ekonomisine zarar vermeyecek şekilde işletilmesi, “gönüllü uyum”un hayata geçirilmesi için yeni değerlerin yaratılması öncelikli başlıklar olarak görülebilir.
· Sınırda karbon düzenlemesinin Türk üreticisi ve ihracatçısına olası etkileri ve alınabilecek aksiyonlarla ilgili olarak, firmalar ve sektörlerbazlı bilinçlenme faaliyetlerinin düzenlenmesi faydalı olacaktır.
Gümrük Birliği Modernizasyonunun AYM İçindeki Önemi Nedir?
AYM ile hayat bulması planlanan 2050 Karbon Nötr perspektifi, AB Tek Pazar Tesisi stratejisinden sonra, AB’nin en büyük stratejilerinden biri. Bu strateji sayesinde, ulaşım, finans, turizm, dijital endüstri gibi birçok alan yeniden şekillendirilecek. Türkiye’nin en çok ithalat-ihracat yaptığı ülkeler AB ülkeleri, AB Türkiye’nin en önemli ticaret partneri, bu sebeple AYM, Türk ekonomisi için çok önemli. Gümrük Birliği Modernizasyon sürecinin ne yöne evirileceği ise belirsizliğini koruyor. Gümrük Birliği Modernizasyon sürecinin ticarete doğrudan etkisi var, bu sebeple üzerinde durulması gereken bir konu ve AYM’nin bütüncül bakış açısıyla değerlendirilmesinde fayda var. AYM içinde, sanayi stratejileri, döngüsel ekonomik eylem planı, mevzuat düzenlemeleri gibi hususlar önemli konular ve AB’ye yapılan taşımacılarda karbon ayak izinin takibi, çevreci araçların daha da önem kazanması ele alınacak başlıklar arasında yer almalı.