Türk taşımacıları, Avusturya’nın transit ticaretin önündeki engellerin kaldırmasını ve Macaristan güzergahından gelen yıllık 25 bin aracın geçişi için transit geçiş belgesi tahsis edilmesini istiyor. UND, Avusturya’nın dikkatini bu konuya çekmek üzere Viyana’da basın toplantısı düzenledi.
UND, Avusturya’nın başkenti Viyana’da bir basın toplantısı düzenleyerek Avusturya makamlarının ve kamuoyunun dikkatini bu konuya çekti, Türkiye İhracatçılar Meclisi de toplantıda UND’ye destek için Viyana’da idi.
Basın toplantısında konuşan UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, “Türk taşımacısının Macaristan üzerinden gelen transit güzergahını kapatan Avusturya adeta modern zamanların Çin Seddi’ni oluşturmuştur” dedi. Şener, kapanan Szeged-Wels tren hattı sayesinde Avusturya üzerinden transit geçiş yapan 25 bin Türk aracı için bu ülkeden 25.000 adet transit geçiş belgesi haklarının bulunduğunu belirterek, bu belgelerin Türkiye’ye tahsis edilmesi gerektiğini belirtti. Şener, “Dün Macaristan-Avusturya sınırı Nickesldorf’taydık.13 aracımızın transit geçiş belgesi olmadan Avusturya’yı geçişine refakat ettik. Şimdi Avusturya’dan kalan 24 bin 987 geçiş hakkımızı istiyoruz. Avusturya Türkiye dostluğuna ve ekonomik işbirliğine uygun olarak bu transit belge hakkımızı vermeli ve Türk taşımacısının önünü açmalıdır” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreter Yardımcısı Bahadır Öztanyel de yaptığı konuşmada, Dünya Ticaret Örgütü Ticaret ve Gümrük Tarifeleri Genel Anlaşması’na (GATT) istinaden ülkelerin coğrafi sorumluluklarını kötüye kullanamayacaklarını anlatarak, “Türk araçlarına yapılan her türlü engelleme ürün maliyetlerini artırırken, ürünlerin tüketiciye ulaşmasını engelleyecektir. Avusturya’yı taraf olduğu bu anlaşmaya uymaya davet ediyoruz” diye konuştu.
Avrupa Birliği ve Gümrük Birliği Uzmanı ve UND Danışması Can Baydarol ise durumun GATT Anlaşmasının V. Maddesi ve Türkiye-Avrupa Topluluğu Gümrük Birliği Anlaşmasına aykırı olduğunu belirtti. Baydarol, “Avrupalılar Türkiye üzerinden geçiş haklarını özgürce kullanabilirken, Türk taşımacıları engelleniyor, bu haklarını kullanamıyor. Araçlar engellendiğinde taşımacılık hizmeti daha maliyetli hale geliyor, bunun bedelini ise üretici ve tüketici ödüyor. Bu durum Gümrük Birliği ile yasaklanan eş etkili vergidir. Kota ile araç sayısının kısıtlanması ise malın miktarının kısıtlanmasıdır aslında, bu da Gümrük Birliği kurallarına aykırıdır” dedi. Baydarol, “Avusturya son 3 yılda Türkiye’ye en fazla yatırım yapan ülkedir. Avusturyalı üreticiler bu uygulamanın kendi rekabet güçlerini zayıflattığını görmelidir” açıklamasını yaptı.