Türkiye ile İran arasında tırmanan gerginlik üzerine düzenlenen basın toplantısında aradaki haksız rekabete dikkat çeken Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, İran’a alternatif olarak Hazar’da RO-RO’lardan oluşan bir Deniz Otoyolu yapmalıyız” dedi.
UND, Türkiye-İran arasında ‘akaryakıt farkı’ ve ‘geçiş ücretinden’ tırmanan gerginliğe çözüm için alternatif çözüm yolları arıyor. UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, UND Genel Merkezi’nde yaptığı basın toplantısında girişimleri hakkında bilgiler vererek, şunları söyledi: “Yaşanan bu süreçte iki önemli görüşme gerçekleştirdik. Bunlardan ilki Azeri bir yatırımcı ile idi. Azeri yatırımcının netleşmesiyle birlikte şu Hazar Denizi’nde yapılacak yatırım şu an sadece tren vagonu taşımaya yönelik olan RO-RO’ların yenilenmesini kapsıyor. Yatırım kapsamında 200 TIR kapasiteli RO-RO’ların alınması planlanıyor. Türk tarafı şimdiden Gürcistan, Azerbaycan ve Türkmenistan’a İran’dan kayabilecek TIR trafiği konusunda bilgilendirme yapmış durumda. Şu anda oradan yılda geçen araç sayısı sadece yılda 3 bin…”
Türk ve İranlı nakliyeciler bir araya geldi
Fatih Şener, 20 yıldır uygulanan bu ücretleri konuşmak üzere İran tarafından gelen davet üzerine iki ülkenin nakliyeciler birliği yetkililerinin gerginliğin giderilmesi için UND Merkezinde bir araya geldiğini ifade ederek, “Dernek Başkanımız Çetin Nuhoğlu İranlı muhataplarına İran’da gördükleri haksız uygulamaları detaylı bir şekilde anlatarak İran’lı dernek başkanına eşit şartlarda çalışmayı sembolize eden bir terazi hediye etmiştir. Yapılan görüşmede İki dernek başkanı; ‘Her iki ülke nakliyecisi eşit şartlarda çalışmalıdır. Her ne adla olursa olsa devlet para almamalı, sonuçta devlete giden bu para nakliyecinin ve ihracatçının cebinden çıkıyor’ görüşünde uzlaşmış İran heyeti UND taleplerini İranlı yetkililere ileteceğini belirterek toplantıdan ayrılmıştır” dedi.
“Keşaverziyan’ın ‘Misilleme hakkımızı saklı tutuyoruz’ ifadesi gerçeklerden uzaktır”
İran Yol ve Şehir Planlama Bakan Yardımcısı Davud Keşaverziyan’ın, bu hafta içinde yaptığı “Misilleme Hakkımızı Saklı Tutuyoruz” şeklindeki açıklamasına da tepki gösteren Fatih Şener, şunları söyledi:
“Sayın Bakan 20 yıl öncede kalan bir anlaşmaya dayanarak konuşuyor. O anlaşmadan 7 yıl sonra, 2001 yılında iki ülke Ekonomi Bakanları tarafından imzalanan KEK (Karma Ekonomik Komisyonu) Protokolünde, sadece yakıt alması halinde fiyat farkı alınabileceği hükmü açıkça olmasına rağmen, yakıt alınsa da alınmasa da Türk araçlarından İran’da fark ücreti alınıyor. Kaldı ki; referans alınan 1994 tarihli anlaşmada dikkate alındığında bile ikili taşımalar yer almasa da, bu taşımalardan ücret alarak, anlaşmayı hükümsüz hale getirip yüz milyonlarca USD haksız kazanç sağlayan yine İran Hükümetidir. Türk araçlarına ‘Siz ülkenizde bu fiyatı ödemeye alışıksınız, İran’a geldiğinizde de aynı parayı ödeyeceksiniz’ demek, hiçbir uluslararası kurala uymaz, eskide kalmıştır. Bu yolla İran araçları lehine haksız rekabet avantajı sağlanmasını kabul etmiyoruz. İranlı Bakan Yardımcısının hala ‘Misilleme Hakkımızı Saklı Tutuyoruz’ ifadesi gerçeklerden uzaktır. İran şu anda her türlü misillemeyi fazlasıyla yapmış durumdadır.”
17 Ekim 2014