Araçlarda direksiyon hakimiyeti kaybına bağlı trafik kazalarının önlenmesinde ESP fren sistemi otomotiv sektörünün gündeminde. Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin OSD ve OTAM’la birlikte düzenlediği Sürüş Güvenliği Forumu, 12 Mayıs 2006 Cuma günü, İTÜ Gümüşsuyu Kampüsü Orhan Öcalgiray Salonu’nda gerçekleştirildi. Sürüş güvenliği alanında fikir alışverişinde bulunmak ve kamuoyunu bilgilendirmek hedefiyle düzenlenen Forum’a sürüş güvenliği konusunda uzmanlar, akademisyenler, ilgili sivil toplum kuruluşları ve otomotiv sektöründen temsilciler katıldı.
Türkiye’de farklı nedenlere bağlı olarak her yıl çok sayıda trafik kazası meydana geldiğine değinilen forumda, önemli nedenlerden birinin de trafikteki büyük bölümünün güvenlikle ilgili donanımlarının güncellenmesi ihtiyacı olduğuna dikkat çekildi.
Toplantının açış konuşmasını yapan Bosch Sanayi ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Gürcan Karakaş, dünyada ve Türkiye’de sürüş güvenliği teknolojilerinin otomotiv sanayicilerinin gündeminde geniş yer aldığını ve sanayinin, üretilen yeni teknolojilere ek olarak, bireyler arasında sürüş güvenliği ve trafik bilincinin gelişmesine katkıda bulunmasının önemli olduğunu belirtti.
Toplantıya Bosch GmbH’dan Fren Kontrol Sistemleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Herbert Hemming katıldı. Hemming, Bosch’un 1978 yılında ABS fren sitemini ve 1995 yılında bugünün en güncel fren kontrol sistemi olan ESP’yi geliştirdiğine değinerek, Bosch’un gelecek için daha ileri fren sistemleri üzerinde de çalıştığını belirtti. Dünyada trafik kazalarının yüzde 25’inin araçların kaymasına ve savrulmasına bağlı kontrol kaybından oluştuğuna dikkat çeken Hemming, Bosch’un geliştirdiği ESP sistemi ile bu tür ölümcül kazaların önüne geçilebildiğini belirtti. AB’de 2005 yılında yüz araçtan 39’unda ESP bulunduğunu söyleyen Hemming, Türkiye’de yüzde 3-4 olan bu oranın can güvenliği açısından artması gerektiğini ifade etti.
İTÜ adına konuşan Prof. Dr. Murat Ereke de Türkiye ve AB’deki taşıt güvenlik sistemi mevzuatlarına değinerek, yeni fren kontrol sistemlerinin taşıt üretim mevzuatlarına dahil edilmesi ihtiyacının bulunduğunu, bu konuda sanayi ve üniversitenin işbirliği ile gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılmasına katkıda bulunulması gerektiğini ifade etti.
OSD adına konuşan Genel Sekreter Prof. Dr. Ercan Tezer ise Türk otomotiv sanayinin her geçen gün büyüyerek güç kazandığını söyledi. Tezer, bugün Türkiye’de otomotiv üretiminin 1 milyon 200 bin olduğunu, bu rakamın 2015 için 2 milyona yükselmesinin hedeflendiğini söyledi.
TÜKODER Başkanı Ali Er, otomobilin bir lüks değil, bir ihtiyaç olduğunu ve her bir bireyin, son teknolojinin olanak verdiği her türlü güvenlik donanımına sahip olan araçlara ulaşımının sağlanmasının büyük önem taşıdığını söyledi.
Dünyaca ünlü sürüş güvenliği sistemleri tasarımcısı Murat Okçuoğlu da ESP fren sisteminin tüm dünyada yaygınlaşmakta olduğuna, bu sayede de genellikle aracın fren sisteminin yetersizliğinden kaynaklanan direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi tanımının ortadan kalkacağını söyledi. ESP ile binek otomobillerde yüzde 35 daha az kaza ve yüzde 30 daha az ölüm vakası ile karşılaşıldığını belirten Okçuoğlu, tek aracın kayması ile gerçekleşen kazalarda ESP sayesinde yüzde 56 düşüş olduğunu ifade etti. Okçuoğlu, ”Günümüzde satın alınan her araçta ESP bulunmalıdır,. Çünkü savrulmanın kesin çaresi ESP’dir.” dedi.
İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı Ethem Genim ise trafikte araç kullanmanın bir takım oyunu olduğunu, sürücünün güvenli sürüş teknikleri konusunda bilinçli, aracının ise donanımlı olmasının toplumsal bir sorumluluk olduğunu söyledi.
Tofaş Ar&Ge Direktörü Orhan Alankuş, “Avrupa Altıncı Çerçeve Arge Programı ve Pasif Güvenlik Mükemmeliyet Ağı”, Ford Otosan Ürün Geliştirme Müdürü Barış Şenyener, "Ford Otosan ve ileri teknoloji araç güvenliği uygulamaları", Renault Türkiye Projeleri Ürün Şefi Ali Gülen “Renault'un anlayışına göre güvenlik”, Mercedes Benz Ürün ve Satış Eğitmeni Cenk Güler “Mercedes Benz Aktif Güvenlik Uygulamaları-Prosafe” toplantının sanayiyi temsil eden diğer konuşmacıları ve sunumları arasında yer aldılar.