Bu inisiyatif bölgesel kalkınma, işbirliği olanakları, ticaretin yolunu tıkayan aksaklıkların giderilmesi gibi konularda işbirliği yol ve yöntemlerine yoğunlaşmıştır. Resmi kurumların yanı sıra sivil toplum örgütleri de bu çalışmada yer almışlardır. Tavsiyelerde bulunan, yönlendirmeler yapan SECI’nin önermelerine göre İstanbul finans merkezi, Yunanistan ise lojistik bir üs olacaktır.
SECI sürecinde Yunanistan’ın taşımacılık ve lojistik alt yapısı adına diğer ülkelerle ortak kontrol sistemleri, bunun için ortak belge düzenlemeleri başta olmak üzere pek çok çalışma hayata geçirildi. Ayrıca AB, 5-6 milyar Avro harcadı ve Yunanistan’ın karayolları yapıldı. Ülkenin limanları karadan birbirine bağlandı.
Bugün Türk plakalı treylerler Yunanistan’da yol, liman ve gemi kullanıyorlar. Bunlara ‘küçük ölçekli işler’ denilebilir. Fakat üretim açısından alt liglerde olan Yunanistan, yasal alt yapısı, AB müktesebatının uygulanıyor olması, hala Avro bölgesinde bulunması, Schengen’de olmak gibi kriterlerle yeterince Avrupalı, yeterince güvenli... Yasalar işliyor; kuvvetler ayrılığı prensibi, hukukun üstünlüğü ve istikrarı tartışma götürmez şekilde geçerli. Türkiye’den daha avantajlı olduğu yönler bulunmaktadır. Bu ülke bir de yeterince çalışkan olsa, ortada iş bırakmaz.
Yunanistan’ın her tarafı denizlerle çevrili, karayollarını AB yapmış, demiryollarının rehabilitasyonunda, havaalanı yatırımlarında, özelleştirilmesinde Çin’den ilgi bekliyor, Çinliler’e bir de liman satmış, Türkiye sınır kapılarından geçmek için ricacı durumda. Ege ile Adriyatik’te RO-RO ve feribot hatları çalışıyor, Ege adalarının her biri birer sıçrama tahtası, birer üs bölgesi... Bunlar Yunanistan’ı geleceğin lojistik üssü olarak düşündürmez mi? Dünya ticaretinin yüzde 80’i denizyoluyla gerçekleşirken Yunanistan, bu ticaretin yüzde 70 kadarına hakim olan 10 ülkenin içinde her zaman başı çekiyor. Böyle bir silaha sahipken, ağır ve ileri teknoloji gerektiren iş kollarına göre giriş seçenekleri daha çok olan lojistiğe yoğunlaşmak, aklına gelmese de getirilir...
Yunanistan’ın kemerinde delik kalmayıp ümüğü sıkıldığında daha kalıcı yollara gidilecektir. Burada da ibre lojistikten yanadır. Bundan sonra kimse borç para vermeyeceğine göre çalışmak durumunda kalacak olan Yunanistan’da lojistik, yeni gelişim ve kurtuluş politikasının ‘ana tema’sı olacaktır. Yunanlılar henüz kriz ve lojistiği ilişkilendirmiş değil ama sıkışmış durumdaki kuluna Hızır yetişirse, lojistik alanında yetişir ve Yunanistan’ın kurtuluşu da buradan olursa şaşmayalım.
…
Sizlerle Aysberg Basın Yayın Ltd. Şti. ve yayınlarımız adına sevindirici bir haberi paylaşmak istiyorum. Editörlerimizden Akın Öcal, ‘Uluslararası Yılın Hafif Ticari Aracı Ödülü- International Van of the Year’ (IVOTY) ile ‘Uluslararası Pikap Ödülü - International Pick-up Award’ için Türkiye’nin jüri üyesi olarak seçildi. Uzun süredir birlikte çalıştığımız Öcal’ın; yayınlarımızı, kurumumuzu, sektörümüzü, Türkiye’nin ticari taşıt üreticileri ve özellikle de dünyada yılın en iyisini seçmek üzere jüri üyesi olarak görev yapacağı van ve pikap üreticilerini hakkıyla temsil edeceğini biliyorum. Bu konumlanmanın ve bu tür ortamlarda sergilenecek olan tutum ve başarıların, sektörümüzün diğer çalışanları ve kurumları için de olumlu birer örnek oluşturacağına inanıyorum. Takım olarak her zaman arkasında duracağımız Akın Öcal’a başarılar diliyorum.
İlker ALTUN
ilker@aysberg.com
Kargohaber Dergisi (Sayı:198)