23-26 Mart 2010 tarihleri arasında Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen SITL Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Fuarı, lojistik sürecinin aktörlerini başarılı biçimde buluşturan bir etkinlik oldu.
Lojistiğin, nakliye hizmetinin çok ötesinde bir tanıma ulaştığı günümüzde, en fazla vurgulanan kavram, ‘mobilite’. Türkçeye ‘hareketlilik’ olarak çevrilebilecek olan bu kavram, yükün araca yüklenmesi ile boşaltılması arasında, yolda; araçlar, römorklar veya konteynerler içinde geçen nakliye sürecinin ötesinde bir hareketliliği ifade ediyor. Bu sürecin başlangıç veya bitişini kesin çizgilerle ayırmak zor olsa da, malın üretim bandından çıkıp son tüketiciye ulaştığı ana kadarki süreç diye genelleyebiliriz. Bu arada neler oluyor, hangi ekipmanlar, hangi sistemler kullanılıyor? Bu sorunun cevabı çok geniş bir çeşitlilik içeriyor. Öyle ki; belki de lojistik hizmetin önemli birer halkası olan pek çok üretici bile henüz bunun farkında değil.
Hareketlilik zincirinin halkaları artıyor
Basit bir model çizmek gerekirse; mal üretim yerinden alınırken önce uygun şekilde paketlenecek. Burada paketleme sistemleri başrolde. Sonra bunlar azami verim sağlayan paletlere yüklenecek. Bu yükleme için uygun forkliftler kullanılacak. Paletler yan yana geldiğinde -malına ve türüne göre değişmekle birlikte- sürtünme nedeniyle kırılma ya da yıpranma riski göz ardı edilemez. Bu durumda, bu amaca uygun olan şişirme torbalar veya benzer sistemler kullanılacak.
Mal yola çıktığında, uzun bir süreç başlıyor. Müşteri sürekli malın durumunu merak edip soracak hatta belki merkezden aldığı cevaplarla yetinmeyip doğrudan bilgi almak isteyecek. Bu durumda takip sistemleri devreye giriyor. Sonra mal varış noktasına geldiğinde bunu depoya indirmek gerekiyor. Depoların niteliği de elbette ürünün cinsine göre büyük önem taşıyor. Örneğin, söz konusu ürün ısıya duyarlı bir hızlı tüketim malıysa, ısı kontrollü depolar, tekstil ürünüyse türüne göre askılı sistemler gerekiyor. Malların depolanması sırasında da dikkat edilmesi gereken unsurlar var. Burada, robot forkliftler malı kendi kendine taşıyıp yerleştirirken, RFID sistemleri de malların karışmasını önlemek için devreye girecek. Sonra da mal, satış noktasına taşınarak tüketici ile buluşacak.
SITL Fuarı lojistiğin tanımını yeniden yorumlattı
Tek holde açılan SITL, 45 bin m2’lik alanda sektör ile bağlantılı bütün firmaları aynı çatı altında toplaması açısından devasa bir pazar yerini andırıyordu. Bütün firmaların iletişim halinde olmasının yanısıra, tüm firmaların tek mekanda yer alması, ziyaretçi yoğunluğunu birarada tutma açısından da avantaj yaratmıştı.
SITL Fuarı, taşımacılık ve lojistik hizmet üretenlerin ötesinde bu sektörde tedarikçi olarak tanımlanabilecek sektörleri de fuar konseptine dahil etmiş, bu sektörler toplam beş ana başlık altında toplanmıştı. Taşımacılık ve lojistik hizmetler; lojistik altyapı; lojistik gayrimenkul; taşımacılık ve lojistik bilgi sistemleri ve teknolojileri ile mal elleçleme ekipman ve sistemleri. Bu bölümlerin her biri kendilerine özgü bir renk ile belirtilirken fuar alanında dahi her bölümün kendi renginde halı ile kaplanmış olması, 800 katılımcının yer aldığı fuarda özenli bir düzen yaratmıştı.
Omsan Lojistik de Paris’teydi
Taşımacılık ve lojistik hizmetler kategorisinde uluslararası ağlar ile küçük ve orta ölçekli Fransız taşıma ve lojistik firmaları hizmetlerini sergiledi. Bu kategori başlığında, taşımacılık ve multimodal hizmetler, uluslararası deniz, hava kargo taşımaları, lojistik hizmetler, taşıma ve lojistiği tamamlayıcı servisler ile taşıma ekipmanları yer almaktaydı. Fuardaki tek Türk lojistik firması olan Omsan Lojistik, 1996 yılında Paris’te kurduğu Omsan Logistique S.A.R.L ile katılım sağlarken, Türkiye’de BBL Transport A.Ş. adı altında faaliyet gösteren Fransa merkezli BBL Transport da standında Türk bayrağı asılı bir başka şirketti.
Lojistik altyapı kategorisinde yer alan şirketler ağırlıklı olarak limanlar ve havalimanları, depolar ve resmi kurumlar, ticaret odaları ve derneklerden oluşmaktaydı. Fransa ve İspanya bölgesinin limanlarının yanısıra Amsterdam, Ghent gibi önemli yabancı ülke limanları da katılımcılar arasındaydı. Fuarın onur konuğu olan Rusya Federasyonu da, her türlü hizmetini somutlaştıran göz alıcı maketleri ile geniş bir alanda gövde gösterisi yaptı. Lojistik gayrimenkul bölümüne katılımın da etkileyici boyutta olduğunu belirtmek gerek.
Bilgi sistemlerine artan talep çeşitliliği de etkiliyor
Hareketliliğin sağlanmasında önemli bir yere sahip olan taşımacılık ve lojistik bilgi sistemleri ve teknolojileri ile mal elleçleme ekipman ve sistemleri kategorilerine dahil olan firmaların da katılım anlamında fuara ilgisi yoğundu. Özellikle palet, yükleme birimleri, paketleme ve ölçüm sistemleri ile yükleme güvenliğine ilişkin malzeme çeşitliliği kayda değerdi. Açıkçası, Fransa’da lojistik faaliyette yer alan firmalar, sahip oldukları önemin bilincinde hareket etmişlerdi denebilir.
Fuarın içeriğinin yanısıra, genel görselliğinden de söz etmeden geçmek, yaratılan değeri görmezden gelmek olur. Fransızlar, özel dekorasyonlu standlarında oldukça düşük maliyetler ile elde edilebilecek ama sanatsal bir incelik taşıyan malzemeler, çiçekler, resimler ve mobilyalar ile fuarın niteliğini önemli ölçüde etkilemişlerdi. Bir başka deyişle, SITL’de lojistik çözümler, Fransız estetiği ile sunuldu.
Aysberg yayınları SITL’de de ilgi çekti
Dünyanın önde gelen taşımacılık ve lojistik etkinliklerinde aktif olarak yer alan Aysberg, SITL Fuarı’nda da basın ortağı olarak yer aldı ve yayınlarını kendi standında okuyuculara sundu. Fuar katılımcılarının olduğu kadar, nitelikli fuar ziyaretçilerinin Aysberg yayınlarına gösterdiği ilgi, bir yanıyla Fransızlar’ın bilgiye verdiği önemi vurgularken, bir yanıyla da Türkiye’ye ilginin yoğunluğunu ifade ediyordu. Fuar sırasında ziyaret ettiğimiz standlarda, Türkiye ile ilgili bir firma veya kontakt adı vermeyen ya da en azından ilgilenmediğini söyleyen hemen hemen tek bir kişiye rastlamadık. Bu firmalar yakın zamanda teker teker Türkiye’deki yerlerini almaya başlayacaksa Türk lojistikçilerin bu tür etkinliklerde temsil düzeyini artırma konusunda önemli adımla atmaya gereksinimi olduğunu söylemek mümkün.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.