Taşımacılık ve lojistik sektöründeki rekabet her geçen gün daha da zorlaşıyor. Artan arz, beraberinde hizmet fiyatlarında düşüşü gündeme getiriyor. Artan maliyetler karşısında zaten zor ayakta duran firmalar, karların minimum seviyelere inmesi nedeniyle zorlu bir dönem yaşıyor. Son aylarda yaşadığımız global ekonomik kriz ise mevcut durumda bardağı taşıran son damla olarak karşımıza çıkıyor.
Taşımacılık ve lojistik firmaları bu süreçte maliyetleri düşürmek ve verilen hizmetteki hız ve kaliteyi artırmak için teknoloji kullanımına daha çok önem veriyor. Kriz dönemlerinde daha önce teknoloji altyapısını doğru kurmuş ve verimli kullanabilen firmalar daha rahat ayakta kalıyor hatta rakiplerinin yavaşlamasını ve inişe geçmesini fırsat bilerek krizden büyüyerek çıkıyorlar.
Sektördeki en önemli bilgi teknolojileri arasında yazılımlar ve filo yönetim sistemleri yer alıyor. İyi bir yazılım ve filo yönetim sistemine sahip taşımacılık ve lojistik şirketi, iş süreçlerini daha doğru yöneterek hem maliyetlerini düşürüyor hem de servis kalitesini artırıyor.
SOFT Bilgi İşlem, Elecom, Elsys, Satko Teknoloji, SAP Türkiye ve Xinerji; taşımacılık ve lojistik sektöründe teknoloji kullanımının önemine dikkat çekiyor.
SOFT Bilgi İşlem Yeni Projeleri Hayata Geçiriyor
SOFT Bilgi İşlem, 2008 yılını ciroda yüzde 15, karlılıkta yüzde 100 artışla tamamlamıştı. 2008 yılında hem yeni müşteriler kazanan hem de mevcut müşterilerden yeni ve önemli projeler alan şirket, global krizin sonbaharda başlayan olumsuz etkilerine rağmen yılın son çeyreğinde iki büyük projeye başladı. 2008 yılı, SOFT’un istikrarlı büyümesinin sürdüğü bir yıl oldu.
2009 yılının ilk dört ayında yeni müşteri hedefini tutturamadıklarını belirten SOFT Bilgi İşlem Genel Müdürü Erdal Kılıç, “Ancak özellikle mevcut büyük müşterilerden yeni projeler gelmeye devam etmiştir. Özellikle verimlilik arttırıcı ve iş süreçlerinin iyileştirilmesine yönelik projelerde artış olmuştur. Bazı müşterilerde küçülme ve tahsilâtlarda zorluklar yaşanmıştır. Bu dönemde 2008 yılına göre ciroda yüzde 10 azalma olmuştur. Bu dönemde çok sayıda yeni müşteri projesi sözleşme aşamasına gelmiş, Mayıs ayı ortasından itibaren de bu projelerin bazıları devreye girmeye başlamıştır” dedi.
Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Büyük ölçekli firmalar bizim sunduğumuz çözümleri doğru algılayacak ve bunu müşteriye sunulan bir katma değere dönüştürecek olan operasyonel kadrolara ve bu konuda destek verecek ve yönlendirecek bilgi teknolojisi kadrolarına sahip bulunmaktadırlar. Çoğunda iş geliştirme departmanları bulunmakta ve süreçleri iyileştirmeye odaklı endüstri mühendisleri görev yapmaktadır. Bu da teknoloji yatırımlarının geri dönüşlerinin hızlanması ve sonuçların ölçülebilir olmasını sağlayarak yeni yatırımların önünü açmaktadır. Artan rekabet ve düşük kar marjları ile başa çıkabilmek ve riskleri yönetebilmek için teknoloji yatırımları ölçek büyüdükçe daha önemli olmaktadır. Büyük şirketler bütünleşik lojistik hizmetler sunmaya yöneldiklerinden süreç yönetimi ve izlenebilirlik için teknolojiye yatırım zorunlu olmaktadır. Kriz dönemleri verimliliğin arttırılması, maliyetlerin düşürülmesi amacı ile iyileştirici çalışmalar yapılmasını teşvik etmektedir.”
Kriz dönemlerinde verimlilik, maliyet denetimi, risk yönetimi ve müşteri yönetiminin öneminin daha da arttığını kaydeden Kılıç, “Şirketimiz müşterilerine sunduğu çözümlerle tüm iş süreçlerini bütünleşik olarak yönetme olanağı sağlamaktadır. İş süreçlerinin her aşamasında verimliliği daha da arttırmak için yeni işlevler ve araçlar kullanıma sunulmaktadır. Elektronik veri değişimi uygulamaları hataları azaltması, işleri hızlandırması ve insan gücüne bağımlılığı azaltması nedeni ile büyük avantaj yaratmaktadır. Müşterilerle yapılan elektronik veri değişimi aynı zamanda müşteri bağımlılığı ve memnuniyeti yaratması açısından önem taşımaktadır. Yazılımlarımız, lojistik iş süreçlerinin her aşamasındaki maliyetlerin hesaplanmasını gerçekleştirmekte, müşteri, acente, güzergâh, çalışma biçimi gibi farklı kriterlere göre maliyet analizi yapılmasına olanak vermektedir. Kriz dönemlerinde bu analizlere göre karar ve tedbirler alınabilmektedir. SOFT çözümü finansal süreçleri de yöneten yazılımları içermekte ve bunlar lojistik operasyonlar ile entegre olarak çalışmaktadır. Bu sayede finansal sonuçlara anında ulaşılabilmekte, riskler fark edilerek tedbirler zamanında alınabilmektedir. Tahsilatın etkin takibi ve hızlandırılması için faturaların elektronik gönderilmesi, otomatik mutabakat, bankalarla entegrasyon, etkin raporlama olanakları, uyarı mekanizmaları, riskli müşteriler için kurallar tanımlanması ve benzeri çeşitli işlevler müşterilerimiz tarafından kullanılmaktadır. Şirketimizin sunduğu, operasyonel ve finansal süreçlerle bütünleşik olarak çalışan müşteri ilişkileri yönetimi çözümü lojistik şirketlerinin müşterilerini her açıdan kontrol edebilmelerini, onlara doğru bilgileri hızlı bir şekilde ulaştırmalarını sağlamaktadır. Müşteri beklenti ve potansiyelinin doğru belirlenerek doğru çözümlerin sunulması, bunların sonuçlarının raporlanması, müşterilerin doğru hızlı bir şekilde bilgilendirilmesi, şikâyet ve problemlerin izlenerek çözümlenmesinin sağlanması müşteri memnuniyetinin arttırılmasına yardımcı olmaktadır. Müşteri karlılığının izlenmesi ile de tedbir alınması gereken noktalar kolaylıkla belirlenebilmektedir” dedi.
Pazardaki eğilim ve beklentilere uygun olarak SOFT’un izlenebilirlik, verimlilik ve etkin süreç yönetimi alanlarındaki çözümlerini geliştirmeye devam ettiğini söyleyen Kılıç, şöyle devam etti: “Bu yıl içinde kullanıma sunduğumuz SOFTDİSPO adındaki ileri seviyede yük planlama çözümümüz ile parsiyel taşıma yapan firmalara araç planlama ve yükleme işlemlerinde çok büyük kolaylıklar ve tasarruflar sunmaya başlamış bulunmaktayız. Elektronik veri değişimi çözümlerimiz çeşitlenmeye ve gelişmeye devam etmektedir. IATA E-Freight Projesi kapsamında havayolu taşımalarında Traxon ile entegrasyon, denizyolu taşımalarında INTTRA ile entegrasyon giderek yaygınlaşmaktadır. Sayısal imza çözümümüz ilk olarak gümrüklerle yapılan elektronik veri değişiminde kullanılmaya başlanmıştır. Sayısal arşiv çözümümüz gelen dış dokümanların ilgili taşıma operasyonları ile kolay ve hızlı olarak entegre edilmesini sağlayarak önemli verimlilik artışı ve memnuniyet oluşturmuştur. SOFT PDF Dönüştürme Sunucusu adlı ürünümüz de üretilen her türlü dokümanı otomatik olarak korumalı PDF biçimine dönüştürerek gönderilmesini sağlamaya başlamıştır. Yurtiçi taşıma ve dağıtım operasyonlarının yönetimi için kullanılan çözümlerimizin yeni versiyonu yeni ara yüz ve çok sayıda yeni işlev ve özellik ile kullanılmaya başlanmıştır. SOFT İnsan Kaynakları Yönetimi çözümüne armatörlerin gemi çalışanlarını yönetmek için kullanacakları Gemi Adamları Yönetimi Modülü eklenerek alandaki gereksinimi karşılayacak kapsamlı bir çözüm kullanıma sunulmuştur. Yeni nesil SOFT Uygulamalarının altyapısını oluşturmak için başlatılan Tübitak destekli AR-GE Projesi tamamlanarak SOFT Geliştirici Altyapısı ve SOFT Uygulama Altyapısı geliştirilmiş ve bazı yeni modüllerde bu altyapı kullanılmaya başlanmıştır.”
Mevcut bazı SOFT müşterilerinin Almanya, İngiltere ve BAE’ndeki ofisleri veya şirketlerinde SOFT Yazılımları’nın Türkiye üzerinden kullanıldığına dikkat çeken Kılıç, SOFT tarafından bir müşterileri için geliştirilen Tedarik Zinciri Yönetim Portalı’nın da Romanya, Yunanistan, Sırbistan gibi ülkelerde kullanıldığını belirtti.
Genç Elecom Tecrübeli Ekibiyle Yola Çıktı
Otomatik Veri Toplama sektöründe faaliyet göstermek üzere kurulan Elecom, vizyonunu anahtar teslimi çözümler ve amacına uygun, katma değeri yüksek iş ortaklıkları sunmak olarak belirleyerek, müşterilerine geniş ürün ve çözüm seçenekleri sunuyor. Üretim, lojistik, hızlı tüketim ürünleri, perakende, finans, telekom, sağlık ve kamu sektörlerine yönelik çözümlerinin yanında kanal yönetimi üzerinden iş ortaklarına da çözümler sağlıyor. Veri Toplama sektörü denilince ilk akla gelen barkod sistemlerinden RFID ve mobil çözümlere kadar geniş bir yelpazede sunulan çözümler, kuruluşların iş süreçlerinin kontrol altına alınmasını ve verimliliğin artmasını sağlıyor.
Tüm dünya için oldukça zor bir yıl olan 2009’un kendileri içinse kuruluş yılı olduğunu belirten Elecom İş Geliştirme Müdürü Mustafa İkiler, “Sene başında faaliyete geçen şirketimiz, uzun yıllar bu alanda çalışan kişilerin oluşturduğu bir yapı ile müşteri portföyünü hızla genişletmektedir. Her sektörün böylesine etkilendiği bir dönemde, yardımcı teknolojiler ve verimlilik geri planda kalmış gibi görünse de çalışanların vazgeçilmez yardımcısı haline gelen bu sistemlerin devamlılığı da gözden kaçırılmamalıdır” dedi.
Geçmiş dönemlere bakıldığında ekonomik krizin, tehditler yanında fırsatlar doğurduğunu da ifade eden İkiler, şunları söyledi: “Doğru stratejiler ve işe odaklanma ile kriz ortamında kazanan şirketler arasına girebilmek mümkün olmaktadır. Büyük ölçekli firmalarda bu yönde gelecek stratejilerini oluştururken, kendi iç yapılarına odaklanarak, verimlilik ve süreç iyileştirmelere önem vermektedir. Bizlerin sunduğu uygun maliyetli ve sonuca odaklı çözümler, krizin oluşturduğu pazar şartları ile birleşince teşvik edici bir sonuç doğurmaktadır.”
Her teknolojik sürecin beraberinde bir öğrenme ve yeniden yapılanma getirdiğini, teknolojiye uyumun belirli bir zaman aldığını kaydeden İkiler, “Böyle dönemlerde oluşturulan sistemler, konu üzerine daha da odaklanmayı sağlarken, kayıpları en aza indirerek mükemmel düzeye ulaşmayı hızlandırmaktadır. Deneyimlerimize dayanarak söyleyebilirim ki, üretimin en yüksek kapasite olduğu, talebin patlama yaptığı dönemlerde bu tür sistemlere geçmek firmalar için oldukça zorlu süreçler ve iş kayıpları getirmektedir. Bu sadece bizim alanımızda değil en basit bir sunucu değişiminden en karmaşık ERP kurulumlarına kadar tüm alanlarda kendini göstermektedir. İş süreçlerinin yoğun olduğu bir dönemden çok, böyle dönemlerde hem planlama hem uygulama zaman ve iş baskısı yönünden avantaj sağlamaktadır” dedi.
Rekabetin yoğun yaşandığı bu sektörde, teknolojiye olan yatırımların firmaların farklılıklarını ortaya çıkardığını önemle vurgulayan İkiler, şu açıklamalarda bulundu: “Bu yatırımlarla hızlı bir değişim geçiren lojistik sektörü, elektronik ticaretin gerektirdiği hizmeti en hızlı ve verimli bir şekilde yerine getirirken, bu hizmetleri sağlayabilmek adına hızla yeniden yapılanarak teknolojiyi kendi bünyesine adapte etmektedir. Tedarik zinciri içerisinde üretim sonrası ürünlerin depolanmasından, dağıtılmasına ve mağazadaki satış aşamasına kadarki her adımda ürün izlenebilirliliği sunan otomatik veri toplama teknolojileri, bir depoda yükleme/boşaltma işlemi yapan forklift terminalinden, sahada teslimat işlemi sağlayan bir PDA’ya kadar değişik formlarda karşımıza çıkıyor. Kapalı alan uygulamalarında kablosuz ağlar dediğimiz WiFi artık standart bir yapı haline geldi; açık alan uygulamalarında ise GSM/GPRS kullanımı hızla artmaktadır. 3G uygulamalarının önümüzdeki yıllarda veri ve görüntü aktarımında bu sektöre yepyeni bir dinamizm sağlayacağını düşünülmektedir. En çok bahsedilen teknoloji olan RFID teknolojisi ise lojistik sektöründe izlenebilirliğin sağlanması, operasyon ve depolama maliyetlerinin düşürülmesi için büyük bir potansiyel oluşturuyor.”
Elsys: SAP’nin Türkiye’deki En Zengin İş Ortağı
Elsys, SAP’nin öz kaynakları açısından SAP’nin Türkiye’deki en zengin iş ortağı olma özelliğini taşıyor. Sundukları hizmetler arasında kurumsal yazılım çözümleri, mobil uygulamalar, sistem ve donanım entegrasyonu yer alıyor. Türkiye’de merkez ofisi, Dubai’de bir temsilciliği ve 145’i danışman olmak üzere 175 kişilik kadrosu bulunan Elsys’in sunduğu yazılım çözümleri, her sektörün ve her işletmenin kendine özgü ihtiyaçlarına yönelik olarak uyarlanıyor.
2008 yılında, Türkiye’de ve yurtdışında farklı SAP projeleri gerçekleştirerek, yaklaşık 17 milyon TL ciro rakamına ulaştıklarını belirten Elsys Satış ve Pazarlama Müdürü Armağan Aydın, “Kurumsal yazılım uygulamaları, şirketlerin operasyonel verimliliğini artırma, iş süreçlerini kontrol etme, zaman ve maliyet tasarrufu elde etmesini sağlayan bir yatırımdır. Bazı kuruluşlar, ekonomideki dalgalanmalar nedeniyle, maliyetleri düşük tutmak adına yatırımlara ara verme eğilimine girdi. Ancak bazı işletmelerse bu süreçte yazılım yatırımı yapmak için harekete geçerek, projelere başladılar. Hem kurumsallaşma hem de kriz döneminde daha güçlü olmak hedefiyle, bazı şirketler bilgi teknolojilerine ağırlık verdi. Elsys olarak, 2009 yılının ilk sürecinde hem iç pazarda hem de yurtdışında çeşitli projelerin mimarlığını üstlendik. 2009 yılında başarılı projelerimize yenilerini eklemeyi ve karlılığımızı artırmayı amaçlıyoruz” dedi.
Gelecek hedeflerini belirlemiş, kurumsallaşmaya odaklanan ve iş süreçlerini kontrol altına almak isteyen şirketlerin ekonomik kriz döneminde dahi yazılım yatırımı yaptıklarını ifade eden Aydın, şöyle devam etti: “Kurumsal yazılımlar, şirketlerin operasyonel verimliliklerini artırarak kar, zarar tespiti yapmalarında etkili oluyor. Yazılım yatırımı öncesinde, projenin işletmeye sağlayacağı katkıların göz önüne alınması ve kurumsallaşma yolunda atılan önemli bir adım olduğunun fark edilmesi gerekmektedir. İş süreçlerinin kontrol altına alınması, departmanlar arasındaki işlemlerin hız kazanması, maliyet takibi ve doğru verilere dayanarak gelecek hedeflerinin belirlenmesi, bilgi teknolojileri yatırımları ile sağlanabiliyor. Yazılım yatırımı yapmış şirketlerin kriz döneminde rekabet avantajı sağlaması da, işletmeleri bu yatırıma yönlendiren diğer bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.”
Yazılım çözümleri ile sistemlerini güçlendiren şirketler, iş süreçlerini hızlandırarak zaman, işgücü ve maliyet tasarrufu elde edebiliyorlar. Şirketin farklı bölümlerinin eş zamanlı ve koordineli olarak çalışması mümkün kılınıyor. Aynı zamanda bayi, tedarikçi, yan sanayici gibi iş birliği içinde olunan unsurlarla kurulan bağlantı hız kazanıyor. Kampanya, promosyon ve hizmet yönetimi sayesinde müşteri ilişkileri güçlendirilebiliyor. Bu gibi kazanımlarla, şirketler bulundukları sektörde öne çıkarak, rekabet avantajı sağlayabiliyor.
Taşımacılık ve lojistik sektöründe şimdiye kadar farklı projelere imza attıklarını kaydeden Aydın, “Elsys olarak, yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında farklı ülkelerde projeler gerçekleştiriyoruz. Son olarak Pakistan’da faaliyet gösteren temizlik, kişisel bakım ve gıda gibi ürünlerin dağıtımını yapan ATCO PAK’ta SAP projesini sürdürmekteyiz. Daha önce de değindiğim gibi Türkiye’deki merkez ofisimizin dışında bir de Dubai’de temsilciliğimiz bulunuyor. Almanya, İngiltere, İsrail, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Afrika, Endonezya, Tayland, Japonya gibi ülkelerde çeşitli projeleri hayata geçirerek, bilgi ihraç ediyoruz” dedi.
Satko Teknoloji Filoları Daha Verimli Ve Etkin Kılıyor
2008 yılının genel olarak iyi geçtiğini ve bu arada bazı önemli gelişmeler olduğunu belirten Satko Teknoloji Genel Müdürü Nedim Çelebiler, “Ocak 2008’de ‘leasing’ KDV oranlarının artırılması özellikle uluslararası nakliye sektörünü olumsuz etkiledi. Yatırımlarında ‘leasing’ tercih eden firmalara bu ek bir maliyet olarak yansıdı. Bunun yanı sıra yakıt fiyatları rekor seviyelere geldi ve bu nedenle taşıma maliyetleri arttı. Bu gelişmeler doğrultusunda, Satko Teknoloji’nin sunduğu filo yönetimi ve araç takip hizmetleri gereksiz/hedef dışı kilometreleri kontrol altına alıp bunların azaltılmasını ve filoların optimize edilmesini sağladığı için daha çok talep görmeye başladı. Ancak Kasım 2008’den itibaren küresel krizin etkilerini görmeye başladık. Nakliye sektörü ticarette mal akışını sağlaması nedeniyle temel ve önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle ekonomik açıdan olumlu ve olumsuz her türlü gelişme nakliye sektörünü hemen etkiliyor. Dolayısıyla bizim açımızdan da Kasım ayından itibaren önemli bir azalma söz konusu oldu. 2008 yılında müşteri sayımızı önemli ölçüde artırabildik ancak karlılığımızın 2007’ye oranla daha az olduğunu söyleyebilirim” dedi.
2009 yılının başında, geçen yıl başlattıkları firma reorganizasyonunu tamamladıklarını ifade eden Çelebiler şöyle devam etti: “Buna göre telekomünikasyon faaliyetlerimizi Satko Telekomünikasyon firmasında topladık ve bu firmayı TurkNet’e devrettik. Satko Teknoloji artık tamamen Filo Yönetimi ve Araç Takip Sistemlerine odaklanmış bir firma olarak faaliyet gösteriyor. Küresel krizin Türkiye üzerindeki etkileri devam ediyor. Firmalar her türlü maliyetlerini kontrol altına almak istiyorlar. Oldukça yüksek bir maliyet kalemi olan araç filolarının daha iyi yönetilerek maliyet tasarrufunun sağlanmasına, zaten az olan kaynaklarla daha çok iş yapılarak verimliliğin artırılmasına yardımcı olan mobil araç takip ve filo yönetim sistemleri de bu açıdan şirketler için cazip hale geliyor. Şirketler araç, yakıt ve insan gücünün verimli kullanımı için filo yönetim sistemine yönelik yatırımlarını hızlandırıyorlar. Bizim sunduğumuz tüm dünyada kanıtlanmış teknolojilerle geliştirilen araç ve araç veri takip cihazları, haberleşme hizmetleri, sayısal yol haritaları, araç takibi ve filo yönetim yazılımlarından oluşan yüksek kaliteli çözümler de şirketlerin bu tür yatırım kararlarını kolaylaştırıyor ve hızlandırıyor.”
Kriz dönemleri birçok firma için verimliliklerini artırmanın ve maliyetlerini düşürmenin yollarının arandığı dönemler oluyor. Bununla birlikte gerek mevcut müşterilerini korumak, gerekse müşteri memnuniyetinin artırılması için de çözümler aranıyor. Böyle bir dönemde oldukça yüksek bir maliyet kalemi olan araç filolarının daha iyi yönetilerek maliyet tasarrufunun sağlanmasına, zaten az olan kaynaklarla daha çok iş yapılarak verimliliğin artırılmasına yardımcı olan mobil araç takip ve filo yönetim sistemleri şirketler açısından çok cazip hale geliyor.
Verimlilik ve tasarruf sağlamak için çeşitli yollar arayışında olan şirketlere tüm dünyada kanıtlanmış teknolojilerle geliştirilen araç ve araç veri takip cihazları, haberleşme hizmetleri, sayısal yol haritaları, araç takibi ve filo yönetim yazılımlarından oluşan yüksek kaliteli çözümlerimizi sunduklarında böyle bir yatırım kararını vermelerinin çok daha kolay ve mantıklı bir hale geldiğine değinen Çelebiler, sonuçta pazar şartlarına uygun olarak sundukları avantajların bu tür yatırımların yolunu açtığını kaydetti.
Özellikle dünya çapındaki teknolojilere ve bu teknolojilerle oluşturdukları çözümlere yönelik sağladıkları 7 gün 24 saat destek ve tüm Türkiye’ye yayılmış 75 servis istasyonuna dayanan benzersiz hizmetlerinin de firmaların bu yatırımı kesintisiz hizmet ve güçlü bir destek alacaklarından emin olarak yapmalarına olanak tanıdığını söyleyen Çelebiler, ayrıca şirketlere özel ihtiyaçlara göre çözümleri özelleştirebiliyor olmalarının da şirketlerin bizim çözümlerimizi tercih etmelerinde önemli bir rol oynadığını belirtti.
1994 yılından bu yana nakliye ve lojistik sektörlerine ekonomik, güvenilir ve pratik filo yönetim çözümleri sunan Satko Teknoloji olarak, araç filosuna sahip şirketlere de araçlarını takip edip yönetebilmelerini sağlayan araç takibi çözümleri sunduklarını ifade eden Çelebiler, “Bu kapsamda yalnızca harita üzerinde araç takibi yapmak yerine araç filolarının performansını artıracak, maliyetleri düşürecek, iş süreçlerini hızlandıracak ürünler ve çözümler sunarak fark yaratıyoruz. Sunduğumuz teknolojiyle her türlü kara ve deniz aracı filolarının yük optimizasyonu ve planlamasından başlayan bir kalite programı ile yükün müşteriye teslimine kadar izlenmesi, yönetilmesi ve diğer tüm yardımcı süreçlerin sırasıyla ve birbirleriyle ilişkili olarak gerçekleştirilmesi, ölçümlenmesi ve tüm süreçlerin iyileştirilmesi sağlanıyor. Bu kapsamda yönetim yapısı ile önceden belirlenen iş akış yöntemleri kullanılarak araçlara yük tahsisinden yük boşaltmaya kadar geçen süre içinde gerekli tüm aşamalar sistemli bir şekilde organize ediliyor. Bu yapı bir dizi iş emri ve buna bağlı sürücüden gelen iş emri teyitlerinden oluşuyor. Böylece herhangi bir aşamada, kurumun en önemli parçası olan filo araçları ve bu araçları kullanan insan kaynağı etkin şekilde uzaktan yönetiliyor. Ayrıca uygulamalardaki kontrol yapısıyla araçlara verilen iş emirlerinin yerine getirilip getirilmediğinin ve buna bağlı olarak araç hareketlerinin iş emirlerine uygun olup olmadığının kontrol edilmesi mümkün oluyor. Planlama yapısı ise şirket ana faaliyetlerinin geleceğe dönük planlanmasına ve böylelikle kurum verimliliğinin artırılmasına yardımcı oluyor. Bu mobil kesintisiz araç takibi ve filo yönetimi uygulaması çift yönlü haberleşme imkanının yanı sıra ofis içi uygulamalara hassas, gerçek zamanlı veri entegrasyonu da sağlayabiliyor. Kargo güvenliğinin ve erişilebilirliğinin sağlandığı mobil uygulamayla gerçek zamanlı rota planlaması, güzergah analizi ve anında yönlendirme yapılabiliyor. Şoförün ve sürüş saatlerinin kontrolüyle birlikte şoför performans analizinin de yapılabildiği mobil uygulamada Fms-Canbus entegrasyonuyla aracın yakıt sarfiyatı, performans, hız, RPM (Motor Devri) bilgileri de takip edilebiliyor. Sonuçta şirketler dağıtım ve planlamada verimliliklerini artırırken, haberleşme giderlerini, boş sefer ve yanlış güzergah maliyetlerini azaltabiliyorlar. Bununla birlikte yakıt kazancı sağlanıp şoför hassasiyeti de artırılabiliyor. Sürekli kontroller nedeniyle sürücülerin daha sorumlu davranmasına katkıda bulunan uygulamalar, araçlar ve sürücüleriyle haberleşme giderlerinde de düşüş sağlıyor. Pazarlama faaliyetleri açısından da yarar sağlayan bu uygulamalar verilen hizmetin kalitesini artırıyor. Böylece müşteri memnuniyetinin artırılmasına katkıda bulunuyor” dedi.
Taşımacılık ve lojistik sektörüne uydu bazlı ve GSM/GPRS bazlı haberleşme teknolojilerine dayanan sistemlerle hizmet verdiklerine dikkat çeken Çelebiler, şöyle devam etti: “Uydu haberleşmesine dayalı Euteltracs sistemi kapsamında araçlara monte edilen mobil araç terminalleri kullanılarak haberleşme altyapısını hazırlayan Eutelsat uyduları üzerinden mobil araçlar ve merkez arasında haberleşme sağlanıyor. Tüm mesaj ve konum bilgilerinin uydudan toplandığı ağ yönetim merkezi olan Yer İstasyonu ise bu mesaj ve bilgileri internet ve/veya karasal hatlar üzerinden filo yönetim merkezindeki Maptracs yazılımına ve webtracs hizmetine ulaştırıyor. Bu sistemle entegre çalışan Trailertracs sistemi filo bünyesindeki römorkların çekiciler ile olan ilişkisinin gerçek zamanlı izlenmesini, Refeertracs sistemi ise filo bünyesindeki frigo römorkların taşıma işlemi sırasındaki iklimleme kayıtlarının tutulmasını ve izlenmesini sağlıyor. Ayrıca yine bu sistemlerle entegre çalışan Sensortracs sayesinde filo bünyesindeki araç sefer kayıtları ile yakıt ve araç kullanım raporlarının alınması, araçları kullanan sürücülerin performanslarının izlenmesi, raporlanması ve değerlendirilmesi de mümkün oluyor. Bununla birlikte aracın belirlenen süreden fazla hareketsiz kalması halinde ya da belli bir mesafe kat edildiğinde, hız limitleri aşıldığında aracın kontak ya da hız bilgileri gibi olay bazlı bilgilere erişim sunuluyor. Ayrıca Fms-Canbus entegrasyonuyla aracın yakıt sarfiyatı performans, hız, RPM (Motor Devri) bilgileri de takip edilebiliyor. Uydu bazlı teknolojiler iletişim giderlerinde sesle iletişime oranla çok daha uygun maliyetle gerçekleştiriliyor. Uluslararası dolaşım tarifesi olmadığı için maliyetler önceden belirlenmiş kapsamda kalabiliyor. Ayrıca uydu bazlı teknolojilerde dolaşım sırasında farklı operatörlerden gelen mesaj ve konum bilgilerinin gönderimi sırasında yaşanabilen sorunlar ve GSM şebekesi nedeni ile doğabilecek teknik sorunlarla da karşılaşılmıyor. Özellikle Asya, Türk Cumhuriyetleri gibi bölgelerde ya da çöl, okyanus gibi ücra yerlerde karşılaşılan kapsama alanı sorunu da ortadan kalkıyor. GSM/GPRS bazlı haberleşme teknolojilerine dayanan Simtracs sisteminde ise yine araçlara takılan cihazlarla GPS uydularından gelen konum ve araç bilgilerinin GPRS ağıyla GSM operatörüne iletilmesi sağlanıyor ve bu veriler GSM operatöründen Maptracs yazılımı ve Webtracs hizmetine iletiliyor. Araç konum bilgileri birçok ilde sokak bazında sayısal haritalar üzerinde izleniyor. Ayrıca araçların sefer boyunca yaptığı kilometre, motorun boşa çalışma süresi, sefer yapılan kilometre bilgisi ve sürücü kimlik bilgisi gibi bilgiler elde edilebiliyor. Sürücü ve araç bazında sefer raporlaması, rota ve güzergah analizi yapılabiliyor. Her iki sistemin de şirketlerin kullandıkları diğer kurumsal uygulamalarla entegrasyonu da sağlanabiliyor. Böylece bu sistemlerden elde edilen veriler ve raporlamalar kurumsal uygulamalarda kullanılarak, doğru karar vermeyi sağlayan sağlam raporlar üretilebiliyor, daha fazla verimlilik elde edilebiliyor. Önemli bir yenilik olarak mobil internet tabanlı Webtracs Mobile çözümü sayesinde araç takip ve filo yönetim sistemi ve mobil araç terminal seti ile donatılmış bütün araçların mobil internet altyapısı üzerinden el bilgisayarı ya da akıllı telefon gibi mobil cihazlardan izlenebiliyor.”
Satko Teknoloji olarak Türkiye'de araç takip işini yapan ilk firma olduklarını ve Türkiye'nin birçok köklü firmasına uzun yıllardır güvenle hizmet verdiklerini hatırlatan Çelebiler, sözlerini şöyle noktaladı: “1994’ten bu yana sunduğumuz çözümleri kullanan müşterilerimiz çoğunlukla uluslararası nakliye şirketleridir. Bu uluslararası nakliye şirketlerinin bu çözümlerimizden beklentileri araç filolarıyla hem çift yönlü yazılı haberleşme sağlamak, hem de araç filolarından iş için önemli bilgileri almaktır. 2005’ten sonra girdiğimiz pazarda ise daha çok yurtiçi firmalarına iki yönlü yazılı haberleşme olmadan, araç takip hizmeti sunmaya başladık. Her iki alanda da çalışmalarımızı yalnızca çözümü ve ekipmanı satıp geri çekilmek yerine, hizmete devam ederek katma değer sunmak üzerine konumlandırdık. Bu sayede müşterilerimizin çoğu ile uzun yıllar çalışmaya devam ediyoruz. Çözümlerimizi kullanan yüzlerce yurt içi ve yurtdışı müşterilerimize örnek olarak Mars Lojistik, Ulusoy otobüs işletmeleri, Fasdat soğuk gıda taşımacılığı, Serlog gıda taşımacılığı, Tırsan ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu verebiliriz.”
SAP’ye Göre Kriz Dönemlerinde ERP Yatırımları Artıyor
SAP olarak, 2008 yılının tamamında bir önceki yıla göre yüzde 15 oranında bir büyüme gerçekleştirdiklerini ve toplam 11.7 milyar Avro’luk gelir elde ettiklerini belirten SAP Türkiye Satış Direktörü Murat Yılmaz, “2008 yılında yazılım ve yazılımla ilgili servis gelirlerinde ise yüzde 16 oranında artış kaydettik. Şu anda, net bir rakam veremesek de; 2009 yılında krize rağmen büyümemizi sürdüreceğimize inanıyoruz” dedi.
Krizi fırsata çevirmek isteyen şirketlerin hareketli olduğu ve yatırıma devam ettiği bir dönemi yaşadıklarına dikkat çeken Yılmaz, şöyle devam etti: “SAP olarak bu şirketlere, yurtdışındaki en son uygulamaları aktarıyor ve yenilikleri takip etmelerini sağlıyoruz. Türkiye’de birçok sektör küçülme yaşarken bilişim sektöründe şirketler hem etkinliklere hem de yeni projelere hızla devam ediyorlar. Sektörü canlı tutmak için harcanan çabanın, bu dört ayda önemli projelerin gerçekleşmesini sağladığını söyleyebiliriz. Sadece büyük ölçekli şirketlerin değil, orta ölçekli şirketlerin de bu dönemi iyi değerlendirmesi gerekiyor. Sürekli değişen ve önceden tahmin edilemez bir durum halini aldığı bu küresel ekonomi ortamında ayakta kalmak isteyen şirketler, her zaman bir tehdit altındadır. Bu nedenle, rekabet üstünlüğü elde ederek geleceğini daha sağlam temele oturtmak isteyen işletmelerin başarısı, sürekli dinamik bir yapıda olabilmelerine bağlıdır. ERP, bütünleşik bir yapı olmasıyla, kriz dönemlerinde işletmelerin çabuk hareket edebilmelerini ve sorunlara zamanında cevap verebilmelerini sağlıyor. İşletmeler, ayrıca ERP’yi kullanarak iş akışlarının yetersizliğinin ve düzensizliğinin önüne geçip, doğabilecek bir kriz ortamında tedarikçileriyle, çalışanlarıyla ve müşterileriyle iletişimini doğru ve efektif olarak sürdürebiliyor. Şunu da belirtmek gerekir ki, kriz dönemlerinde ERP’nin katkısından faydalanabilmek için o şirketin yapısına, var olan teknolojik sistemlerine ve kurumsal hedeflerine en uygun ERP çözümünün seçilmesi gerekir. Deneyimlerimiz kriz dönemlerinde ERP yatırımlarının arttığını gösterdi. Bu dönemler ERP yatırımı için doğru zamanlardır, firmalar krizlerden güçlenerek çıkmak için bu tarz yatırımları fırsat olarak kullanırlar.”
Lojistik sektörünün SAP’nin son yıllarda global olarak belirlediği stratejik sektörler arasında yer aldığını ifade eden Yılmaz, “Bu vizyonun bir parçası olarak, bu sektörün ihtiyaçlarına yönelik nakliye yönetimi, depo yönetimi, varlık/filo yönetimi, mobil ve radyo frekansı cihazlarıyla alışveriş (RFID), mali yönetim, tedarik zinciri yönetimi ve müşteri ilişkileri yönetimi gibi endüstriye özel yazılımlar SAP ürün portföyünde yerlerini almıştır. Sektör ihtiyaçları için ayrıca, farklı iş ortakları ile çalışmaktayız. İş ortaklarımız çözüm alanı bazında değişkenlik göstermektedir. Örneğin müşteri ilişkileri yönetiminde farklı, depo otomasyonu ve RFID uygulamalarında farklı bir iş ortağımızla çalışıyoruz. SAP’nin son dönem vizyonunun temelini oluşturan “Kurumsal Servis Mimarisi” yaklaşımı, lojistik sektöründeki müşterilerimize sunduğumuz çözüm ve uygulamalar ile bire bir örtüşmektedir” dedi.
Xinerji, Cargomax İle Bütünleşik Çözüm Sunuyor
2008 yılında Tenet Lojistik Ltd. Şti, Sertrans ve Transer A.Ş., Ekspres Nakliyat A.Ş., NORA Ulus. Nak. Ltd. Şti’nin Xinerji yazılımlarını kullanmaya başladığını belirten Xinerji Genel Müdürü Erkan Durdağı, ciroda yüzde 50 büyüme gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Kadroya iki yeni mühendis dahil ettiklerini ifade eden Durdağı, “Satışlarımızın implementasyonlarını yaptık. Sertrans projesinde SAP ile ürünümüz Cargomax bütünleşik çözümünü SAP Danışman Firması MBIS ile ürettik. Sektörde SAP kullanan veya kullanmak isteyen firmalara çözüm üretmiş olduk” dedi.
Geçen yılki satışları 1 Ocak 2009 tarihi itibari ile kullanıma açtıklarını söyleyen Durdağı, şöyle devam etti: “Krizi fırsata çevirme kararları alarak uygulamaya başladık. Şirketimizi daha geniş bir ofise taşıdık. SAP Türkiye ile çözüm ortağı anlaşmasını imzaladık. Cargomax’da demiryolu taşımacılığı, Track & Tracing, CargoMax Mobile, SMS ile müşteri bilgilendirme, Inbox Intelligence (Gelen Posta Yöneticisi), Document Management (Doküman Yönetim Sistemi), Workflow Management (İş Süreçleri Yönetimi), Sefer Takibi, Gemi Programı, Booking Management, Parsiyelde En iyi Müşteri sepeti oluşturma, Filo performans analizi – Filo Ölçümleme ve atıl araçlar, transit, boş bekleme süreleri ygulamalarını tamamladık. Şirket içi eğitimler planladık ve uyguluyoruz. Mevcut müşterilerimizde versiyon güncellemeleri yapıyoruz. Sektörün ihtiyaçlarını belirleme çalışmaları yapıyoruz.”
Şirketlerin kullandıkları teknolojinin geçerliliğini kaybettiğini ve daha ileri taşıyamayacaklarını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, aldıkları uygulamayı yetersizliğinden ötürü kullanamadıkları bölümlerini, lisans maliyetlerinin yüksek olduğunu kendilerinin görebildiğini belirten Durdağı, 5 yıl vadeli satışlar (lisans, implementasyon, bakım bedelleri içinde) uyguladıklarına dikkat çekti.
Xinerji ürünleri, merkezi Türkiye olan müşterilerinin şube ofis ve acentelerinde; Almanya, Fransa, Romanya, İtalya, Ispanya, Azerbeycan, Mısır, Qatar ülkelerinde ingilizce dil desteği ile çalışıyor. Şirket, SAP TR çözüm ortaklığı ile SAP satış kanalında yurt dışı firmalara ulaşabilecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.