• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 15 °C

Turkish Cargo Havadaki Yükselişini Sürdürüyor

Turkish Cargo Havadaki Yükselişini Sürdürüyor
Özellikle kargo uçağında 2013 yılında ciddi büyüme kaydeden ve kazandığı tonaj avantajını iyi kullanarak yüzde 20’nin üstünde büyüme gerçekleştiren Turkish Cargo,

ilaç ve DGR taşımalarından ciddi anlamda pay almayı planladığı 2014 yılında da yüzde 20 civarında bir büyüme ile 660-670 bin ton civarında taşıma yapmayı planlıyor.

 

“2013 bizim için çok iddialı bir yıldı” diyen Turkish Cargo Başkan Yardımcısı Halit Anlatan, KargoHaber okuyucularına yeni yatırımlar hakkında bilgi verirken orta vadede 2016-2017 yıllarında dünya havca kargo taşımacılığında Turkish Cargo olarak ilk 10’a girmeyi hedeflediklerini açıkladı.

 

Sayın Anlatan, 2013 yılını değerlendirir misiniz? Pazar global ölçekte nasıldı, Türkiye’de neler oldu ve Turkish Cargo nasıl rakamlara ulaştı?

 

Global hava kargo sektörü için 2012 sonunda 2013 yılı için büyüme ya da küçülmenin olmayacağı stabil bir pazar bekleniyordu ama 2013 yüzde 0.5 civarında çok az bir büyüme ile yılı tamamladı. Türkiye hava kargo sektörü ve Turkish Cargo ise global pazarın çok uzağında, oldukça iyi bir yıl geçirdi. Türkiye pazarı aşağı yukarı yüzde 20’ye yakın büyürken biz de Turkish Cargo alarak yüzde 20 üzerinde büyüdük. Dolayısıyla hem biz hem de Türkiye pazarı dünya ortalamasının çok üzerinde büyüdü.

 

2013 yılında 550 bin ton civarında kargo taşıdık. Bunun aşağı yukarı yüzde 20’si ihracattı, yüzde 25’i ithalat, yüzde 55’i ise transit kargolardı.

 

Türkiye pazarının bu denli hızlı büyümesini neye bağlıyorsunuz?

 

Türkiye ihracatta özellikle Avrupa’nın çok iyi bir partner. Avrupa’yı besleyen diğer nokta Uzakdoğu, ancak Uzakdoğu Avrupa’yı geçtiğimiz yıl tam olarak besleyemedi. Biz Avrupa’ya yakın komşu olarak bu açıkları kapattık ve Avrupa’yı besleme noktasında iyi bir pay aldık. Bizim artımız; hızlı üretim. Bunun sonucunda da zaman zaman son dakikaya kalan kargoların –özellikle tekstilde- artmasına sebep oldu. Özellikle tekstil sektöründe çok iyi bir büyüme trendi içeni girdik.

 

Bunun dışında Afrika’da da az da olsa katkımız var. Ayrıca en önemli komşularımızdan biri de Rusya. Rusya’da da özel bir durum var. Rusya etrafından da besleniyor. Yani Finlandiya’dan Kazakistan’dan da besleniyor. Biz oralara kargo uçakları ile gidiyoruz ve oradan da ciddi büyüme elde ediliyor.

 

Turkish Cargo depolama alanını yüzde 70 büyütüyor

 

Biraz da yatırımlardan söz edersek, geçtiğimiz yıl ağırlık verdiğiniz yatırımlar neler oldu?

 

10 bin metrekarelik bir depo yaptık. Hava kargoda soğuk hava depo sistemlerine çok önem veriliyor ve biz de yeni yatırımımız ile bunu büyüttük. Şuanda 750 metrekarede, sektör standartlarında son teknoloji ile donatılmış, ısının belirli zaman ve saatlerinde internetten takibinin sağlandığı soğuk hava depolama sistemiz var. Bunun yanında 10 bin metrekare içinde ek teçhizat deposu, ürün depolama alanları oluşturmuş olduk.

 

Bunun dışında 40 bin metrekarelik yeni depolama alanının inşaatı ile ilgili çalışmalarımızı başlattık. Bu sene de inşaatına başlandı.

 

Bu noktada araya girersem, 23 bin metrekarelik bir deponuz vardı. Buna ilave olarak 10 bin metrekare ekliyorsunuz ve 40 bin metrekarelik deponun da inşaatı başlandı. Bu kadar depolama alanına ihtiyaç var mı?

 

23 bin metrekare alandan biz Ağustos ayı sonunda çıkacağız. Orası yıkılacak ve yolcuya terminali olacak, çünkü yolcu da giderek büyüyor. Dolayısıyla yolcu da terminal alanı olarak rahatlayacak. Normalde şuan planlanan bir 3’üncü havalimanı var ama ortada henüz bir havalimanı olmadığı için bu yatırımlar yapılıyor. 23 bin metrekareden çıkınca elimizde 40+10 bin metrekare ile 50 bin metrekarelik bir depolama alınımız olacak ve depolama alanında yüzde 70’e yakın büyüme sağlayacağız. 

 

3’üncü havalimanına kadar geçecek süreler içerisinde artan tonajlar ile birlikte iyi servis vermemiz lazım ve iyi servis için de bu alanlara ihtiyacımız vardı.

Peki, filo ve yeni hat yatırımlarından da söz eder misiniz?

Bu yatırımlar dışında biz 2013’te en büyük kargo uçağı büyümemizi yaptık. 2013 bizim için çok iddialı bir yıldı. Filomuzda 3 tane A330 vardı, iki tane daha A330 geldi. İki tane de A330 kiraladık. Yani bir dönem 7 kargo uçağı ile çalıştık. Sonra yılın son döneminde kiraladığımız bir tane uçağı iade etti. 6 tane kargo uçağımız var. Bu kapasite ciddi manada iddialıydı ve bize pazarlamada ciddi anlamda fırsat verdi. Bunu da iyi değerlendirdik. Büyümemizin temel etkenlerden biri de kargo uçaklarımızın bize sağladığı tonajdı.

 

Yeni hatlarımızı da açtık. Afrika’da Nairobi’ye uçuyorduk bir de Entebbe yaptık. Uzakdoğu’da Pakistan’a uçmaya başladık. Türki Cumhuriyetlerde Aşkabat’a uçmaya başladık yine bir diğer yeni uçuş noktamız Singapur oldu. Yeni hatlar dışında mevcut hatlarda da frekans sayılarımız arttı. Çin’de 4 olan frekans sayısını 7’ye çıkardık. Şanghay ve Guangzhou’da 7 ye kadar çıktık. Dolayısıyla hem frekans derinliği açısından hem de yeni fırsatlar açısından güzel bir yıl oldu.

 

Bu hatlarda taşınan yüklere bakarsak, hangi sektörler daha çok hava kargo taşımalarını tercih ediyor?

 

Türkiye diğer bölgelere göre farklılık gösteriyor. Dünyada hava kargoda bir numarada elektronik geliyor, ikinci sırada otomotiv ve ya yedek parça, üçüncü sırada ilaç sektörü var ve tekstil ardından geliyor. Bizde ise tekstil ilk sırada yer alıyor. Bu nedenle bizim kilogram başı fiyatlarımız dünyaya göre çok ucuz. Birim ücret ne kadar düşerse hava kargoyu o kadar az tercih ediyor insanlar ve aciliyet hissetmiyor. Dolayısıyla Türkiye’nin yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek ürünler konusunda daha çok çalışması lazım. Biz her platformda bunu dile getiriyoruz ve elektronik ve yedek parçada daha çok üretim yapmamız gerektiğini söylüyoruz. Katma değerli ürün konusunda çaba içine girmiş değiliz. Bulduğumuzu tüketiyor ve üretiyoruz. Sadece para değişkenine bağlı bir algının dışında ihracatı destekleyecek farklı argümanların da çıkması gerekiyor.

 

“İlaç ve DGR taşımalarından aldığımız pay artacak”

 

Turkish Cargo’nun özel taşımalar ile ilgili birimi mevcut. Bu alandaki faaliyetleriniz nasıl gidiyor?

 

Dünyada çok ciddi bir ilaç taşıması var. Buradan istediğimiz payı alamıyoruz. Bunun ile ilgili sertifikaları aldık, operasyonel süreçlerle ilgili hem müşterilerden hem de bu sertifikaları veren kurumlardan bir takım yorumlar vardı. Onları peyder pey düzeltiyoruz. Bu sene daha fazla ilaç taşıması yapacağız. Bu konuda özelleşmiş acenteler ile birlikte daha çok çalışacağız. Hem de bu konuda üretim yapan firmaları kendimize çekeceğiz.

 

Bunun dışında kimyasal olarak kullanılan DGR dediğimiz çok değişik mamuller, hammaddeler ve bitmiş mamuller var. Bu konuda da talep artıyor. Bu konuda en önemli şey güvenlik ve güvenlik eskiye göre ağırlaşıyor. Biz de bunun tedbirlerini alıyoruz. Güvenliğin ağırlaşmasına dayalı olarak DGR’lar ile ilgili pazar kaybetmeden yeni pazarlar ve fırsatlar ne olabilir onları araştırıyoruz. Bu sene ciddi DGR taşıyacağımızı düşünüyorum.  

 

Geçen yıllarda olduğu gibi vahşi hayvan taşıma konusunda iddialı değiliz. Burada operasyon çok yoğun ve tonaj giderek artıyor. Biz yeni kargo deposuna geçsek bile Atatürk Havalimanı’nda çalışıyoruz ve bazen çok hızlı hareket edemediğimiz zamanlar oluyor. Dolayısıyla onların çok karı ve getirisi var ama Atatürk Havalimanı yapısı ile ilgili olarak canlı hayvan taşımasına çok girmek istemiyoruz. Daha önce bazı sıkıntılar yaşandı. Hem kargo hem yolcu açısından havalimanı artık sınırlarda yaşıyor. Biz kazandığımız gelire göre bunu riske atmak istemedik.

 

Atatürk Havalimanı’nın kapasite sorununa değindiniz peki 3’üncü havalimanı ile ilgili beklentiniz nedir? 

 

3’üncü havalimanından beklentimiz çok. Öncelikle yapımının çok hızlı olması ile ilgili beklentimiz yüksek. Ama malum oradaki arazi çok kolay ıslah edilebilir bir arazi değilmiş. Henüz arazin üzerinde inşaat firmasına hangi alanda yapımın başlayacağına dair bir teslimat yapılmadı diye biliyorum. Bu teslimat ile ilgili beklenti en iyi ihtimalle ilk altı ayda yapılacağı yönünde. Teslimattan sonraki süreçte 43 ay içerisinde ilk fazın biteceği söyleniyor.  İlk faz 90 milyon yolcu ve 3 paralel pistten oluşuyor. Dolayısıyla 3’üncü havalimanı ilk fazı bitimi 2018 sonu gibi görünüyor. Tabi ki herhangi bir aksama olmadığı takdirde. Bu duruma göre 5 sene daha Atatürk Havalimanı’ndayız.

 

3’üncü havalimanından 150 bin metrekarelik bir alan istiyoruz. Hatta zamanla genişleyebilecek alan olması adına 200 bin metrekare civarında. 100 bin metrekarelik bir depo yapmak istiyoruz. Bu alanın kargo uçaklarının çok hızlı inip kalkabileceği şekilde olması lazım. Yani kargo uçağının yerde kalış süresini en aza indirecek bir yapı oluşmalı. Örneğin Lüksemburg tam bir kargo havalimanıdır ve burada bir kargo firması 280 tonu 1,5 saatte doldurup boşaltıyor. Biz 120 tonu 2-2,5 saatte ancak toparlayabiliyoruz. Tam otomatik bir yapılanma içinde olmak istiyoruz ama yarı otomatik bir yapılanmada olsa bile belki bir kısım şeyler tamamlanmış olacak.

 

Ayrıca tren ve kara bağlantısının çok hızlı olacak şekilde tamamlanmasını istiyoruz yani bir anlamda intermodal taşımacılık tipi talep ediyoruz.


Hedef: Büyümede yüzde 20, yeni pazarlarda Amerika ve Rusya
 

2014 için neler söylersiniz?

Dünya pazarında yüzde 1’in üzerinde bir büyüme beklentisi içindeyim. Burada öne çıkacak yerler var. Asya-Uzakdoğu geçen sene durgundu ama bu sene öne çıkacaktır. Zaten Asya-Uzakdoğu dünyanın motoru. O motor iyi çalışırsa her yeri besliyor ve biz de buradan ciddi pay alacağız.

 

2014 yılının çok daha iyi geçeceğine dair görüşler var. Ocak ayının ilk 20 gününde de biz bunu gördük. Geçen yıla oranla verimli ve tatmin edici geçiyor. Biz 2014 yılında da geçtiğimiz yılda olduğu gibi yüzde 20 civarında bir büyüme hedefliyoruz. Ocak sinyalleri de bunu gösteriyor. 660-670 bin ton civarında taşıma beklentimiz var.

 

Ama tabi bu yıl Türkiye’de seçim var ve Türkiye’nin ekonomik yapısıyla ilgili de bir takım çalkalanmalar var ancak bunların geçici olduğunu düşünüyorum.  Dolayısıyla şuanda ihracata yönelik bir artış var.  Türkiye 2014 yılında da hem kendi ekonomik büyümesi açısından hem de Turkish Cargo olarak beklentimiz şeklinde yani yüzde 20 büyüme ile kapatacağımızı düşünüyoruz.

 

Amerika pazarı iyi gidiyor ve bu sene de böyle gideceğini düşünüyorum. Bizim hiç kargo uçağımız yok oraya giden ama yılın ikinci yarısından sonra bir kargo uçağı düşünülebilir.

 

Rusya’ya pazarına da bakıyoruz. Çevresini etkiliyoruz, uçuşlarımız var ama Rusya’nın kendisine hiç gitmedik. Bu ülke ile ilgili de çalışmamız var, nasıl uçabiliriz diye bakıyoruz.

 

Bunların dışında dünyada güvenlik çok önemli ve güvenlik konusunda biz de ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bu yatırımlarımız hem X-ray cihazları açısından hem de kişilerin bilinçlenmesi açısından oluyor. Şuanda AB güvenlik derecesini yükseltti ve kendisine gelen kargolar konusunda uyarıda bulunuyor. 1 Temmuz itibariyle hangi tür ürünleri almayacağını da tüm dünyaya deklare etti. Biz bunun ile ilgili sertifikayı almak için uğraşıyoruz. Bu konuda sektörü de bilinçlendireceğiz, hem üretici hem acenteler gerekli çalışmayı yapacaktır.

 

Diğer konu da yeni IT sistemimiz. Bu sistem sene sonunda tamamlanacak. Bununla birlikte e-konşimento yani AWB’ye de önümüzdeki 3 yıl içinde geçmiş olacağız. Bunlarla ilgili çalışmalar sürüyor.

 

Orta ve uzun vadede Turkish Cargo’yu global ölçekte nerede görüyorsunuz?

 

Dünya genelinde biz ilk 20 içindeyiz. Amacımız 3’üncü havalimanı bitinceye kadar 2016-2017 bandında dünya taşımacılığında 1 milyon ton civarında bir taşıma ile ilk 10’a girmek. Şuandaki büyüme trendlerimiz ile bu hedefe ulaşabiliyoruz.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
MAİL BÜLTENİ ABONELİĞİ
Güvenlik Resmi
Mail adresinizi kaydederek en güncel haberlere kolayca ulaşabilirsiniz
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2024 Kargo Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (+90-212) 217 49 59 (Pbx) Faks : (+90-212) 211 62 77