Dünyanın GSYİH’sının yüzde 95’ini üreten bir pazara hizmet veren FedEx Trade Networks, stratejik olarak otomotiv, high tech, havacılık sanayi, enerji ve sağlık sektörlerinde mevcut olan varlığını güçlendirmeye ve büyümeye devam ederken, hizmet çeşitliliği ile de müşterilerin yüksek ve düşük değerli hizmet ihtiyacını karşılıyor. Teknoloji yatırımları ile de müşterilerine rekabette avantaj sağlayan FedEx Trade Networks, 2011 yılında girdiği dinamik Türkiye pazarında da sağlam yatırım stratejisi ile hedeflerine ulaşıyor.
Taşımacılığın dev markası FedEx’in global freight forwarding kolu olan FedEx Trade Networks’un, dünyanın GSYİH’sının yüzde 95’ini üreten bir pazara hizmet verdiğini ifade eden FedEx Avrupa, Ortadoğu, Hindistan ve Afrika’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Christian Blain, 2008 yılından bu yana 58 ofisi hizmete açan ve şu anda 27 ülkede 140 ofis ile müşterilerine hizmet sunan firmanın büyümesinin, şirketin kendi sahip olduğu ofisleri açması yoluyla organik şekilde gerçekleştiğini açıkladı. Blain, FedEx Trade Networks’ün, fiziki olarak yer almadığı ancak ihtiyaç olan bölgelerde ise acente anlaşmaları yaparak müşterilerine hizmet sunduğu bilgisini verdi.
Pazar geliştirme stratejileri hakkında da kısa bilgi veren Blain, “Bugüne kadarki pazar geliştirme stratejimiz, organik büyümemize ilaveten titizlikle seçilmiş bölgesel hizmet sağlayıcıları ile stratejik işbirlikleri kurmak yönünde oldu. Bu tür tedarikçi ağımız sayesinde müşterilerimiz, sürekli değişen global ticaret ortamında en fazla önem taşıyan pazarlara ulaşabiliyorlar. Şu anda 64 ülkede hizmet veren ve dünyanın kilit bölgelerinde destek sunan 50 bölgesel hizmet sağlayıcı ile çalışıyoruz. Acentelerimiz sayesinde müşterilerimizin en karmaşık ve zorlu tedarik zinciri ihtiyaçlarını çözmede en iyi freight forwarding hizmetini sunabiliyoruz” dedi.
“Teknolojiyi müşteriler için rekabetçi bir avantaj olarak kullanıyoruz”
FedEx Trade Networks’ün stratejik olarak otomotiv, high tech, havacılık sanayi, enerji ve sağlık sektörlerinde mevcut olan varlığını güçlendirmeye ve büyümeye devam edeceğini kaydeden FedEx Avrupa, Ortadoğu, Hindistan ve Afrika’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Christian Blain, trendlerin hızla değiştiği dünyada FedEx Trade Networks’ün pazar değişimlerine yaklaşımları ve bu hıza yanıt veriş biçimi hakkında ise şu bilgileri aktardı: “Pazar değişimlerine üç şekilde yanıt veriyoruz. Bunların birincisi, sektörel müşteri çeşitliliğinin arttırılmasıdır. Elimizdeki hizmet çeşitliliğimiz yüksek ve düşük değerli hizmet ihtiyacını karşılayabilmektedir. İkincisi, müşterilerimizin hizmetimiz ile ilgili yorumları ve beklentilerini eğer varsa çözüm önerilerini dinliyoruz. Buna imkan vermek adına altı ayda bir müşterilerimizin oluşturduğu bir konseye ev sahipliği yapıyoruz. Bu etkinlikler müşterilerimizin mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarını anlamamıza yardımcı oluyor. Son olarak da; iş modelimizin esasen öz varlığa dayalı olmayan ya da az özvarlığı olan doğası nedeniyle, müşterilerimize yeni çözümler veya IT desteğe olan ihtiyaçlarını karşılamada maksimum esneklik sağlayabiliyoruz.”
Teknoloji konusuna da değinen Blain, teknolojiyi müşterileri için rekabetçi bir avantaj olarak kullanan FedEx’in her zaman gönderiyle ilgili bilginin o gönderinin önemli bir parçası olduğu ve bunun güvenilirlik ve genel tedarik zinciri performansında önemli bir yeri olduğu felsefesi ile hareket ettiğini vurguladı. Bu kapsamda Global Sipariş Lojistiği’ni (GOL) en iyi teknoloji ve araçlar ile desteklediklerini belirten Blain, “GOL; müşterilerimizin uluslararası gönderilerini tek şirketten ve erişimi kolay tek sistemden satın alma, sipariş kontrolü ve ürün düzey görünürlüğü sağlayan kapsamlı lojistik yönetim çözümümüz. My Global Trade Data (Benim Global Ticaret Data’m) ise, tedarik zincirine ve kaynaklara erişime daha fazla görünürlük sağlayan on-line bilgi yönetim aracıdır. Bu iki sistem sayesinde müşterilerimize global ortamda geniş kapsamlı bilgi akışı içeren taşımacılık hizmetini sunuyoruz” açıklamasını yaptı.
“Türkiye’de sağlam bir yatırım stratejisi uyguluyoruz”
Orta ve kısa vadede değer kazanacak pazarlar hakkında da görüşlerini belirten Christian Blain, gelişmekte olan pazarlar konusunda tipik olarak konuşmaların Çin ve Hindistan etrafında dolaştığını ancak Endonezya, Rusya, Polonya, Meksika ve Brezilya da dahil olmak üzere çok sayıda başka ülkenin de dikkat çektiğinin altını çizdi. “Gelişmekte olan pazarlar birden fazla nedenle dikkat çekiyor. Öncelikle, bunlar kalabalık nüfuslara, çok sayıda kaynaklara ve gelişen pazarlara sahip olan bölgesel ekonomik güç merkezleri. İkincisi, bu ülkeler ekonomilerin hızla büyümesi ile sonuçlanan milli ekonomik ve politik reformlar yapıyorlar” diyen Blain, bu ülkelerin aynı zamanda dünyanın politik, ekonomik ve sosyal ilişkilerine de giderek artan şekilde dahil olduklarını söyledi.
Türkiye pazarı ve FedEx’in Türkiye’deki varlığı ile ilgili açıklamalarda bulunan Blain, Türkiye’de ilk ofisini 2011 yılında İstanbul’da açan FedEx Trade Networks’ün Türkiye’deki müşterilere nitelikli hizmet sunma hedefiyle yola çıktığını kaydetti. “Şu anda gururla söylüyoruz ki, Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir’deki üç ofisimizde 30 çalışanımız ile hizmet sunuyoruz. Mevcut gelişimimiz, 2014 mali yılı içinde, öngördüğümüz hacim ve brüt gelir hedeflerimize beklediğimizden daha erken ulaşabileceğimizi gösteriyor” diyen Blain, pazarın fırsatları ile ilgili de şu görüşlere yer verdi: “Türkiye’deki genç nüfus ve gelişen ekonomi, artan net gelir en çok dikkat çeken fırsatlar. Önceden de belirttiğim gibi büyüme hedeflerimizi beklenenden daha erken gerçekleştirme yolunda ilerliyoruz. Türkiye’de her gün doğrudan yabancı yatırımları görüyoruz ve global müşterilerimizin tedarik zinciri ihtiyaçlarını karşılamak için bu dinamik ortamda sağlam bir yatırım stratejisi uyguluyoruz.”
Son olarak FedEx Trade Networks’ün çevre politikası ile ilgili bilgi veren Blain, “Şirketimiz ve müşterilerimizin uzun vadede başarısı için vizyonumuz; operasyonlarımız ve iş uygulamalarımızın bulunduğu çevreye olan zararını minimuma indirmektir” dedi. Blain, çevre koruma ile ilgili önerileri alırken doğru çözümleri belirlemek adına müşteriler ile yakın bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade ederek özellikle hava ve deniz taşımacılığında kullanmayı tercih ettikleri taşıma araçlarının çevreye verdiği zararın minimum olmasına dikkat ettiklerini söyledi.
9 Temmuz 2014
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.