U.N RO-RO İşletmeleri, 14 Ekim 2008 tarihinde U.N RO-RO Pendik Limanı’nda yapılan bir törenle 240 treyler taşıyabilen U.N Karadeniz adlı gemisini filosuna kattı. Yeni geminin hizmete girmesiyle birlikte şirketin gemi sayısı 9’a yükseldi.
En son teknolojiyle üretilen ve yüksek taşıma kapasitesine sahip yeni gemisi U.N Karadeniz ile birlikteU.N RO-RO’nun taşıma kapasitesi 2 bin 40 treylere çıktı.
Önümüzdeki 18 aylık dönemde ise U.N RO-RO yüzde 47’lik büyüme ile kapasitesini 2 bin 760 treylere çıkarmayı hedefliyor.
Yeni geminin hizmete girmesiyle ilgili yapılan törene; KKR Yönetim Kurulu Başkanı John Pfeffer, U.N RO-RO CEO’su Cüneyt Solakoğlu, U.N RO-RO Genel Müdürü Cemil Bayülgen, KKR yetkilileri ve uluslararası taşımacılar katıldı.
Törende bir konuşma yapan U.N RO-RO CEO’su Cüneyt Solakoğlu, sundukları hizmetin aynen sürdüğünü ve yatırımların tüm hızı ile devam ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Başlayacağını en yetkin kurumların dahi tahmin edemediği ve nerede ne zaman sona ereceğini de dünyada kimsenin bilmediği bir ekonomik krizin içerisindeyiz. Kanımca Türkiye, 2006’dan bu yana yabancı yatırımcıya sattığı şirketleri ile ‘basiretli bir tüccar gibi’ davranmış ve kazançlı çıkmıştır. En canlı örneği U.N RO-RO şirketleridir. Ortaklarımız, tamamen kendilerinin yarattığı bir değeri en doğru zamanda, en iyi fiyata satmak suretiyle hisse satışından elde ettikleri nakit parayı kendi ana işlerine koyup sermayelerini güçlendirmişler, Türkiye ekonomisine ise 1,5 milyar dolarlık bir öz kaynak kazandırmışlardır.”
U.N RO-RO’nun KKR’ye satışı sırasında taşıma kapasitesinin bin 890 TIR olduğunu söyleyen Solakoğlu, “Şubat ayında elim bir kazada bir gemimizi kaybettik ve KKR’ye devirden önce satılmış olan 29 yaşındaki bir gemimizi Haziran ayında teslim ettik. Eylül ayında ise filoya en son katılan UN Karadeniz gemisini teslim aldık. Bugün itibariyle taşıma kapasitemiz 2 bin 400 TIR oldu. Siparişlerini verdiğimiz diğer gemilerle birlikte kapasitemiz artmaya devam edecek, dolayısıyla önümüzdeki 18 aylık süreç sonunda hedefimiz 2 bin 760 TIR’dır. Bir diğer ifadeyle yüzde 47 büyüme diyebiliriz” şeklinde konuştu.
“U.N RO-RO navlunları yüksek oranda artırarak yukarıda saydığımız faydaları gölgeleyebilir mi?” diyen Solakoğlu, şöyle devam etti: “Bu soru, satışın konuşulmaya başlanması ile birlikte gündeme gelmiş bir sorudur. Cevabı çok ama çok basittir. Hayır! Çünkü bilet fiyatının iki temel bariyeri vardır; bir TIR’ın karayolu ile gidiş-dönüş maliyetinden daha ucuz olmak zorundadır. Dünyadaki diğer RO-RO operatörlerinin gelmeye cesaret edemeyeceği seviyeyi aşmamalıdır. Bu iki temel kriter geçmiş dönemde de vardı. Şimdi de var. Gelecekte de olmaya devam edecektir. Yani şirketin hisseleri kimde olursa olsun, bu alanda da değişen bir şey yoktur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.