• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 13 °C

Üretmek Lazım

Üretmek Lazım
İstikrarlı bir ülke, dalgasız bir liman gibidir. Sermayenin istikrarlı ülke araması, kaptanın güvenli bir liman aramasından farksızdır.

Ekonomide istikrar denilen şey ise paranın başına neyin gelip neyin gelmeyeceğinin önceden bilinebilmesidir. Sermayenin limanı; beklentilerin gerçekleştiği, sürprizlerin olmadığı, maç başladıktan sonra kuralların değişmediği bir ülkedir.

Türkiye son yıllarını öngörülebilir bir ülke, sermaye için güvenilir bir liman olma adımlarını atarak geçirdi. AB sürecinde gerçekleştirilen yapısal değişiklikler etkili sonuçlar doğurdu. Finans kesiminin yeniden yapılanmasıyla başlayan süreç, devletin ekonomideki ağırlığını azaltmayı hedefleyen özelleştirmelerle ivme kazandı. Yani Türkiye, siyasette istikrar diye kullanılan fakat ekonomide ileriyi görebilmek olarak değerlendirilen alanlarda önemli bir yol aldı. Atılan diğer adımlar ve yapılan reformlar, global sermayenin Türkiye’ye bakışını değiştirdi.

Dünyada çok para vardı ve ‘istikrarlı’ bir şekilde nemalanacak yer lazımdı. Türkiye’de bu ortam yaratıldı. Çünkü global sermayenin demokrasiyle, vatandaşın tercihleriyle, mutluluğuyla doğrudan bir ilgisi yoktur. Ama sermaye sahibi, yarın sermayesinin başına ne geleceği bilmek, güvence altında tutmak ve en üst seviyeden nemalanmak ister. Ona göre istikrar demek öngörü demektir.

Sermaye sahibinin öngörmek istemesi doğaldır. Güvenceden anladığı da bağımsız bir merkez bankası, bağımsız bir sermaye piyasası yönetimi, bankacılık denetleme sistemi, tahkim gibi yapılardır. Mali politikalar da bu kapsamdadır. Fakat bu alanda, öngörülebilirlik sağlayacak yapısal bir değişim olmadığını hatırlatmak gerek.

Bu arada Irak tıkanırken batı dünyasının Rusya’ya yönelik yaptırımları belki Türkiye için yeni seçenekler üretiyor. İran’a yönelik yaptırımların ortadan kalkması da biraz öyle... Fakat bazı düzenlemelerle batıya açılım yapan İran da, yatırım çekmek ve fonların bu ülkeye akması adına Türkiye için ciddi bir rakip olma yolunda.

İyi düşünmek lazım; global sermayeyi nereye kadar nemalandırabiliriz? Bizim öyle üstüne yatıp karnımızı doyuracak petrolümüz, doğal gazımız yok. Buna sahip olanların da pek çoğu istediği gibi satıp, kazanıp, yiyip, içemiyor zaten. Görünen o ki; petrol, devletleri zengin etse de halklara pek yaramıyor... Biz sadece çalışmak, üretmek, satmak ve taşımak zorundayız. Daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha iyi satmak ve daha iyi taşımak… Türk malları daha uzağa ve daha hızlı ulaşmalı. Bunlar yapılırken daha teknolojik, daha ekonomik ve daha çevre dostu yöntemler kullanılmalı.

Unutmamalı ki asıl güvenilirlik, asıl istikrar ve asıl öngörülebilirlik üretmekten, sağlıklı üretim süreçlerinden, demokratik bir paylaşımdan geçer. Başkasının değirmenine su taşımaktan değil.


İlker ALTUN
[email protected]


23 Eylül 2014
Kargohaber Dergisi (Sayı:188)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • İsimsiz Koridorlar17 Nisan 2024 Çarşamba 12:09
  • Türk Şirketlerinin Şansı Yakından Tedarik13 Mart 2024 Çarşamba 11:53
  • “Ya Bir Yol Bulacağız Ya Bir Yol Yapacağız”09 Şubat 2024 Cuma 13:01
  • Piyasalar Geri Bildirim İster15 Ocak 2024 Pazartesi 15:20
  • Yine Güzel Bir logitrans Fuarı Oldu11 Aralık 2023 Pazartesi 13:44
  • logitrans Lojistik Dünyasını Ayağa Kaldıran Fuar14 Kasım 2023 Salı 14:52
  • Benim Koridorum Senin Koridorunu Döver09 Ekim 2023 Pazartesi 09:58
  • Çember Daralıyor12 Eylül 2023 Salı 15:10
  • Sıcak Havalarda Gıda Lojistiği04 Ağustos 2023 Cuma 12:19
  • Enerjide Avantaj Hidrojende17 Temmuz 2023 Pazartesi 13:12
  • MAİL BÜLTENİ ABONELİĞİ
    Güvenlik Resmi
    Mail adresinizi kaydederek en güncel haberlere kolayca ulaşabilirsiniz
    EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2024 Kargo Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : (+90-212) 217 49 59 (Pbx) Faks : (+90-212) 211 62 77