Yurtiçi Kargo Genel Müdürü Fatih Önyol kent içi lojistiğinde şehirlerde yaşanan süreçleri ve kullandıkları güncel teknolojileri KargoHaber’e anlattı.
Kargo sektörü olarak operasyon kurgularının neredeyse tamamının kent içi lojistik üzerine yoğunlaştığını söyleyen Önyol, “Kent içi operasyonlar, diğer lojistik operasyonlarla karşılaştırıldığında hem daha maliyetli hem de kurgularınızı çok yakından takip etmeniz gereken süreçleri içeriyor. Kent içlerinde araçtan yük indirmek, bindirmek kolay olmadığı gibi, kullanılan yollar da sürekli değişebiliyor. Ayrıca bir örneğini pandemide yaşadık. Lojistik talebi bir anda kentin bir noktasından başka bir noktasına geçiş yapabiliyor. Böyle durumlara hazırlıklı olmalı ve operasyon gücünüzü kent içerisinde farklı noktalara aktarabilecek bir yapı kurmanız gerekiyor.
Kısacası yaşayan kentler, yaşayan lojistik operasyonlar istiyor. Sürekli güncellenmeli, sürekli hazır olmalısınız” dedi.
Lojistik ve teknoloji arasındaki ilişki her geçen gün artıyor. Sektörün ihtiyaçlarına yönelik yeni taşıma yöntemleri devreye girerken Yurtiçi Kargo olarak kent içi lojistiğinde kullandıkları güncel teknolojiler hakkında bilgi veren Önyol, “Biz, işimizi daha hızlı ve sorunsuz yapacağımıza inandığımız her projeyi hayata geçiriyoruz. Günümüzde işinizi daha hızlı ve sorunsuz yapabilmenize olanak sağlayacak en büyük güç de teknoloji. Bu sebeple son yıllarda teknolojiye daha ciddi yatırımlar yapıyoruz.
Kent içi lojistik ağımızı güçlendirmek amacıyla, son yıllarda hayata geçirdiğimiz rotalama projemiz var. Rotalama uygulamamız sayesinde dağıtıcı kuryemiz zimmetine aldığı kargoları en optimum sırayla teslim edebiliyor.
Ayrıca kendi yaşantımıza baktığımız zaman artık geçmiş dönemlere göre çok daha fazla mobil yaşıyoruz. Çok daha fazla seyahat ediyoruz. Çok daha fazla geziyoruz. Bir e-ticaret sitesinden alışveriş yaparken 3 gün sonra nerede olacağımızı tahminen yazıyoruz ancak o tarihte yazdığımız adreste olamayabiliyoruz. İşte bu sorunu ortadan kaldırmak için de Kontrol Sende isimli bir uygulamayı geçtiğimiz yıl hayata geçirdik.
Bu uygulamamız sayesinde alıcı müşterilerimiz bizi harita üzerinden canlı takip edebildiği gibi istediği adrese de yönlendirebiliyor. Eğer adresinde değilse ve uygulama üzerinden talep ederse kargosunu kendisine en yakın şubeye bırakabiliyoruz, istediği kargo teslim noktalarına bırakabiliyoruz ya da başka bir gün adresine gelebiliyoruz.”
Yurtiçi Kargo’nun kurulduğu günden bu yana çevreye olan duyarlılığını her zaman koruduğunu ve bu yönde projeler geliştirdiğini vurgulayan Önyol sözlerini şöyle sürdürdü: “ Yurtiçi Kargo yıllar önce elektrikli kargo araçlarını kullanmaya da başladı. Bugüne geldiğimizde Türkiye’nin en büyük elektrikli kargo filosuna sahibiz. Pilly ismini verdiğimiz yüzlerce elektrikli aracımızla müşterilerimize hizmet veriyoruz.
Sürekli artan nihai tüketici ihtiyaçlarına bağlı olarak gelişen teknoloji ile birlikte online alışverişlerde yaşanan büyük gelişmeler depolama ve lojistik sürecin yönetilmesini nasıl etkiliyor?
Müşterilerimizin depolama alanında kendini geliştiriyor olması ve profesyonelleşmesi bizim lojistik operasyonlarımızın daha sorunsuz olmasını sağlıyor. Bu bağlamda e-ticaret pazarının depolama konusunda uzmanlaşmasını destekliyoruz.”
Dağıtım filolarında elektrikli araç sayısını her geçen yıl artırdıklarını ve bu alanda ciddi yatırımlar yaptıklarını dile getiren Fatih Önyol, kargo sektöründe Türkiye’nin en büyük elektrikli araç filosuna sahip olduklarının, 300 civarında elektrikli araç ile müşterilerine hizmet verdiklerini belirtti.
Drone ile dağıtım noktasında bazı yasal zorluklar bulunduğunu ancak geçtiğimiz yıl itibariyle test amacıyla belirli hatlarda uçuş serbestliği getirildiği bilgisini veren Önyol, bu gelişme drone ile teslimatın önünü açtığını şimdilik maliyet ve talep noktasında sorunlar bulunduğunu, şuan olmasa bile yakın gelecekte gökyüzünde Yurtiçi Kargo logolu droneları görmeye başlayacağımızı sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.